Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Liderlik Topluluğu ve Mezunlar Topluluğu tarafından, iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen " Türkiye'nin Anayasa Sorunu" konlu konferansta konuşan Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Çetin, "Anayasa'nın amacı devleti korumak değil, bireyin kişisel haklarını korumaktır" dedi.
Anayasa'nın tarihi hak ve özgürlüklerin güvenceye bağlanarak sistemleştiği rejim olduğunu kaydeden Çetin, "Devlet dediğimiz mekanizma çok gizli bir sistemdir. Devletin ordusu, askeri, polisi ve istihbarat teşkilatları Vardar. Dolayısıyla bireyin gücü devletin gücünün yanında daha zayıf kalır. İlk anayasa bireyi koruma amacı doğrultusunda oluşturulmuştur. Anayasa bir devletin rejimini, o devletin yasama-yürütme-yargı organları arasındaki ilişkileri, bireylerin hak ve özgürlüklerini düzenleyen metinlerdir fakat temel işlevini, bireylerin devlet karşısında hak ve özgürlüklerini tanımlamak ve korumak amacı oluşturur. Anayasacılık devlet iktidarının nasıl sınırlandırılacağı ile ilgilenir yani yine bireylerin hak ve özgürlüklerini devlete karş güvence altına alma maksadı taşır. Devlet gücünü anayasalar yasama-yürütme-yargı olmak üzere ayrılır ve bu ilişki içerisinde bireylerin hak ve özgürlüklerini korur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türkiye Cumhuriyeti'ni demokratik bir devlet olarak tayin etmiştir ve yasama-yürütme-yargı kuvvetlerini birbirinden ayırmıştır. Bir ülkede demokrasinin varolup olmadığı kanaatine varılmadan önce o devlette kuvvetler ayrılığının var olup olmadığına, hukuk üstünlüğünün benimsenip benimsenmediğine, eşitliğe dair hükmün var olup olmadığıma, bağımsız yargının var olup olmadığına ve örgütlenme özgürlüğünün var olup olmadığına bakılır. Bu değerler Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda sorgulandığında Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu kanaatine varılmaktadır.Türkiye'de demokrasi tarihi ilk anayasanın çıkışı yani 1876 Ylltnda, Abdülhamit'in tahta geçmesiyle oluşturulan Kanuni Esasi adlı altındaki anayasa ile yürürlüğe konulmuştur. Bir padişahlık rejiminde anayasa çıkartılıyorsa padişah yetkilerinden bir kısmını devrediyor anlamını taşır. Örneğin İngiltere'de de bu şekilde olmuştur yani İngiltere günümüzde demokrasi yoluyla yönetilen bir krallıktır. Fakat otorite adı verilen konu yetki devri hususunda oldukça kıskançtır. Yetki devri kolay kolay yapılmaz ve 1877-1878 yıllarında gerçekleşen Osmanlı-Rus Savaşı sebep gösterilerek anayasa ortadan kaldırılmıştır. 1908 yılında ilan edi1en 2. Meşrutiyet ile yeni bir anayasa oluşturularak Kanuni Esasi tekrar yürürlüğe konuşmuştur ve 1921 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasası 1921 yılında Kurtuluş~ Savaşı esnasında ihtiyaç nedeniyle oluşturulmuştur ve Kurtuluş Savaşının sana ermesi ile birlikte 1924 Anayasa'sı ortaya çıkmıştır, 1960 yılında gerçekleşen darbe ile yürürlüğü sona ermiştir. Ardından Demokrat Partinin 10 yıllık iktidarına tepki ile oluşturulmuş olan 1961 Anayasa'sı yürürlüğe konulmuştur, bu anayasa seçilmiş hükümetlere karşı kuşku ile bakan bir anayasadır. 1961 Anayasası 1971' de askeri muhtıra ile değişikliğe uğramıştır. ve 1980 yılında askeri darbe ile yeni bir anayasa hazırlanarak bu gün yürürlükte olan anayasa yürürlüğe girmiştir. Anayasalar batıyı temel alarak oluşturulmuştur. Batıda iki unsur insanları köleleştirmiştir; birinci unsur kilise, ikinci unsur ise toprak sahipleridir. Dolaylısı ile batı insanının hak ve özgürlük mücadelesi aslında kilise ve toprak sahiplerine karşı verilmiş olan mücadeledir. Bu sebeple anayasa hukukunun tarihini daha çok batılı toplumlar yazmıştır. İslam literatüründe kişinin hayati dokunulmazlığı, hayatın saygıdeğer oluşu, kişinin hak ve özgürlükleri ele alınmıştır fakat bu günkü hukuki sisteme kavuşturulamamıştır, daha çok adil devlet yöneticilerinin adaletine istinat edilmiştir. Adalet mülkün temelidir söz kalıbında da yalnızca mahkeme ve yargılar üşünülmemelidir. Kişinin başkasına adaleti, kişinin kendine olan adaleti hatta kişinin nefsine olan adaleti gibi pek çok açılımı vardır. Fakat bu hususta da bir kamu hukuku doktrinine de varılabilir. Sonuç olarak anayasa hukukunun tarihi hak ve özgürlüklerin tarihi ile demokrasinin tarihidir. Bireylerin hak ve özgürlüklerini teminat altına almak amacıyla anayasacılık hareketi başlamıştır ve devlet iktidarının nasıl sınırlandırılacağı hususu ile ilgilenir" ifadelerini kullandı.
Çetin, konferansın ardından öğrencilerin anayasa hakkındaki sorulanı yanıtladı.
Konferansın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yunus Erdoğan, İnovasyon Liderlik Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Erdi Gedik ve Mezunlar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Altıparmak Mustafa Çetin'e teşekkür ederek, Dumlupınar Üniversitesi'ni sembolize eden anı tabağı takdim etti. - KÜTAHYA
Son Dakika › Yerel › Mustafa Çetin: 'Anayasa'nın Amacı Devleti Korumak Değil, Bireyin Kişisel Haklarını Korumaktır' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?