Türkiye Barış Meclisi Siirt Barış Girişimi tarafından düzenlenen "Barış Sürecinde Demokratik Anayasanın Rolü" konulu panelde devam eden çözüm süreci ele alındı.
Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen ve Prof. Dr. Mithat Sincar ile Doç. Dr. Burhan Sönmez'in katıldığı panelin açış konuşmasını yapan Barış Girişimi Sözcüsü Op. Dr. Ekrem Bilek yeni anayasa beklentisi üzerinde durdu.
Av. M. Ali Özel'in moderatörlüğünde yapılan panelde ilk konuşmayı yapan Doç. Dr. Burhan Sönmez, "Belki her sürecin mutlak kesin ve yüzde yüz özgürlük olmayabilir. Sonuçta özgürlük dediğiniz şey demokrasi dediğiniz şey bir mücadele sürecinin sonucudur. Bazen on yıllar alabilir, bazen yüz yıllar alabilir. Bu ülkede özgürlük konusunda sıkıntılarımız sürse bile huzurumuzun olduğu ve irademize sahip çıkabildiğimiz demokratik ve barış ortamında bir sürece gerçekten bu gün yemek kadar su kadar ateş kadar ihtiyacımız var" dedi.
Tarafların görüşmelerini devam ettirdiğini belirten Doç. Dr. Sönmez, önemli olanın toplumsal barış olduğunu silahların susması için bu görüşmelerin gerekli olduğunu söyledi. Doç. Dr. Sönmez, "Toplumsal barış dediğimiz şey daha aşağılarda daha farklı bir duyguyla oturabilir ancak. Bir köylünün sorununa, İzmir'den bir öğrenci, İzmir'den bir öğrencinin sorununa Karadenizli bir köylü sahip çıktığında, Karadeniz'deki bir köylünün sorununa buradaki Kürtler, Araplar, Süryaniler sahip çıktığında o zaman işte biz sadece kendi yarası için ağlayan değil komşusunun kardeşinin yarasını da, kendi yarası gibi hisseden ve bunun için kaygılanan insanlar oluruz. İşte o zaman gerçek toplumsal barış bu topraklarda bir daha yok olmayacak şekilde yerleşmiş olacaktır" şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Sönmez barış süreci konusunda vatandaşların bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek tutkulu bir şekilde bu hakka sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.
Tarafların güven sorunu yaşayabileceklerini belirten Doç. Dr. Sönmez, sürecin güven üzerinden değil ilkeler üzerinden yürüyeceğini belirterek, "Savaşan taraflar birbirlerine güvenmez. Çok normaldir. Kimse kimseye güvenmek zorunda değil. Ama bu süreç güven üzerinden değil ilkeler üzerinden yürüyecek. İlkeler ve prensipler net olacak ve karşı tarafa net verebileceği sözü "taviz anlamına da gelebilir "bundan korkmamak gerekir" çünkü barış süreçleri taviz üzerinden hayata geçer. Böylece ilkeleri prensipleri ortaya koyduğumuzda güven meselesi zaten kendiliğinden aşılacaktır" dedi.
Her ölümün bir kıyamet olduğunu ve savaşta Türk'ün de, Kürd'ün, Arabın da öldüğünü belirten Prof. Dr. Mithat Sincar, "Biz otuz yıldır kıyamet yaşıyoruz. Bu kıyameti bitirmekte, o kadar olmuyor. Bunun yolları var, yöntemleri usulleri var. Birkaç kere denendi. Ama beceremediler. Niye beceremediler, çünkü bu savaşın kendilerine menfaat sağladığı çevreler var. Bu ülkenin içinde var, bu ülkenin dışında var. Engellediler. Bu güne kadar gelen hükümetler bu işe cesarette gösteremediler ve hakim millet anlayışını da terk edemediler. AKP niye bu meseleye çözüm yaklaşımı gösteriyor. Onlarda dışlanmışlar uzun süre Cumhuriyet rejiminin baskısı altında kalmış baskısını zulmünü hissetmiş insanların temsilciliğini yapıyor. Onlar başka türlü Kürtler başka türlü dışlandılar, aşağılandılar. İkisinin ortak noktası 80 yıl bunlar başka nedenlerle dışlandılar. AKP'nin kadrolarında en azından geleneklerinde de bu meseleyi çözmeye daha yakın bir anlayış bir psikoloji var" dedi.
İrlanda ve Güney Afrika'daki barış görüşmelerini anlatan ve barış sürecinde zaman zaman tökezlemelerin olabileceğini belirten Prof. Dr. Sincar "Kararlı bir azınlık bir iç savaş çıkarabilir ama barış kararlı bir çoğunluk lazım. Şimdi işte bunu öğreniyoruz. Ben bu ülkede barışın gerçekten savaşan diğer ülkelere göre çok daha mümkün kolay olduğunu çok iyi biliyorum. Ne İrlanda da ne Güney Afrika'da bu kaynaşma bu çoğunluğun farklı kültürlerin birlikte yaşama kültürü yoktu. Kuzey İrlanda da barış sağlandığı mahalleler arasında kapılar vardı. Kapılardan girebiliyordunuz" şeklinde konuştu.
Prof.Dr.Sincar, "AK Parti ve Başbakan büyük risk aldı. Kürtlerin bunu takdir etmesi gerekiyor. Öcalan'da bütün itibarını, geçmişini ve geleceğini ortaya koydu. Bunu da Türklerin görmesi lazım. Yani ikisi de çok büyük bir risk aldılar. Geri dönüş, eğer bu süreçten geri dönülürse Allah korusun bundan öncekileri arayacağımız kadar şiddet ortamına düşeriz. Başarı olmazsa kıyametten beter bir duruma düşeriz" dedi.
Panelde izleyicilerin sorularının cevaplandırılmasının ardından konuşan Belediye Başkanı Selim Sadakta, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıklamalarına değinerek bu kadar geniş bir kitlenin istediği bir barışın sağlanacağına inandığını belirtti.
Vali Ahmet Aydın da yaptığı konuşmada üç dilli bir kardeş şehir olarak barışa örnek olduklarını belirterek barışın sağlanması dileğini dile getirdi.
Panel panelistlerle birlikte hatıra fotoğrafının çektirilmesi ile sona erdi.
Paneli Vali Ahmet Aydın, Belediye Başkanı Selim Sadak, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Nedim Kuzu bazı mahalle muhtarları ve vatandaşlar izledi. - SİİRT
Son Dakika › Yerel › Siirt'te 'Barış ve Çözüm Sürecinde Demokratik Anayasanın Rolü' Konulu Panel - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?