Önce Yaşadılar, Sonra Tasarladılar - Son Dakika
Yerel

Önce Yaşadılar, Sonra Tasarladılar

Önce Yaşadılar, Sonra Tasarladılar

Engelli nüfus oranıyla İstanbul ve Ankara'nın önünde gelen İzmir'de sıra dışı bir akademik çalışmaya imza atıldı.

11.12.2013 09:33

Engelli nüfus oranıyla İstanbul ve Ankara'nın önünde gelen İzmir'de sıra dışı bir akademik çalışmaya imza atıldı. Yaşar Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen etkinlikte önce engelli sorunları tartışıldı ardından engelliler için farkındalığı artıracak 3 boyutlu tasarımlara imza atıldı. Ortaya kamu alanlarında da kullanılabilecek 'dokunarak yön bulma', 'uçan adam', 'kara kutu' gibi birbirinden ilginç tasarımlar çıktı.

YASADA UZATMALAR OYNANIYOR

Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen "Engelleri Tasarımla Aşmak" konferansında Türkiye ve İzmir'de engellilere yönelik gerçekleştirilen hukuki ve fiziki uygulamalar ele alındı. Ulaşımdan istihdama kadar türlü zorluklar yaşayan engelli vatandaşlar için gerçekleştirilen düzenlemelerin lütuf değil anayasal bir hak olduğunun altını çizen İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Daire Başkanlığı uzmanı Avukat Serkan Aydoğan, ilk kez 2005 yılında gündeme gelen '5378' sayılı engelliler yasasında gelinen son noktaya değindi. Aydoğan, "Bu yasaya göre kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, mevcut yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları 7 yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun hale gelecekti. Ancak 2012'nin 7'inci ayında tamamlanması gereken tüm bu uygulamaların halen daha tamamlanamadığını görüyoruz" dedi.

ENGELLİLERE ÖN YARGI

ENGELSİZMİR Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun ise İzmir'de engellilere yönelik önyargıların daha az olduğunu söyledi. Proje kapsamında 2 bin 500 kişi üzerinde yapılan anket çalışmasına göre İzmir'de yaşayan engellilerin yüzde 14,7'sinin herhangi bir sağlık güvencesine sahip olmadığının ortaya çıktığını belirten Tosun, "Engelli bireyler artık topluma katkıda bulunmayan, bakıma muhtaç hastalar olarak değil, toplumun tam katılımcı bir üyesi olarak hak ettikleri yeri almak için önlerindeki mevcut engellerin kaldırılmasına gereksinim duyan kişiler olarak görülmeye başlamıştır." şeklinde konuştu.

ZORLUKLARI YAŞAYARAK TASARLADILAR

Konferansın ardından Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencileri, Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Burçak Altay tarafından gerçekleştirilen atölye çalışmasına katıldı. Yaşarlı öğrenciler atölye çalışması kapsamında önce engellilerin yaşadığı zorlukları deneyimlediler sonra onların hayatlarını kolaylaştırabilecek tasarımlar ortaya çıkardılar.

Dokunarak Yön Bulma Projesi

Objenin iç kısmına yerleştirilen çubuklar bina duvarlarına yerleştirildi. Böylece görmeden sadece dokunarak iç mekanlarda doğru yolun bulunması sağlandı. Projenin okulların yanı sıra kamu binalarında da kullanılabileceğine dikkat çekildi.

Sadece Dokun Projesi

Sadece Dokun projesiyle gözü kapatmaya yarayan bir aparat kafadan geçirildi ve standta bulunan farklı dokular yalnızca dokunma duyusuyla ayırt edilmeye çalışıldı. Doku ve büyüklük açısından benzer malzemeleri de kullanarak görerek ayırt etmenin günlük hayatta ne kadar önemli olduğu vurgulandı.

Uçan adam projesi

Bu projeyle engelin aslında insanın zihninde olduğu, dileyen herkesin farklı deneyimleri yaşamakta özgür olduğu vurgulanmak istendi. Bunun için önce herkesin eşit olacağı bir platform yaratıldı. Böylece herkesin eşit derecede keyif alabileceği bir ortam oluşturuldu. Gövdeden konumlandırılan bir tasarımla kişilere uçma deneyimi yaşatıldı. Hazırlanan maske ile de kullanıcıların görme ve duyma yetisine ket vuruldu. Böylece kişilere hayal dünyaları ile baş başa kalma imkanı verildi.

Siyah Tünel Projesi

Oluşturulan küçük tünelde hem görme hem duyma adına bazı engeller konulup sağlıklı bireylere bu yokluk hissi yaratıldı. Böylece kişilerin empati kurabilmeleri sağlandı.

Yaşam Dairesi

Yaşam Dairesi ile engelli bireylerin yaşadıkları problemlerin tecrübe edilmesi sağlandı. Daire 3 ana bölümden oluştu ve buna göre;

-Pencere Bölümünde yüzey malzemeleri takip ederek pencereyi açmak sağlandı. Ancak gözler kapalıyken yeterli güven duygusuna sahip olunmadığı hissedildi.

-Eğilme Bölümünde yaşlı ya da engelli insanların en önemli problemlerinden biri olan eğilme eyleminin onlar için zorluğu hissedildi

-Yazı Yazma bölümünde ise engelli bireylerin karşısına çıkan ergonomik problemler ortaya konuldu.

İZMİR'DE ENGELLİ RAKAMLARI

-2011 Yılı TÜİK Nüfus ve Konut Araştırması verilerine göre İzmir'de en az bir engeli olan kişi sayısı 206.142. Bu sayı İzmir nüfusunun yüzde 9,6'sı'na tekabül etmekte. (İstanbul ve Ankara'da bu oran yüzde %8,9 civarında)

-İzmir'de yaşayan nüfusun yüzde 1,1'i görme engelli.

-Yüzde 1'i işitme engelli.

-Yüzde 0,6'sı konuşmada zorluk yaşayan.

-Yüzde 2,6'sı ortopedik engelli.

-Yüzde 1,3'ü yaşıtlarına göre öğrenmede, hatırlamada, dikkatini toplamada zorluk yaşayanlardan oluşuyor. - İZMİR

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Önce Yaşadılar, Sonra Tasarladılar - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement