Türkiye Hemofili Derneği'nden Seminer - Son Dakika
Yerel

Türkiye Hemofili Derneği'nden Seminer

Türkiye Hemofili Derneği\'nden Seminer

Zonguldak'ta Türkiye Hemofili Derneği Başkanlığı Tarafından Seminer Düzenlendi.

21.03.2008 20:55

Zonguldak'ta Türkiye Hemofili Derneği Başkanlığı tarafından seminer düzenlendi.

Türkiye Hemofili Derneği tarafından Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Tıp Fakültesi Konferans salonunda 'Hemofili Hastalığı" semineri düzenlendi. Seminerde Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar, katılımcılara slaytlar eşliğinde hemofili hastalığı hakkında bilgi verdi. Türkiye Hemofili Derneği tarafından düzenlenen seminere Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Bektaş Açıkgöz, Zonguldak Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Cangöz ve çok sayıda davetli katıldı. Türkiye Hemofili Derneği ve İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Pediatri Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Türkiye genelinde seminer düzenleyerek kan hastalığına savaş açtıklarını belirtti. Zülfikar, ''Türkiye Hemofili Derneği olarak Türkiye'nin çeşitli yerlerinde toplantılar düzenleyerek bu toplantılarda kan hastalığına savaş açıyoruz. 2000 yılından beri uzun uğraşlarımızın neticesinde, 17 Nisan Dünya Hemofili Günü'nde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Hemofili Federasyonu (WFH)'unun Türkiye'ye gelmesini sağlayacağız. Bu da 4 bin ile 5 bin kişinin ülkemize gelmesi demektir. Gelişmekte olan ülkelerce insanların bağışladıkları kan bileşenlerinden imal edilen ilaçların, yalnızca ülkemizce ithal edilebiliyor. Yeteri kadar teknolojiye sahip olamadığımız için, ithal edilen ilaçlardan kullanan hastalarımızın tedavisi pahalıya mal olmaktadır. Hastalarımızın tedavileri bazen bulunamayan bu ilaçlar yüzünden eksik kalıyor. Hemofillilerde sünnet olma, diş çektirme, ağız ve beyin içi kanamalar ve cerrahi ameliyatların yapılmasının ardından meydana gelen kanamalar hayati önem taşırmaktadır" dedi. Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Türkiye'de yaklaşık 6 bin hemofili hastası bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Türkiye'de yaklaşık 6 bin hemofili hastası bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı'nca hastaların yalnızca 3 bini kayıt altına alınmıştır. Kanamaların yol açtığı kayıplar, yapılan teşhislerde gecikmeler ve tedavi merkezlerinin yetersizliği ülkemizdeki tüm hemofili hastalarının kayıt altına alınamamasının nedenidir. Karın içi, boğaz ve beyin gibi hayati organlarda gelişebilecek kanamalar nedeniyle hemofilliler her an ölüm riski taşımaktadır. Tedavi kadar sakat kalmış eklemlere yapılacak fizik tedavi ve ortopedik düzeltme ameliyatları da önemlidir. Bunlar iyi yapıldığı takdirde yürüyemeyen, koşamayan çok sayıda çocuk ve erişkin hastanın tedavisi sağlanmaktadır. Erkeklerin XY kromozomlarından, Y kromozomunun anneden gelen X kromozomu ile birleşmesi sonucu erkek çocuk oluşur. Erkekteki X kromozomu doğacak olan çocuğa geçmediğinden doğan erkek çocuğunun sağlam olma ihtimali bulunmaktadır. Bu yüzden çocuk yapma hedefi olan hemofili hastası erkeklerin erkek çocuk yapma hedefinin daha yüksek olması gerekir. Hemofilinin en kötü yanı hiç bitmemesidir. Bu hastalık bir kere var ise hep vardır. Hemofili'den kurtulma yolları ise Profilaksi (korunma tedavisi) ile yapılmaktadır. Hemofili'de en büyük gelişme evde tedavi yöntemidir. Hareketsizliğin kaslar üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır. Hemofili hastalığında da hareket çok önemlidir, hareket veya egzersiz yapılmadığı takdirde kaslar erimektedir. Ülkemizde boyun ve bel fıtığı sorunları giderek artıyor. Bunun nedeni de insan vücudu için gerekli ve bir o kadar basit egzersizlerin yapılmamasıdır. İnsan vücudu kendi gücünün dönüşmesini ve üretim yapmasını ister. Hareketsizlik eklem yüzeyinde yumuşamaya ve zamanla aşınmaya neden olur ve kemik kaybına neden olur. Her zaman harekete ihtiyaç var. Bilindiği İnsan vücudunda kemiklerin, kasların ve dokuların gelişmesinde kalsiyum, vitaminlerin ve minerallerin önemli görevlerde bulunmaktadır. İnsan vücudu her zaman gelişme aşamasındadır. Bu yüzden kalsiyuma, vitaminlere ve minerallere her zaman ihtiyaç duyulmaktadır. İnsanların oral yollardan (ağızdan) bol bol kalsiyum, D vitamini ve kalsiyumlu gıdalar alması gerekir. Kalsiyumun kaynağı tavuk yumurtasının beyaz kısmındadır. Dünya'da 6 yüz bin kadar hemofili hastası insanın bulunduğu tahmin edilmektedir, ancak bu hastaların yüzde 25 i tespit edilmiştir. Hemofili de eğitim temel esastır. Hemofili hastalığı olan insanın okumaya teşvik edilmesi gerekir." Seminer sonrasında Rektör Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, toplantıya konuşmacı olarak katılanı Bülent Zülfikar'a madenci heykeli hediye etti.

(ET-ET-Y) 21.03.2008 20:38 TSİ

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Türkiye Hemofili Derneği'nden Seminer - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement