Türkiye Sanayiinin Yüzde 13'ü Gebze'de - Son Dakika
Yerel

Türkiye Sanayiinin Yüzde 13'ü Gebze'de

Türkiye Sanayiinin Yüzde 13\'ü Gebze\'de

Türkiye Sanayiinin Yaklaşık Yüzde 13'ünü Bünyesinde Barındıran Gebze, Yoğun Sanayi Yapılanmasıyla Dikkat Çekiyor.

25.02.2008 16:58

Türkiye sanayiinin yaklaşık yüzde 13'ünü bünyesinde barındıran Gebze, yoğun sanayi yapılanmasıyla dikkat çekiyor. Gebze'de İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) açıkladığı Türkiye'nin ilk 500 büyük firmasının 23'ü yer alıyor.

Gebze'de mevcut iş adamlarının çoğunluğunun desteğini alabilecek bir duruma gelmek için çalışan Gebze Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD)'nin 232 üyesi bulunuyor ve üyelerinin yüzde 70'i KOBİ'lerden oluşuyor. MARİFED (Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonu) ve TUSKON (Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Konfederasyonu) üyesi GESİAD, TUSKON'un tüm faaliyetlerinde aktif rol alıyor.

Üyelerinin yaşadığı sorunlara değinen GESİAD Başkanı Halit Uçar, ara malı ithalatının yüksekliğinden yakınarak, katma değeri yüksek bu ürünlerin iç piyasada üretilmesinin teşvik edilmesini istiyor. Uçar, "Ancak bu ürünlerin bir çoğu ileri teknoloji ürünleridir. Bunları üretebilmek için önemli Ar-Ge çalışmaları yapılması zorunludur. Devlet 'Ar-Ge yap, gel' diyor. KOBİ'ler günü kurtarma peşinde, bu onlar için kolay değil. Bu nedenle Ar-Ge teşvik edilmeli, hatta Ar-Ge talep edilmeli ve satın alınmalıdır. Teşvikler yeterli değil. Daha da önemlisi bu işleri yapacak yetişmiş eleman sıkıntısı had safhadadır. İnsan kaynağınız yoksa Ar-Ge yapamazsınız. Teknik okullardan mezunlar yeterli sayıda değillerdir. Hatta tasarım ve üretimle ilgili üniversitelerimizde bölüm bile yok denecek kadar azdır. Meslek liselerinin ve meslek yüksek okullarının sayıları artırılmalı ve güçlendirilmeli. Tasarım ve üretimle ilgili teknik üniversitelerde bölümler açılmalı ve bu bölümler hazırlık hariç dört yıl olmalı ve son sınıflarda pratik ile teori birlikte öğretilmelidir. Şu an piyasada çok büyük bir açık vardır. Tasarım ve üretim olmadan bir ülkenin kalkınması mümkün değildir." dedi.

Üniversite-sanayi iş birliğinin hemen hemen hiç çalışmadığına işaret eden Uçar, "Bunda en önemli problem olarak döner sermaye kanunu ile hocaların doğrudan sanayiyle iş birliğinin engellenmesini görüyoruz. İşsizlik fonunda biriken çok büyük miktarlarda para var. Bu paraların uzun vadeli kredilerle Ar-Ge yardımları ile sözü edilen okullar için kullanılarak uzun vadede girişimci yetişmesine çok önemli katkı sağlanacaktır" diye konuştu.

Gebze'de 13 Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olduğunu aktaran Halit Uçar, "OSB'ler bağımsız ve ülkeden kopuk olarak işletiliyor. OSB'lerin içinde küçük sanayi siteleri için mutlaka yer ayrılmalıdır. Bunlar hem oradaki büyük sanayie yan sanayi hizmeti verecekler, hem de sanayi bir bütünlük içinde olacaktır. Gelişmiş yörelerdeki birçok organizede yüzde 50'lik kısım boş olmasına karşın yenileri açılmakta ve kaynak israfı sağlanmaktadır. Ayrıca da mevcutlarda maliyetlerinin 10 katı (metrekare başına yaklaşık 300 dolar) fiyatlara el değiştirmektedir. Kanuna göre OSB'deki yatırımcının belli sürelerde inşaatını bitirip, yatırımını tamamlaması gerekir. OSB'lerde belirtilen yatırım sürelerine uyulmamakta hatta 20 yıldan fazla tahsisli arsalara hala yatırım yapılmamaktadır" dedi.

GESİAD Genel Sekreteri Orhan Dağdelen de vergi ve sigorta oranlarının çok yüksek olduğunu belirterek, istihdamın önündeki engelleri şöyle sıraladı: "Engelli, eski terör mağduru ve eski hükümlü çalıştırmak, hemşire ve doktor bulundurmak, İş Güvencesi Kanunu'nundan kaynaklanan yükümlülükler, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası, sendikaların yapıcı ve eğitim odaklı olamaması, haklı veya haksız işten çıkartılan her işçinin dava açması, mahkemelerin genelde işçi lehine karar vermeleri istihdamın önündeki ciddi engellerdir. Ancak bunların zor olmayan çözümleri vardır. Tüm tarafların ön yargıdan uzak yapıcı çözüm üretmeleri gerekmektedir".

2007 yılı sonu itibariyle reel faizin yıllık yüzde 12.7'yi bulduğunu belirten Halit Uçar, "Bu faiz yükü sürdürebilir değildir, zira bu faiz gelirlerinden en çok sıcak para sahipleri karlı çıkmaktadırlar ve milli ekonomiye hiçbir katkısı olmadığı gibi uzun dönemde bile altından kalkılamaz durumlar oluşmaktadır. Özelleştirme gelirleri yalnızca faiz ödemelerine gitse bile bunu karşılamaya yetmeyecektir. Milletin vergileri ile kurulan kamu malları aynı ülkeden kazandığı faizle yabancılar tarafından satın alınmaktadır. Ve bu kamu mallarından istifade eden millet daha pahalıya mal ve hizmet almaktadır. En iyi şartlarda bugün itibarıyla YTL bazında kredi faizleri yüzde 24 civarındadır. Enflasyon düşüldüğünde reel kredi faizleri yüzde 18.06'dır ve daralan piyasa şartlarında bu faizlerle ne yatırım yapılabilir, ne de üretimde ve işletme sermayesinde kullanılabilir. Rekabetin bu kadar yoğun olduğu ve marjların nerede ise enflasyonun altına düştüğü zamanda sermaye yetersizliği çeken firmalarda ki bunlar büyük çoğunluktur, uzun vadede tek başlarına işletmelerini devam ettirebilmeleri mümkün görünmemektedir. Faizle para kazananlar kazandıkları faizlerle bu firmaları yok pahasına satın almaktadırlar. Ancak müşteri odaklı, yüksek kalite ve yüksek katma değerle yüksek verimli çalışabilen firmalar küresel rekabette öne çıkabileceklerdir. Buçok zor ve yatırım maliyeti yüksek bir iştir. Bu nedenle firma birleşmeleri için ciddi teşvikler getirilmelidir" şeklinde konuştu.

(MEA-MŞ) 25.02.2008 16:45 TSİ

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Türkiye Sanayiinin Yüzde 13'ü Gebze'de - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement