Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, "Öğretim üyeleri demeç vermezlerse, biz daha çok şarlatanların demeçlerini dinleriz" dedi.
Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, "Milyonlarca bilgiye kolayca ulaşılabildiğimiz çağda, bilgi güvenliği öne çıkmaktadır. Genellikle üniversite öğretim üyeleri çalıştıkları alanlarda en güvenli bilgiye sahip olan kişilerdir. Örneğin bir tıp fakültesi öğretim üyesini düşünürsek doçent, profesör olması için araştırmalar ve yayımlar yapması gerekir. Tıp öğrencilerine için hazırladığı dersler, baktığı hastalardan öğrendiklerini düşünürsek sürekli olarak
bilgilerini yenilemek durumundadır.
Güvenilir medya çalışanları da genellikle bu için farkında ve uzman görüşü olarak öğretim üyelerine başvurmaktadırlar" ifadelerini kullandı.
Problemin,
öğretim üyelerinin uzmanı oldukları alanlarda medyaya görüş beyan etmekten çekinmeleri olduğuna dikkat çeken Profesör Yakıncı, "Çalıştıkları kurumun yönetimiyle ilgili beyanlar, kişileri suçlayıcı demeçler elbette yapılmaması gereken durumlardır. Örneğin şişmanlıkla ilgili bir haber yapacak medya mensubunun tıp fakültesindeki bu konuda çalışan endokrinoloji uzmanı hocadan uzman görüşü alması kadar doğal bir şey yoktur. Sorun nasıl çözülür? Yapılması gereken üniversite idarecilerinin öğretim
üyelerini çalıştıkları alanlarda halkı aydınlatmak amacıyla demeçler vermeleri için yüreklendirmesi gerekir. Bir Afrika atasözü şöyle diyor: Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız. Konumuza bu sözü uyarlarsak. Öğretim üyeleri demeç vermezlerse, biz daha çok şarlatanların demeçlerini dinleriz." - MALATYA
Son Dakika › Yerel › 'Öğretim Üyeleri Halkı Aydınlatmalıdır' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?