Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç tarafından ilçede görev yapan basın mensupları ile periyodik olarak düzenlenen basın toplantısı Çorlu Öğretmenevi'nde gerçekleştirildi. Basın toplantılarının bu ayki konuğu Afet ve Acil Durum Merkezi (AFAD) Tekirdağ İl Müdürü Recep Erol oldu.
İlk olarak AFAD nedir sorusuna yanıt veren ve bu konuda açıklamalarda bulunan Erol, "Daha önce Afet ve Acil Durum Genel Müdürlüğü'nün yaptıklarını Sivil Savunma Genel Müdürlüğü yapıyordu. Bir de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesinde Afet İşleri Genel Müdürlüğü vardı. Başbakanlık bünyesinde de Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü vardı. 17 Aralık 2009 tarihinde 3 ayrı genel müdürlük lağvedildi. Direkt Başbakanlığa bağlı olarak aynen Genel Kurmay Başkanlığı gibi Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir başkanlık haline getirildi ve tüm kurumlar bir çatı altında toplandı" dedi.
"MÜDÜRLÜĞÜN FAALİYET ALANI 11 İLÇEYİ KAPSIYOR"
Bu çatıya bağlı olarak 81 ilde İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri'nin kurulduğunu hatırlatan Recep Erol, "Kısaca biz buna AFAD diyoruz. Tekirdağ'da valimizin başkanlığındaki 4 şube müdürlüğünden oluşan bir yapı var. Birinci ve ikinci yıl daha çok kurumsallaşma ve yapılaşma ile ilgili olarak çalışmalar yapıldı. Şimdi hizmetlerini üretmeye devam ediyor. Bu şubelerde yönetim hizmetleri, iyileştirme şubesi, planlama şubesi ve afet acil durum yönetim şubesi adıyla dört şube altında faaliyet gösteriyor. Bu müdürlüğün faaliyet alanı il sınırları yani 11 ilçeyi kapsıyor. Daha önce Çorlu ve Malkara'da sivil savunma müdürlükleri mevcuttu bu düzenleme ile birlikte ilçe müdürlükleri kapatıldı sadece il müdürlükleri şeklinde yeni bir yapılanma meydana getirildi" diye konuştu.
"SİVİL SAVUNMA SÜRGÜN YERİ HALİNE GELEN BİR KURUMDU"
"Tekirdağ'daki eski sivil savunma binamızı tadilat yapmak suretiyle İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü şekline getirdik" diyen Erol, "2009 yılında Sivil Savunma Müdürlüğü Tekirdağ'da 1 aracı olan 1 hizmetlisi, 1 şoförü 1 de arama kurtarma teknisyeni olan toplam 5 personelli bir kurumdu. Bu 5 personelin bulunduğu kurumun bir şey yapması ve bir olaya müdahale etmesi mümkün değildi. Tabir yerindeyse vilayette başka kurumlarda yaramazlık yapan, sınır dışına çıkan arkadaşların gönderildiği, görevden uzaklaştırıldığı sürgün yeri haline bir kurumdu. Bu sadece Tekirdağ'da değil tüm Türkiye'de böyleydi" şeklinde konuştu.
"ŞU ANDA 60 KİŞİLİK KADROMUZ VAR"
AFAD ile beraber bu sürgün yeri anlayışının tamamen terk edildiğini ve şu anda 60 tane kadro verildiğini dile getiren Recep Erol açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"60 kadrodan şu anda 51 arkadaşımız var. 3 tane birim üzerinde teknik hizmetler, yönetim hizmetleri ve diğer ara elemanlar olmak suretiyle 60 tane kadrosu var. 10 tane de aracımız oldu. Yeni yapılanma ile birlikte Başbakanlık AFAD'dan verilen araçlar. İl özel idaresinden temin etmiş olduğumuz diğer araçlar olmak üzere 10 tane arama kurtarma aracımız oldu. Deniz ve göletlerdeki boğulma, kayıp ve diğer olaylara müdahale etmek için de şu anda 3 tane botumuz var."
"2 BİN 600 METREKARE KAPALI ALANI OLAN DEPOMUZ VAR"
Tekirdağ Çevreyolu üzerinde 2 bin 600 metrekare kapalı alanı bulunan bölgesel AFAD lojistik deposu diye bir depo yaptıklarını AFAD Tekirdağ İl Müdürü Erol, bunlardan Türkiye'de 24 tane olduğunu söyledi. Erol, "Bizim buradaki depomuz Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve İstanbul'un Avrupa yakasına hizmet edecek şekilde planlandı. Bu depoda 96 tane konteynır var. Konteynırların içerisinde de herhangi bir afet ya da acil durumda kullanabileceğimiz, çadır, yatak, yorgan, battaniye, ısıtıcı ve mutfak seti gibi ekipmanlar bulunuyor" dedi.
"GEÇMİŞLE KIYASLANAMAYACAK DERECEDE YOL ALDIK"
Geçmişle kıyaslanamayacak derecede yok aldıklarını kaydeden Erol, "Depomuzda 10 arkadaşımız 7 gün 24 saat görev yapıyor. Herhangi bir acil durum olduğunda gerek kendi ilimizde gerekse çevre illerde bir olay meydana geldiğinde ve mülki amirimiz tarafından talimat verildiğinde 45 dakika içerisinde buradan ilk TIR çıkacak şekilde planlama yapılmış durumda. TIR depo kapısından giriyor, vinç konteynırı üzerine koyuyor ve 8 dakikada TIR'ın depoya girip çıkması gerekiyor. 45 dakikada TIR'ın depoya gelmesi, yüklenmesi ve olay yerine sevk edilmesi planlandı. Bunları zaman zaman tatbikatlarla deniyoruz TIR 6 dakikada yükünü alarak depodan çıkıyor. Depomuz bu şekilde konuşlanmış durumda, inşallah Allah bunları kullanmayı nasip etmez" diye konuştu.
"AFET YA DA ACİL DURUM ANINDA İLK SAATLER ÇOK ÖNEMLİ"
"Depolarımız Türkiye'nin her yerine hizmet edebildiği gibi, yurt dışında da büyük bir afet ya da acil durum olursa ve ihtiyaç olursa deniz yoluyla da konteynırları başka ülkelere gönderebiliyoruz" diyen Recep Erol, açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bizlerin kafasındaki esas soru şu: Çorlu'da olay olursa ne yapacağız deniliyor. Afet ya da acil durumlarda ilk 72 saatlik altın saatler dediğimiz bölüm çok önemli. Burada da herhangi bir kamu kurumunun ilk yarım saatte 45 dakikada olaya müdahale etmesi mümkün değil. En hızlı gelebileceği ya da müdahale edebileceği süre 45 dakika ya da 1 saattir. Çünkü depremin ne zaman nerede olacağı belli değil. Gece mi, gündüz mü sabaha karşı mı olacak. Bu nedenle görevli arkadaşlarımızın toparlanması ve olay yerine intikal etmesi en iyimser şekilde 1 saattir. Onun için biz çalışmalarımızı daha çok herkesin bulunmuş olduğu yerde ilk anda ilk 15-20 dakikada kendisini kurtarabileceği şekilde hazırlıklı olması lazım."
"DEPREME HAZIR MIYIZ?"
"Genelde bize herkes depreme hazır mıyız sorusunu soruyor aynı soruyu ben de arkadaşlarıma soruyorum" diyen Recep Erol, "Önce kendimizden başlamamız lazım. Evinizde deprem anında devrilebilecek eşyaları duvara monte ettiniz mi bunu soruyoruz. Deprem anında en fazla yaralanma veya ölümlerin sabitlenmemiş eşyalardan meydana geldiği konusunda tecrübeler var. Uyurken dolap devriliyor altında kalıyor ya da kapıyı kapatıyor, dışarıya çıkamıyor veya dış kapılar kapanıyor. Büyük ölümlerin buralarda olduğu konusunda edinilmiş acı tecrübeler var. Onun için öncelikle bizim kendimizin hazır olması lazım. Bunun için de şu anlayışı terk etmemiz lazım. Deprem olacak binalar yıkılacak insanlar altında kalacak, devlet gelecek enkaz altından cesetleri çıkaracak. Artık bu kriz anlayışından vazgeçmemiz lazım. Biz afet olmadan önce önlemek için ne yapabiliriz, bunu değerlendirmemiz lazım. Yoksa Tekirdağ'dan arama kurtarma teknisyenlerinin Çorlu'ya gelip de enkaz altından herhangi bir cesedi yarım saatte çıkarması ile 3 saatte çıkarması arasında fark yok. Önemli olan insanları enkaz altında bırakmamak. Bunun için yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor. Biz bunun üzerinde duruyoruz. Sağlam zeminlere konut alanı açmamız gerekiyor. Sağlam binalar inşa etmemiz gerekiyor ve sağlam binalar içerisindeki yaşam odalarımızı güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Eğer biz afetten önce kendi tedbirlerimizi alır, kendi yaşam alanımızı hazırlarsak devlete ve diğer şahıslara çok fazla gerek kalmıyor" dedi.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM İSTENİLEN ŞEKİLDE DEĞİL"
Erol, "Örneklerini diğer ülkelerde görüyoruz 6'nın üzerinde deprem oluyor, bir iki kişi farklı nedenlerle hayatını kaybediyor. Çünkü sağlam zeminler oluşturulmuş, sağlam binalar oluşturulmuş ve önlemler alınmış. Biz hala bu konularsa ayak sürümeye devam ediyoruz. Gündemimizde kentsel dönüşüm var ama istenilen şekilde değil. Şunu hepimizin kabul etmesi gerekiyor. Depremler değil, binaların insanlara zarar vereceği ve binaların hızlı bir şekilde kentsel dönüşüme tabi tutularak yenilenmesi noktasında çaba sarf etmemiz lazım. Bu konuda mesafe alan birçok şehir var, kendini yeniliyor ve kabuk değiştiriyor. Çorlu'da da görüyoruz, yeni yerleşim yerleri yapılmak suretiyle hızlı bir şekilde kabuk değiştiriyor. Arzumuz bunun daha hızlı yapılması, yerel yönetimlerin işin içine girerek özellikle eski semtlerdeki eski binaların yenilenmesi gerekiyor. Deprem deyince aklımıza sağlam bina gelmeli, afet deyince de aklımıza sağlam olmayan binada oturmamak gelmeli" diye konuştu.
"DEPREM OLDUĞUNDA NE YAPACAĞIZ"
Bütün bunları yaptık ama deprem olduğunda ne yapacağız sorusuna da yanıt veren Recep Erol, "Bu konuda Başbakanlığın yapmış olduğu bir çalışma var. Kısa adı TAMP olan Türkiye Afet Müdahale Planı diye bir plan yapıldı. Bunun da Tekirdağ'daki versiyonu TEKAMP olarak hayata geçirildi. AFAD koordinasyon kurulu olarak kaldı. Bunun içerisinde 26 tane hizmet grubu var. Kızılar, Sağlık Müdürlüğü, Tarım Müdürlüğü gibi kurumlar yer alıyor. 26 grubun içerisinde ekipler ve gruplar oluşturuldu ve tebliğler yapıldı. Planın tatbikatını da yaptık" dedi.
"TEKİRDAĞ'DA 4 BİN 800 PERSONEL BİN 380 ARAÇ GÖREVLENDİRİLDİ"
Erol, "Plan kapsamında Tekirdağ il genelinde 4 bin 800 personel ve bin 380 tane araç görevlendirilmiş durumda. Herhangi bir durum olduğunda bütün bu ekipler Tekirdağ Valisi'nin başkanlığında kurulacak olan İl Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi tabir ettiğimiz merkezin koordinasyonunda ilin tamamında acil durumlara müdahale edecek şekilde planlanmış durumda. Çorlu ikinci derece deprem bölgesinde, Tekirdağ esas sıkıntı olan yer. Marmaraereğlisi, Altınova ve Şarköy sahil kesimi dediğimiz birinci derece deprem bölgesi Çorlu ise ikinci derece deprem bölgesi. İçeriye doğru girildikçe tehlike azalıyor" diye konuştu.
"TÜM ACİL NUMARALAR TEK NUMARADA TOPLANACAK"
Recep Erol, "Hayrabolu yolu üzerinde AFAD binamız mevcut arkadaşlarımız 7 gün 24 saat nöbet tutuyorlar ve il içerisinden ya da ilçelerden herhangi bir ihbar geldiğinde yine hızlı bir şekilde buraya intikal ediyorlar. AFAD'ın kısa numarası 122. Bu numarayı çevirdiğinizde AFAD çıkıyor. Tabii kısa numaralar çok fazla olduğu için ezberlenmiyor. 50 - 60 tane numara oldu. Yakın bir zamanda bütün bu numaralar kapanıyor ve 112 tek numara olacak. Avrupa'daki gibi olacak. Tekirdağ'da da çalışması devam ediyor. 112 Acil Çağrı Merkezi diye bir merkez kuruyoruz, bütün bu acil çağrılar tek numaradan, tek merkeze düşecek ve diğer bütün numaralar lağvedilecek. Gelen ihbarın durumuna göre yönetim merkezinden hangi kurumundan hangi kurumu ilgilendiriyorsa o telefon ya da o ihbar aktarılacak ve ona göre müdahale edilecek bu durum da vatandaşlarımızın işini kolaylaştıracak" şeklinde konuştu.
"KAMU KURUMLARINDA 10'AR KİŞİLİK EKİPLER OLUŞTURDUK"
Kamu kurumlarının bünyesinde 10'ar kişilik takım oluşturduklarını da sözlerine ekleyen Recep Erol, "Bu arkadaşlar afet ve acil durumlarla ilgili konularsa sertifikalı arkadaşlarımız tarafından eğitildiler, herhangi bir olay olduğunda bu arkadaşlardan istifade etme yoluna gidiyoruz. Yine Çorlu ve Çerkezköy'de bünyesinde bu işlerle ilgili personeli olan 400 fabrikada ekipler oluşturduk. Bu arkadaşlarımızı eğitiyoruz. Bunların pek çoğu ekip ve aletlerini aldılar, bir kısmı da temin etmeye devam ediyor. Bunun son derece faydalı olduğunu gördük. Bir olay olunca itfaiyenin gelmesi en az yarım saat bir olay olduğunda bu ekip, önlüyor, önleyemese bile yayılmasını engelliyor. Bunun için kendi bünyelerinde ekip kuran fabrikalar bu işi başardılar" dedi.
"AİLEMİZDE, EVİMİZDE KÜÇÜK PLANLAR YAPMALIYIZ"
Deprem anında, vatandaşların sergileyeceği tavırlar konusunda da bilgiler veren Recep Erol: "Öncelikle herkesin bulunduğu yerde önce kendisini muhafaza etmesini ve en yakın toplanma merkezine kendisini atmasını istiyoruz. Tekirdağ'da 11 ilçede de afet tanında toplanma alanlarını belirledik. Evin en yakınındaki parklar, şehir alanları, top sahaları ve üzerine herhangi bir enkaz yıkılamayacak meydanlar toplanma alanları olarak belirlendi. Evimizde, eşimizle, sohbet anında böyle bir durumda nerede toplanacağını konuşmamız lazım. Böyle bir şey olduğunda şu parkta toplanacağı gibi şeyleri konuşmamız lazım. Bunun için de küçük planlar yapmalıyız" diye konuştu.
"BELEDİYELERİN SOKAKLARA TOPLANMA ALANLARINI GÖSTEREN TABELALAR KOYMASI LAZIM"
Toplanma alanlarına tabela konulması konusunun belediyelerin sorumluluğunda olduğunu kaydeden Recep Erol, "Süleymanpaşa Belediyesi bunu kısmen yaptı. Ancak diğer belediyelerimiz henüz yapmadı ki bunların yazışmalarını yapmış olmamıza rağmen henüz yapılmadı. Belediyelerin sokaklara, toplanma alanına gider şeklinde tabelalar koyması lazım. Toplanma alanına da tabela koyması gerekiyor. Bunun üzerinde durmaya devam ediyoruz. Yön tabelalarını koyarsak vatandaş hem ezberlemiş hem de rahatlamış olur" dedi.
"ÇORLU'DA 2 AYRI ÇADIR KENT ALANI BELİRLENDİ"
AFAD Tekirdağ İl Müdürü Recep Erol ayrıca, Çorlu'da iki tane çadır kent alanı belirlendiğini ve planının yapıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Olası durumda 72 saatte hazırlanacak şekilde planlandı. Yeni Devlet Hastanesi ve Askeri Havaalanı karşısında planlamalar var. Tekirdağ dışında 10 tane destek ilimiz var. Zaten bir ilde bir afet meydana gelince o ilin kendi kendine yaralarını sarması mümkün değil. Onun için buradaki planlamalarda çevre illerden müdahale edilecek şekilde planlanmış."
"İLİMİZ DEPREM BÖLGESİ"
Çadır ya da konteynır kent olarak ayrılmış olan mera alanına kooperatif kurulması durumunun gündeme gelmesi ile ilgili soruya da yanıt veren Recep Erol, "Belediyeler toplanma alanında değişiklik yapmadan önce bilgi vermek ve onay almak zorunda. Çadır kent alanını herhangi bir şekilde başka bir kullanıma açamaz, değişiklik yapamaz, yaptığı anda suç işlemiş olur. İlimiz deprem bölgesi 1907 ve 1912 yıllarında büyük depremler yaşanmış ve bu depremlerin 100 ila 250 yıl arasında değişen aralıklarla tekrarlandığı görülüyor. Ancak kimse çıkıp da deprem olacak ya da olmayacak diye asla açıklamada bulunamaz. Bizim yapmamız gereken ise ilimizin deprem bölgesinde olduğu gerçeğinden hareketle hazırlıklı olmak" diye konuştu. - TEKİRDAĞ
Son Dakika › Yerel › Tekirdağ Deprem Bölgesinde - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (2)