Posbıyık, Pozitif Gündem Toplantısını Değerlendirdi

Zonguldak'ın Ereğli ilçesi Belediye Başkanı Halil Posbıyık, ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar, ERDEMİR Genel Müdürü Oğuz Özgen ile Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Kdz. Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan'ın katılımıyla gerçekleşen zirve toplantısını değerlendirdi.

Kdz.

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Ereğli Belediye Meclisi'nin Haziran Ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumunda gündem dışı yaptığı konuşmada ERDEMİR Genel Müdürü Oğuz Özgen ile Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Kdz.Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan'ın katılımıyla gerçekleşen zirve toplantısını değerlendirdi.

Toplantının pozitif değil negatif bir toplantı olduğunu belirten Posbıyık, şunları söyledi:

"ERDEMİR'de bir süre önce bir toplantı yaptılar. 3-5 tane gazeteci arkadaşımız tepki gösterdiler. Onları tebrik ediyorum yürekliliklerini ortaya koydular ama 1,5 saat gazetecileri beklettiler, karınlarını doyurdular güle güle dediler, hiçbir bilgi vermeden. Türkiye'nin hiçbir tarafında böyle bir şey olmaz. Yerel basın için ayıp bir şeydir bu. Yerel basın adına üzülüyorum ben, üç beş kişi dışındakilere. Bana isteyen kızsın. Ereğli'yi böyle giderse batıracaksınız. Benim bugün söylediklerimi de yazmayacaksınız. Yazamazsınız çünkü korkarsınız oradan. Birçoğu tabii, korkarsınız oradan. ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tar dalga geçiyor, 'Teras çok güzel, hava çok güzel, yemek çok güzel. Burada pozitif toplantılar yapılıyor' diyor. Fatih Tar, senin pozitif toplantına Halil Posbıyık kurban olsun. Orada negatiflik var negatiflik. Bu negatifliği size göstereceğim. Şehrin valisi, kaymakamı, milletvekili, genel müdürü bir araya geliyor, 'Ereğli halkını tanımıyorum' diye bağırıyorlar bana Göztepe'den. Bunu algılamakta güçlük çektiğimi mi sanıyorlar. Ereğli halkını tanımıyoruz diyorlar, Ereğli halkını tanımayanlara tanıtacağım. Sizin yaptığınız toplantı pozitif değil, negatif toplantıdır. Düşmanlık oluşturma toplantısıdır. İşte beni, Ereğli halkını kendinize karşı eylemlere geçirecek hareketlere doğru itekliyorsunuz. Anlamıyorum zaten vali, kaymakam geliyor, Gülüç beldesi, ondan sonra, Gökçeler beldesi belediye başkanını çağırıyorlar, Ereğli Belediye Başkanını çağırmıyorlar. Polis evlerinde toplantılar yapıyorlar. Sağda solda, OSB'de toplantılar yapıyorlar. Benim bir günahım yok. Ben dürüst bir insanım. CHP'liysem ne yapayım. İşte o partiden seçildim. Bu kadar büyük kabahat midir CHP'li olmak. Bu kentte benden bilgi almazsanız kenti geliştiremezsiniz. Ben bilgi küpüyüm. Kaymakam iki senede bir gider, Valisi üç senede bir gider, Genel Müdürü 5 senede bir gider, amirali üç senede bir gider ama Ereğli Belediyesi Allah sağlık verdiği müddetçe belediye başkanı burada. 20 senedir buradayım. Önümüzdeki seçimden sonra da sizinle hesaplaşmaya devam edeceğim. Yemek yemişler, hava güzelmiş, pozitif toplantı yaparmış. Ne güzelmiş, hey canım benim hey. Senin pozitifine kurban olsun Halil Posbıyık."

ERDEMİR'den belediyeye sık sık yazılar geldiğini belirten Posbıyık, "Yazıya göre, bizi devlet dava etti, bu hazine yerlerinden dolayı ecrimisil doğdu diyor. 'Biz Ereğli için elimizden geleni yapıyoruz' diyor. Fatih Tar da hep böyle der. 'Fabrika olmasa ne yapacaksınız, orada maaş alıyorsunuz, başka şeye gerek var mı' der. Ey Fatih Tar orası ambar mı? Ne yapacaksın yani. Sizin kurduğunuz değil, koskoca Cumhuriyet döneminde halkın paralarıyla kurulan o yüce fabrika, 3 Milyar dolara satın aldınız burayı. Ne yapacaksın ambar mı yapacaksın orayı, tabii ki adam çalıştıracaksın. Mecbursun adam çalıştırmaya. Ama çalıştırdığın adamlar huzursuz, verimsiz. Ereğli'ye her gün işten atılacağım diye para yatırmıyorlar, mobilya almıyorlar, yemek almıyorlar. İyi yönetim yok. Dolayısıyla diyor ki, 'yatırımlar yapıyoruz diyor, ancak şimdi ecrimisilden bize büyük paralar doğdu' diyor. Ecrimisil için Ticaret Odası Başkanlığı 1,5 TL metrekare fiyatı verdi. Maliye bakanlığı 5 TL verdi. Ama siz emlak vergisini fabrika bölgesinde yüksek tuttuğunuz için bizim 21 TL ödememiz gerekiyor diyor. Bu da yıllık 30 trilyon liraya mal oluyor diyor. ERDEMİR yöneticileri siz Ereğli halkını adam yerine koymazsanız, Ereğli halkına tepeden bakarsanız, Ereğli'de kanser vakalarının süratle arttığını dikkate

almazsanız, bacalarınızdan kirli dumanları çıkarırsanız, denizimizdeki canlı varlıkları yok etmeye devam ederseniz ve de Ereğli halkını adam yerine hiç koymazsanız pek tabi ki uzlaşmayla yapmazsanız bu işler olacak. Önümüzdeki yıl bir komisyon toplayıp, fabrika sahalarının, sadece fabrika sahalarının emlak vergisini daha da yükseğe çıkarmak için devlete para versinler yani. Ereğli halkını madem adam yerine koymuyorsun, devlete 30 milyon vereceğine 100 milyon ver de devlet hiç olmazsa bundan faydalansın" dedi.

Öze şirketlerde genel müdürlerinin aldığı ücretlerin sabit olduğunu belirten Posbıyık, sözlerine şöyle devam etti:

"Size yöneticilik ile ilgili bilgiler vereyim. Şirketlerinizde çalıştığınız genel müdürlerin aldıkları paralar hiç değişmez mesela ERDEMİR sizin şirketiniz, oradaki genel müdür 30 bin lira alıyor diyorlar. veya 50 bin lira. Allah daha ziyade etsin. Genel müdür aldığı parayı fıstık gibi harcar, hayatını yaşar, bulunduğu kentin halkıyla kavga eder. Belediye Başkanını adam yerine koymaz. Halkı adam yerine koymaz. Belediyenin de elleri armut toplamıyor ki. Yapacağı çok işlemler var. Daha hiçbir şey yapmadık. Yüzde 10'unu dahi yapmadık ve şirketi milyonlarca lira zarara sokar. Sizin şirketinizin genel müdürü ayda 30 bin lira almaya devam eder. Ama şirket batar. Bu şirket kimin, OYAK mensuplarının genel kurulunda üye olan insanların. SPK'ya bağlı burası. Ne oluyor? Buraya üye olan hissedarların hepsi zarar ediyor, genel müdür zarar ediyor mu? Yok, 30 bin lirasını alıyor. Fabrikaya zarar ettiriyor, fabrika kurulduğundan itibaren cürufları alırız ve köy ve mahalle yollarına dökeriz. Ama bir seneden beri bizim arabalarımızı fabrikaya sokmuyorlar. Ama bize vermiyorlar. Kamyonlarımızı geriye çeviriyorlar. Denize dökerken kükürdü de döküyor. Ayırıp da dökmüyor cürufu. Bunlara yakında gireceğiz. Yakında girmeye başlayacağız. Ama Ereğli halkına vermiyor, Ereğli halkına tepeden bakıyor. Belediye spor tesislerine 30 seneden beri stim gelir fabrikadan. Stimi kestiler. Elektriğimizi kestiler. Ne büyük kabadayı bu genel müdür 30 bin lirayı alıyor kendisi ama şirketi zarara uğratıyor. Türkiye'nin dört bir tarafındaki hissedarlar da hapı yutuyorlar farkında değiller. Ereğli sahili yemyeşil, 30-40 senedir buraya dereden kullanma suyu olarak fabrikaya gelen hattan su alıyoruz. Ama altı ay evvel suyumuzu kestiler. Buna normal ilaçlı su veremiyorsunuz, sarartıyor çünkü. Gittik yalvardık yakardık, yüksek meblağlarla, içme suyu fiyatına yeniden bağlattık. Sen bizi ne zannediyorsun. Sen bu memleketi kirleteceksin, kanser vakaları artacak, anamızı dinimizi ağlatacaksın, ama bizle oynamaya kalkacaksın. Genel müdürlük binasının hemen yanında Ereğli Belediyesi'nin doldurduğu yer var. O alanı Hazinenin bize devretmesi lazım, ama itiraz ettiler, burayı biz doldurduk dediler. Doğru söylemediler,

