Fethiye Ölüdeniz'de meydana gelen deprem sonrası Jeoloji Mühendisleri Odası Muğla Temsilcisi Ramazan Kartal ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Gül, deprem sonrasını değerlendirdi.
Helenik Kıbrıs yayı olarak adlandırılan fay sisteminin tarihsel olarak da sürekli deprem üreten bir fay olduğunu belirten Jeoloji Mühendisleri Odası temsilcisi Ramazan Kartal, "Fethiye körfezinde 6.0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda depremin yaklaşık 7.0 km. derinliğinde ters bileşenli sol yönlü doğrultu atımlı bir faya bağlı geliştiği, bu fayın da Helenik Kıbrıs yayı olarak adlandırılan fay sistemi ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Helenik-Kıbrıs yayı Türkiye'nin güney kıyısı yakınlarında, Girit adasının güneyinden geçerek kuzeydoğu yönünde Rodos adasının güneyinden Fethiye körfezine doğru uzanır. Helenik yayı Akdeniz'deki tektonik aktivitenin en yoğun olduğu bölgedir" dedi.
Fethiye, Türkiye'nin birinci derecede tehlikeli deprem kuşağı içinde yer aldığına da dikkat çeken Kartal; "Geçmişte de Fethiye'de önemli depremler meydana geldi. Deprem açısından oldukça aktif olan Muğla, 1. derecede tehlikeli deprem bölgesindedir. Tarihsel dönemlerde de birçok yıkıcı depreme maruz kalan Muğla, son yüzyılda meydana gelen 1926 7.4 Rodos, 1933 6.5 Kos, 1941 5.8 Muğla, 1957 Fethiye Depremi 6.8 ve 7.1, 1959 5.7 Köyceğiz, 1961 6.3 Marmaris, 1969 5.4 Fethiye depremidir" dedi.
BÖLGE, SİSMİK TEHLİKE ALTINDA
Fethiye ve çevresin de ağırlıklı olarak kireç taşından oluşan tabakalardan meydana gelen kayalık yüksek dağların bölgede sık bulunduğunu söyleyen jeoloji Mühendisliği Bölümü Hocası Doç. Dr. Murat Gül; "Geçmişten günümüze meydana gelen depremlere baktığımızda bölgenin yoğun bir sismik tehlike altında olduğunu açıkça görmekteyiz. Fethiye ve çevresindeki birimlere baktığımızda ise özellikle kireç taşlarından meydana gelen kayalık yüksek dağların bölgede olduğunu görüyoruz. Direk fay hattı üzerinde olmadığı için bu alanları güvenli alan olarak adlandırmaktayız, ancak bu bölgenin büyüklüğü bol kırıntı çatlak oluşumu nedeniyle kaya düşmeleri göründü. Bu tür alanlara yakın olan evlerde önlem alınması gerekmektedir" dedi.
TSUNAMİ OLABİLECEĞİ BELGELENDİ
Fethiye'de zemin özelliği bakımından ova üzerine yapılmış inşaatlarda, kumlu zemin nedeniyle sıvılaşma riski olduğunun bilindiği belirten Gül, "ODTÜ ve İTÜ'deki hocaların araştırmaları gösteriyor ki bölgede Tsunami olabileceği belgelendi. Fethiye'deki depremlere bakılırsa, birbirini takip eden büyük deprem yok. Genel dışındaki depremlerde büyük depremin birkaç gün sonrasında ya da birkaç ay sonrasında ya da bir iki sene sonrasında ciddi anlamda büyük depremlerle karşılaşılabiliyor. Ancak 6 büyüklüğündeki bu depremin ardından hemen ya da 3 ay içerisinde büyük bir depremin bekleneceğini söylemek doğru olmayabilir. Muğla Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Ergun Karacan ile birlikte bilimsel araştırma projemiz yeni başladı. 1 senelik süre içinde İl merkezini tehdit eden jeolojik alanlar tespitine yönelik kaya düşmesi olan alanlarla ilgili çalışmamız başladı. Her depremin ardından büyük deprem beklenmesi doğru değil gibi görünüyor. Köyceğiz, Dalaman ve Fethiye'de çalışmalar yapılacak. Burada meydana gelen deprem pasifik okyanusundaki depremler kadar şiddetli değil. Burada bekleyeceğiniz Tsunami yüksekliği 1.5 -
2 metreyle sınırlı çok tehlike ya da risk yaratan Tsunamiler olmayacaktır. Kıyıya sıfır alanlar risk altında olabilir. Mutlaka detay çalışması yapılması gerekmektedir" dedi. - MUĞLA
Son Dakika › Yerel › 'Tsunami Olabileceği Belgelendi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?