Van'da 'Kadın Olmanın Sorumlulukları' Konulu Seminer

VAN (İHA) – Van'ın Tuşba Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle 'Kadın Olmanın Sorumlulukları' konulu bir seminer düzenlendi.

Van Merkez İmam Hatip Lisesi'nin konferans salonunda düzenlenen programa Van Valisi İbrahim Taşyapan'ın eşi Nesibe Taşyapan, Tuşba Kaymakamı Musa Sarı, Tuşba Milli Eğitim Müdürü Muhlis Geylani, Gençlik ve Spor İl Müdürü Nevzat İnanç, AK Parti Tuşba İlçe Başkanı Naif Şabu ve kurum amirleri katıldı. Kadınların yoğun ilgi gösterdiği programın açılış konuşmasını yapan Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, "Bizim en büyük ve ulaşılmaz zenginliğimiz gönül ve uhuvvet zenginliğidir. Bin yıldır bu cennet vatanda birlikte yaşayan Anadolu insanına, bu gönül zenginliğinin kaynağı, kalbinde taşıdığı engin merhamet, muhabbet ve şefkat taşıyan kadınlarından almıştır. Yaşamımızın her anında yanımızda yer alan, yüreklerindeki sevgi ve şefkati bizlere karşılıksız sunan kadınlara İslam dini en büyük değeri vermiş ve onun namuslu, temiz, vakarlı, haysiyetli ve şerefli bir tarzda yaşamasını sağlamıştır. İslam nazarında kadın; şefkat, merhamet, hürmet duyulması ve nezaket gösterilmesi gereken asil ve nezih bir varlıktır. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.), kadınların narin, nazik ve kibar olduklarına işaretle, onların hiç kırılmaması ve incitilmemesi gerektiğini tavsiye etmiştir. İşte biz böyle bir inanca, kültüre, ananeye ve medeniyete sahibiz. Artık 2023 Türkiye'sine doğru emin adımlar ile ilerlerken, kadınlarımızın toplum hayatındaki yerinin daha güçlü olmaya başladığını görüyoruz. Artık kadın eli toplumsal kalkınmaya daha çok değiyor, kadınlar toplumsal kalkınmaya daha çok katkı sunuyor, kadın inisiyatifi hayata daha fazla aksediyor" dedi.

Risale-i Nur'dan örneklerle konuşmasını sürdüren Başkan Özgökçe, şunları söyledi:

" Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü gibi her özel günün kabul edilişine sebep olan bir olay bulunmaktadır. Kadınlar Günü'nün kutlanılmasına sebep olan olay ise ne yazık ki kelimenin tam anlamıyla bir trajedidir. 8 Mart 1857 tarihinde Amerika'nın New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlar. Patronlar bu greve sert bir şekilde müdahale eder ve grevin başka fabrikalara sıçramasını engellemek için greve giden kadınları fabrika binasına kilitlerler. Ancak bu esnada beklenmedik bir şey olur ve fabrika nedeni belirsiz bir şekilde aniden yanmaya başlar. Ne yazık ki fabrikada bulunan kadın işçilerden çok azı yangından kaçarak kurtulmayı başarır. Bugün, tarih boyunca hak ve özgürlükleri başta olmak üzere emeği için verdiği mücadeleleri ciltler dolusu kitaplara sığmayan kadınların, yani sizlerin günüdür. Unutulmaması gerekir ki; kadın haklarıyla kadındır. Hakları hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir."

"HER BAŞARILI ERKEĞİN YANINDA BİR BAŞARILI KADIN VARDIR"

'Her başarılı erkeğin arkasında bir başarılı kadın vardır' düşüncesi ile değil, 'Her başarılı erkeğin yanında bir başarılı kadın vardır' anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Özgökçe, "İnanıyor ve biliyoruz ki, kadınlarımızın hayata daha fazla katılmaları, kadın zarafeti ile şekillenen bir sosyal hayata, daha aydınlık bir geleceğe ulaşmamızın yegane koşuludur. Biz kadınların mücadelesini bir hak mücadelesi olarak görüyoruz. Kadınlar, bizim topraklarımızda hem toplumun hem ailenin temelidir. Bir anne olarak, bir eş olarak, bir evlat olarak kadın toplumu dönüştüren, ülkeye istikamet verendir. Eğer kadın mutluysa ülke de mutludur. Eğer kadın umut içindeyse, o ülke umut içindedir. Kadınlarını dışlayan, ikinci sınıf muamele yapan ülkeler asla ilerleyemezler. Biz şuna yürekten inanıyoruz. Kadınlar gelişirse Türkiye gelişir. Tüm insanlar için dünyayı daha anlamlı, daha güzel kılan kadına yönelik şiddetin bir insan hak ihlali ve dünyanın her yerinde yaşanan ortak bir sorundur. İnsan hakları temelinde bakıldığında, toplumun yarısını oluşturan, yaşama sevincinin kaynağı kadınların siyasi ve sosyal hayatın içerisinde aldığı payın istenilen düzeyde olmadığını görüyoruz. Kadına yönelik şiddetin bir insan hak ihlali ve dünyanın her yerinde kadınların yaşadıkları ortak bir sorun ve şiddetin sağlıklı bir toplumun oluşmasının önündeki en önemli engellerden biridir. Kadına yönelik şiddet, ister kamusal alanda ister özel yaşamda meydana gelsin, kadının fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine, acı çekmesine neden olan, onurunu zedeleyen, temel hak ve özgürlüklerini kullanmasını engelleyen, kadınlara karşı ayrımcılığın sürmesine yol açan bir eylemdir. Kadına yönelik şiddet olaylarına iş yerinde, sokakta, okulda, savaşlarda rastlanmaktadır. Ancak, kadınlar en korunduğu yer diye düşünülen aile içinde, hatta daha yaygın bir şekilde şiddete uğramaktadırlar. Kadına yönelik aile içi şiddet, bir kadının en çok güven içinde olması, en çok güven duyması gereken ortamda, kendi evinde sevgi, saygı beklediği insanlar tarafından şiddet görmesidir. Yerel yöneticiler olarak, kadının siyasal haklarını kullanmalarının önündeki engelleri kaldırmanın gayreti ve çabası içerisindeyiz. Kadınların yerel yönetimlerde temsilinin, yerel hizmetlerin kalitesi üzerindeki etkisi olacağını düşünüyoruz. Kadınların yerel yönetimdeki varlığı, yerel yönetimlerce sunulan hizmetleri ve uygulanan politikaları değiştirecek ve kadın sorunlarına duyarlı bir bakış açısı getirecektir. Kadın hakları meselesi, insana değer veren herkesin meselesidir. Kadınların toplumsal yaşamda hak ettiği saygınlığa ulaşması, kadına yönelik şiddetin, kadın emeği istismarının, ayrımcılığın son bulması dileğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nüzü tebrik eder, bu önemli günü, kadınlarımızın enerjisinin, şefkat ve kararlığının cumhuriyetimiz için, cennet memleketimiz için, daha huzurlu geleceğimiz için, sinerjiye dönüşeceği bir fırsat olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Bu duygularla tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor, Allah'a emanet olunuz" şeklinde konuştu.

Yazar Belkıs İbrahimhakkıoğlu'nun verdiği 'Kadın Olmanın Sorumlukları' konulu seminerin ardından Van Valisi İbrahim Taşyapan'ın eşi Nesibe Taşyapan'dan tablo hediye aldı.

Programda, katılımcılara 'Gençlik Rehberi ve Hanımlar Rehberi' kitapları ile karanfil dağıtılmasıyla sona erdi. - VAN