Ünlülerin Göbeklitepe İmtihanı

Göbeklitepe için hak ettiği kadar olmasa da çeşitli kurumlar çok defa tanıtım programları hazırladı. Bunlardan en fazla dikkat çekeni Televizyon Programcısı Ece Vahapoğlu'nun düzenlediğiydi. Dikkat çekmesinin sebebi ise büyük beklentiler oluşturulması ancak sonucunun hüsran olmasıydı. Şimdi ise yine ünlülerin bir araya gelerek kurduğu Ortak Nesiller Entegrasyonu (ONE) Derneği, Göbeklitepe'yi dünyaya tanıtma iddiasıyla ortaya çıktı. Bir araya gelen isimlerden yola çıkılırsa bu dernek umut veriyor. Ancak yine de Şanlıurfalıların çekinceleri ve uyarıları var. Zira bu dernek de boş çıkarsa tıpkı Urfa'nın olduğu gibi Göbeklitepe'nin de adı bahtı karaya çıkacak.

11 EKİM'DE URFA'YA GELİYORLAR

Demet Sabancı Çetindoğan'ın başkanlığında, Ahmet Kocabıyık, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Serpil Ayaslı, Sevda Elgiz, Prof. Dr. Savaş Arslan, Sedef Korkmaz, Tilda Tezman ve Alinur Velidedeoğlu bir araya gelerek Ortak Nesiller Entegrasyonu (ONE) Derneği'ni kurdu. Onursal Başkanı'nın Çiğdem Simavi olduğu derneğin amacı kültürel değerlere ve zenginliklere sahip çıkmak ve tanıtmak. Kültür, turizm ve tanıtım stratejileri konusunda çalışmalar yaparak Türkiye'nin bir marka olarak bilinirliğini artırmak. Bu projenin ilk adımı Göbeklitepe'yi dünyaya tanıtmak olacak. Bunun için 11 Ekim'de Şanlıurfa'da yabancı basın ve misafirlerin katılacağı bir davet düzenleyecekler. Bu davette Şanlıurfa'nın yöresel lezzetleri ve Ağustos'ta Halep Bahçesi'nde açılacak olan Şanlıurfa Mozaik Müzesi ile Arkeoloji Müzeleri de tanıtılacak.

DİŞLİ: VAHAPOĞLU'NUN YAPTIĞI FOTOĞRAF SATIŞIYDI

Ece Vahapoğlu konusunda oldukça dertli olan Göbeklitepe Derneği Başkanı Sabri Dişli, ONE Derneği'nden umutlu. "Bu son oluşumu düzenleyen isimlere baktığımız zaman gerçekten önemli isimlerin yer aldığını görüyorum."diyen Dişli, Vahapoğlu ile ilgili yaşanan sıkıntıyı şöyle anlattı: "Ece Vahapoğlu'nun geçtiğimiz dönemlerde yapmaya çalıştığı benzer bir organizasyon çok yanlıştı. O zaman Ece Vahapoğlu geldi bizden sordu. Biz dedik ki yardımcı oluruz ama isteğimiz var. 'Klauss Schdmit ve ekibini dikkate alarak onların görüşlerini de esas alarak bu çalışmayı yapın' dedik. Ama Ece Vahapoğlu daha sonra gidip Kültür Bakanlığı'ndan izin aldı, kazı başkanına, müze ve kültür müdürü ile vali yardımcısına emir ederek iş yaptırmaya başladı. Daha sonra işine engel olan hakkında ise ulusal köşe yazarları aracılığıyla yazılar yazdırtmaya başladı. Sonra aynı grubun yazarları 'Neden yabancı kazı başkanları bu bölgede' şeklindeki ifadeler içeren yazılar yazdı. Tamamen çıkar üzerine kurulu bir program yapıldı. Ece Vahapoğlu'nun fotoğrafları şimdi Reji Kilisesi'nde güneşin altında. Millete ayağa kaldırdılar ama hiç öyle dedikleri gibi bir çalışma sergilemediler. Fotoğraflar şimdi orada üst üste atılmış durumda. Böylesi dev bir bütçeyi bir araya getirdi ama ortada 6-7 fotoğraf sergilendi başka bir şey yok. Biz Urfalılar olarak bu tür insanların Göbeklitepe üzerinden para kazanmalarına da karşı değiliz. Ama etik değerlere saygılı olsunlar. Göbeklitepe üzerinden kendi isimlerini ortaya atmasınlar. Göbeklitepe ismi ön plana çıksın. Ece Vahapoğlu'nun yaptığı tamamen Göbeklitepe'nin resimlerinin satışı üzerinden yapılan bir etkinlik. Aynı zamanda Ece Vahapoğlu Urfa'ya getireceğim dediği yabancı gazetecilerin çoğunu getirmedi."

'BU OLUŞUMA SAYGI DUYUYORUM'

ONE Derneği'nin samimiyetine inandığını kaydeden Dişli, "Ama bu son oluşumun ciddiyetine saygı duyuyorum. Ben de olayı basından öğrendim. Ve bunların samimiyetine inanıyorum. Bu tür organizasyonların Urfa'da düzenlenmesi de kent tanıtımı için çok önemli. Ama Urfa'yı tanıtacağız diye ortaya çıkanların kendilerini tanıtması çok yanlış bir olay. Arkeoloji dünyasında Göbeklitepe son bin yılın en önemli olayı. Mesela çıkıpta defile yapacağız diyorlar sonra bakıyoruz ki Göbeklitepe'yi değil kendilerini tanıtıyorlar. Bu tür olaylara tamamen karşıyız. Kamuoyuna bu tür girişimlerin gerçek yüzünü tanıtacağız." dedi.