resimler var, her türlü imkanımız var, orayı bizim doldurduğumuz belli. Orayı bize iki senedir inletiyorlar, verdirmiyorlar bize. Lunapark kurduğumuz adam. Gözleri doymuyor, yeni yerler istiyorlar, Ereğli'yi ele geçirmek istiyorlar. Fatih Tar ve Oğuz Özgen'e defalarca gittik, rica ettik, dilekçeler yazdık. Ama maalesef bizi dikkate almıyorlar."

ERDEMİR Yöneticilerinin halkın içine girmediğini savunan Posbıyık, "Eskiden 15 Mayıs'larda protokol davet edilirdi, halk stadyuma gelirdi, çuval yarışı yapılırdı. ERDEMİR'in kuruluş yıldönümü büyük coşkuyla bayram yapardık. Şimdi halkı stadyuma çağırmıyorlar, protokole davetiye göndermiyorlar. Çok da ihtiyacım vardı senin davetiyene… Ama koparıyorsun. Ereğli halkıyla karşı karşıya geliyorsun. Ereğli halkına tepeden bakıyorsun. Tepeden bakan adamları hiç sevmeyiz. Sana belki zarar veremeyiz, sen gene 50 bin liranı almaya devam edersin. Demirçelik zararlarını görüyor. Senin hissedarların saçlarını başlarını yolmaya başlayacaklar yakında, Anadolu Otel'de iftar yemeğine gidiyorum. Sendikanın yöneticileri beni dövüyor, azmettiren mahkemelerde ortaya çıkacak, genel müdür ama dayağı yedikten sonra ne genel müdür telefon edip geçmiş olsun diye, medeni insanlar geçmiş olsun diye telefon eder, Ne de Fatih Tar geçmiş olsun diye telefon ediyor. Demek ki Ereğli halkının temsilcisinin dayak yemesinden büyük keyif alıyorlar, büyük memnuniyet duyuyorlar" diye konuştu.

ERDEMİR'in fabrika sahası içinde kaçak inşaatları olduğunu kaydeden Posbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ERDEMİR'de kaçak inşaatlar yapılıyor. Bunlara göz yummadığımız için de Ereğli halkına yanlış bilgileri sürekli olarak veriyorlar. Maalesef bir genel müdüre yakışmayacak şekilde sekiz on tane vatandaşın balık yediği lokantaları şikayet ettiler. İçişleri Bakanlığı'na direk olarak şikayet ettiler. 12 seneden beri orayı idare ediyoruz. 'ERDEMİR'deki inşaatları mühürlüyorsun, peki Bozhane'deki balıkçı lokantalarını neden mühürlemiyorsun' dedi. Bakanlıktan müfettiş geldi, şu anda görevi kötüye kullanmaktan ben, zabıta müdürü, zabıta memurları ve başkan yardımcısı yargılanıyoruz. Oraları da kapatmak zorunda kaldık. Bunu genel müdür yapıyor, Ereğli'den ekmek yiyen, Ereğli halkına tepeden bakan genel müdür yapıyor. Bir hafta önce, taş bina var yukarıda yemek yenen, o raya büyük bir afiş asmışlar. 'Burası ön imar planı tekliflerimizi yapmamıza rağmen, belediye burayı mühürlemiştir, yemek yiyemiyor personelimiz, personelimiz ve halkımıza şikayet ediyoruz' diyor. Doğru söylemiyor politika yapıyor, siyaset yapıyor, doğru söylemiyor, oranın hala parselasyonu yapılmadı, devlete para vereceğiz diye yapmıyorlar. Yolları onlara ait. Belediyenin yolları değil. Ona rağmen oranın yollarını asfalt yapıyoruz. Daha bize devredilmedi. Yüzde kırktan bize devredilecek ama yapmıyorlar devlete para vermek istemedikleri için."

