Uşak'ta "Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma" Konulu Seminer

Uşak Özel Bahçeşehir Koleji, tarafından "Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma" konulu bir seminer düzenledi. Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen seminere Doç. Dr. Deniz Gökçe ile Prof. Dr. Ali Atıf Bir, ekonomik gelişmeleri ve aile şirketlerini değerlendirdi. Seminere Vali Kayhan Kavas ile İl Milli Eğitim Müdürü Recep Düzgün dinleyici olarak katıldı. Doç. Dr. Deniz Gökçe, Türk ve dünya ekonomisinde son gelişmeleri değerlendirerek 1950 yılına kadar Türkiye'nin dışa kapalı bir ekonomi politikası uyguladığını ve tarıma dayalı üretim yaptığını dile getirdi. Prof. Dr.Ali Atıf Bir ise Aile şirketleri, karakteristik olarak çatışmaların yaşanmasına elverişli bir ortam oluşturduğunu söyledi.

Seminerde il sözü alan Deniz Gökçe, "1950 sonrasında tarımda yeni gelişmeler yaşandı ve artık teknoloji kullanılır hale geldi. Sanayi alanında da önemli adımlar atıldı. Ancak hep Brezilya, Arjantin gibi ülkeler model olarak alındı. Ancak bu ülkelerin de ekonomik durumlarının ilk yıllarda iyi olsa bile şimdilerde çok zayıf olduğunu görüyoruz. Eğer model alacaksak bir Japonya'yı, bir Çin'i model alalım. Sıfırdan yükselen değerleri var. Ekonomileri çok güçlü. Onlardan nasıl kalkınma sağladıklarını öğrenelim. Ülkemizin ekonomik sıkıntıları aşması için öncelikle düşük enflasyonla yaşamalı ve ekonomik büyüme sağlanmalıdır" dedi.

Aile şirketlerinde kurumsallaşmanın önemine değinen Prof. Dr.Ali Atıf Bir ise, "Aile şirketlerinde genellikle aile ilişkilerinin yoğun olarak yer aldığı kararlarda ailenin etkin olduğu, aile içinde genellikle büyüklere saygının esas alındığı bir yapıdır. İlk gözü kara girişimcide gerek aile bireylerini gerek profesyonelleri mutlak ve otoriter biçimde yönetme eğilimi görülmektedir. Aile şirketinde genel olarak girişimci aile üyeleri işin pratiğinden geldiklerinden işi çok iyi bilir. üretim ve tüccarlıkta başarılıdırlar. Ancak eğitim ve modern yönetim yaklaşımına sahip değillerdir. Gelişen ve büyüyen işletmenin kültürü dünya görüşü, misyonu ve vizyonu iş sahibi ailenin kültürü ile sınırlı kalmamalıdır. Kurum sahipleri, aile değerleri ile uluslararası işletme standartlarının sentezini yapmalıdırlar. Kurumsallaşma, insanın bireysel yaşamında, ailenin yaşamında, kurum ve kuruluşlarda, toplumda belli kuralların hakim olmasıdır. İster üretim olsun, ister hizmet sektörü olsun, kurumun işleyişindeki bütün süreçlerin belli kuralları olması ve bu kuralların yazılı olması işletmenin ömrünü uzatır. İşler büyüdükçe belirli bir sistematiğe olan ihtiyaç ortaya çıkar. Bu ihtiyaçlar kurumsallaşma ile birlikte karşılanırsa başarıya ulaşılır" diye konuştu.

(KY) 31.05.2008 18:24 TSİ