TÜRKMEN: GÖBEKLİTEPE KİŞİSEL EGO TATMİN YERİ OLMASIN

Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ŞURO) Başkanı Kamil Türkmen ise, asıl önemli olanın Göbeklitepe'nin tanıtımı olduğunu hatırlatarak, "Şimdi özellikle Göbeklitepe'nin her ne şekilde olursa olsun, kim olursa olsun tanıtımı önemli. Bu tanıtımların tek noktadan yapılması yanlış. Tanıtımlarda gerek Kent Konseyi gerekse turizm gibi yerel dinamiklerde esas alınarak ulusal düzeyde daha iyi tanıtımlar yapılmasını talep ediyorum. Ama bazı kişilerin kişisel egosunu tatmin edecekse bu tanıtımların adresi Urfa ve Göbeklitepe olmasın." diye konuştu.

Göbeklitepe'ye bugüne kadar emek verenlere saygı duyulması gerektiğinin altını çizen Türkmen, "Göbeklitepe için bu işin kazı başkanları, akademisyenleri, yazarları ve dernekleri var. Şimdiye kadar yapılan emekler heba edilmesin. Nasıl ki bu işi günü gününden takip eden insanlar heba edilmesin. Biz buna karşıyız. Medeniyetlerin merkezi Urfa yerinde değerlidir. Ve Göbeklitepe'nin tanıtımının Urfa'dan yapılması doğrudur. Ama biz organizasyonların yeteri derecede yapılmasını ve özellikle Göbeklitepe'nin isminin ön planda olmasını istiyoruz. Bizim son etkinlikten bir haberimiz yok ama ileriki dönemlerde bizi davet edeceklerini umut ediyoruz. Biz Göbeklitepe'nin tanıtılmasını istiyoruz ama Göbeklitepe üzerinden bazı kişilerin buradan nemalanmasını istemiyoruz." diye ifade etti.

DURSUN: BULGULAR HAKKIYLA DEĞERLENDİRİLSİN

Gazete İpekyol yazarlarından Osman Dursun da, Göbeklitepe tarihinin yetkililer tarafından yeterince anlaşılmadığını ve bu yönde değerlendirilmediğini belirterek, "Tarih bilimi söylenceleri kabul etmez. Efsane, hikaye ve masallar tarihi bulgu veya veri olarak kabul görmez. Bu yüzden dinler tarihi bilimsel tarih açısından kabul görmemiştir. Dinler tarihi Hz. Adem'den Hz. Muhammed'e kadar geçen bilgi ve bulguları muteber kabul etmiyordu. Tarihin başlangıcı olarak taş devirleri, mağara insanları, toplayıcı avcı insanlar diye tasnif ediliyordu. Halen de bu öğretiler öğretilmektedir. Göbeklitepe bulguları tarih biliminin bu seyrini değiştirdiğini söylerlerdi. 12 bin yıl önce insanların hayatlarını şekillendiren şeyin din olduğu ortaya çıktı. Tüm dünyada merak uyandıran şey işte bu tarihi seyir. Eğer bulgular hakkıyla değerlendirilse tarih biliminin hem başlangıç teorileri, hem öğretisi hem de seyri değişecek. Fakat ne yerel yetkililer ne de ulusal ve uluslar arası yetkililer bunu işleyemediler. Tarihi bir mekan ve ziyaret edilen ören yeri muamelesi yapıldı. Tez elden tarih bilimi felsefesi açısından işlenmeli ve hak ettiği değeri görmelidir ki tarihe bir not düşülmüş olsun. Göbeklitepe'nin önemi ve değeri de budur tanıtım faaliyetlere bunu mutlaka bunu işlemek lazım." şeklinde konuştu.

ECE VAHAPOĞLU SENDROMU

Çıkan kalıntılarla tüm dünyanın ilgi odağı haline gelen ancak bir türlü yeterli oranda ziyaretçi alamayan Göbeklitepe, bu haliyle kullanılmaya da müsait. Gündeme gelmek veya para kazanmak isteyen çevrelerin ilk gözüne diktiği yer Göbeklitepe olurken, bugüne kadar başlatılan birçok tanıtım projesi de hedefine ulaşmadı. Son olarak büyük vaatlerle ortaya çıkan ve büyük sponsorlar bulan ünlü, Televizyon Programcısı Ece Vahapoğlu'ydu. Çok ünlü kişileri getirecek, Göbeklitepe'yi dünyaya tanıtacak, Göbeklitepe ziyaretçi akınına uğrayacaktı. Durum hiç de öyle olmadı. Göbeklitepe'nin aslının bulunduğu kentte fotoğraf sergisini organize eden Ece Vahapoğlu, sponsor ararken ülkenin tanınmış tarihçilerini ve gazetecilerini Urfa'ya getireceğini iddia etmişti. Sponsor bulduktan sonra Göbeklitepe'ye getireceği sözünü verdiği İlber Oltaylı, Ahmet Hakan, Neşe Düzel, Ertuğrul Özkök ve Derya Sazak gibi isimlerden hiçbirisi yoktu. Göbeklitepe üzerinden Doğuş Grubu'nu ana sponsor yapmayı başaran Vahapoğlu, Valilik, Belediye ve ŞUTSO'dan da para koparmayı başarmıştı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)