Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen sektör analiz toplantısında, Antalya'daki taş ve mermer ocaklarının tarıma etkisi tartışıldı.
ATB'de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, madenciliğin ekonomik bir faaliyet olduğunu ve yok sayılamayacağını ancak konunun bilim ve teknik ilkeleri doğrultusunda ele alınması gerektiğini söyledi.
Mıcır veya mermer çıkartılan bir alanın ıslah edilmesinin çok zor olduğunu kaydeden Sarı, taş veya mermer ocaklarından çıkan tozların tarımsal üretime büyük zarar verdiğini, görsel kirlilik oluşturduğu ve hayvanların otlatılmasıyla ilgili sıkıntılar doğurduğunu ifade etti.
Tarımsal üretime zarar veriyor
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, taşocaklarından çıkan tozun narenciye ve sebzeciliğe büyük zarar verdiğini bildirdi.
Taşocakçılığı faaliyetlerinin tarımdan uzak bölgelerde yapılması gerektiğini ifade eden Alp, "Taşocakçılığı elbette ekonomik bir faaliyet, yok sayamayız. Ancak tarımdan uzak yerlerde yapılmalı" diye konuştu.
Madencilik faaliyetlerinde ruhsat işlemlerinin Ankara'da gerçekleştirildiğini ve yerel dinamiklerin dikkate alınmadığını da savunan Alp, taşocaklarıyla ilgili kararların yerel yönetimler tarafından alınması gerektiğini dile getirdi.
Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk ise taşocakları için ruhsat alınan alanlarda keçi ve koyunları otlattıklarını belirterek, "Bir köye taşocağı ruhsatı verdikten sonra çobanların kullanım alanlarını imha etmiş olursunuz. Taşocağı işletmeleri bizim otlak sahalarımızı yok ediyorlar, birçok bölgede tapulu arazilere çıkardıkları mermer kütlelerini yerleştiriyorlar" dedi.
Bir köyde 10-15 bin keçi-koyun sürüsü bulunduğunu ifade eden Öztürk, bir taşocağının verdiği zararın 10'da birini bile vermediklerini söyledi.
Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Ögke de özellikle kum ocaklarının arıcılığa zarar verdiğini kaydetti. Doyran bölgesinde kum ocağı nedeniyle 144 çam ağacının 3 ay içinde kuruduğunu ifade eden Ögke, konuyla ilgili açtıkları birçok davayı da kazandıklarını bildirdi.
Mermerin tonu 160-200 dolar
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Dinç, inşaatlarda kullanılan betonun ve yolun hammaddesinin agrega (kırma taş) olduğunu ve bölgedeki hızlı yapılaşmaya bağlı olarak agreganın kullanımının çok yüksek olduğunu kaydetti.
Çıkartılan mermerin genelde mamul madde olarak satıldığını, bunun da ihracat değerinin 160-200 dolar düzeyinde bulunduğunu söyleyen Dinç, mermerin işlenmiş mamul halinde satılmasının madenlerin hızlı tüketilmesinin önüne geçeceğini bildirdi.
Antalya'da yaklaşık 100 mermer ve taşocağı bulunuyor. Maden sahalarının ortalama büyüklüğü 20-25 hektar arasında değişiyor.
Son Dakika › Yerel › Taş Ocaklarının Tarıma Etkisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?