ERDEMİR'in plaja su bağlanması talebinde bulunduğunu anlatan Posbıyık, şunları söyledi:

"ERDEMİR'in devlete ait olduğu dönemde plaj devletindi. Ama özelleştirmeden sonra maliyeye geçti. Maliyeye müracaat ettik burayı bize verin diye. Ama giden vali Ata, saygıyla anıyorum kendisini. Kendisini sevmezdim, o da beni sevmezdi. Mevcut kaymakama telefon ediyor, 'Muhtarları topla, ERDEMİR plajını Köydes'e aldır' diyor. 'Onlara de ki, oradan gelecek paralarla köy yollarını asfalt döşeyeceğiz de' diyor. Tabii bunlardan haberimiz yok. Şu andaki kaymakam İbrahim Çay bizden gizli köy muhtarlarını topluyor, onlar da oybirliğiyle karar alıyorlar, çünkü ERDEMİR alamıyor, Köydes'e verilmesi diye. Diyorlar ki, burada alacağımız büyük paralarla -alacakları da bin lira- köy yollarını yapacağız, kanalizasyon yapacağız diyor. Sonra ben olayı öğrendim, muhtarları çağırdım. 'Yahu arkadaş, sizde hiç kafa çalışmıyor mu, bir işi araştırın, size tuzak kuruyorlar, senin oğlun ERDEMİR Plajı'nda denize girebiliyor mu? Yok, yasak. Peki belediyeye geçecekti burası, senin oğlun köyden gelip denize girecekti.' Şimdi ayağa kalktılar hepsi. Biz de müracaatımızı yaptık ERDEMİR Plajını biz alacağız diye dün mal müdürlüğünden yazı geldi. Diyor ki, 'Siz belediye olarak almak durumundasınız ama sizden önce KÖYDES müracaat etti' Tabii müracaat eder, bizim haberimiz yok ki. İlan etmediniz ki. Şimdi mahkemeye gidiyorum. Bırakmam peşini. Bana diyor, 'suyu bağla ERDEMİR Plajına' yazı yazıyor. Tabii bağlarım. Emrin olur. Ama kira kontratını getir diyorum. Yasalar bunu emrediyor. Onbeş gün sonra yazı geliyor mal müdürlüğünden. 'Buraya su verilmesinde sakınca yoktur' diyor. Mal müdürü benim amirim mi. Kira kontratı getireceksin bana. Sen Ereğli'ye tepeden bakmadığında bunun yolları var. Ama sen Ereğli halkına tepeden baktığın sürece Erdemir'i zarara uğratmaya devam edeceksin, sen gene aldığın maaşını al ve kendini tatmin et"

ERDEMİR Genel Kurulu hissedarlarına da seslenen Posbıyık sözlerini şöyle tamamladı:

"Buradan ERDEMİR Genel Kurulu üyelerine ve hissedarlarına sesleniyorum. Fabrikanızı iyi yönetmiyorlar. Ereğli halkıyla düşman olduğu sürece fabrikanızın başına neler geldiğini sizler de göreceksiniz. Açık ve net söylüyorum. Yakında o kollektörden denize akan atıkların hepsini ortaya çıkaracağız. Hazırlıklarımıza başladık. Onlar pozitif toplantı yaptılar, Fatih Tar falan filan. Ben de aynı gün encümen toplantısı yaptım ve encümen toplantısında 26 kilometre uzunluğunda olan Konveyor hatlarının bin 278 metresine 605 bin lira ceza kestim. Bin 278 metresi 605 bin lira olursa, 26 kilometre kaç lira olur bunu Erdemir'in hissedarları hesap etsin. Peyderpey devam edecek. Aynı gün, Zübeyde'yi yıktık, Türk mühendisi, Türk işçisiyle Zübeyde'yi yeniden yapıyoruz diyorlar. Belediyede arkadaşlara soruyorum, haberiniz var mı diye. Haberimiz yok diyorlar. Haberi yoksa belediyenin oraya işlem yapılması lazım. Şimdi oraya da işlem yapılacak. Niye ruhsat almadın diye ceza kesilecek. Zübeyde anneye neden bu haksızlığı yapıyorsun. Niye kaçak işler yapıyorsun, yakışıyor mu size kaçak işler yapmak. Daha çok şeyler var bende. Ama biraz bekleyin, beni izleyin lütfen. Beni izlemeyin, benimle beraber meclis üyelerini izleyin. Benimle beraber CHP ilçe başkanımı ve yönetim kurulu üyelerini ve bu Ereğli'yi sevenleri izleyin" - ZONGULDAK