Muharrem Ekici Başbakan Havanda Su Dövüyor

Özellikle köy ziyaretlerinde çiftçinin halinin perişan olduğuna vurgu yapan Muharrem Ekici;"Dün Sayın Başbakan Cumhuriyet alanında konuştu. Öyle güzel tablolar çizdi ki, sanki vatandaşın hiçbir problemi yok. Peki o zaman benim köylüm, benim çiftçim kahvede oturup bir bardak çayını içerken parasını ödeyip ödeyemeyeceğini neden düşünmek zorunda kalıyor? Benim köylüm ürününü üretebilmek için mazotunu neden alamıyor? Destekleme primleri neden ödenmiyor? Gübre-ilaç fiyatları aldı başını gidiyor. Neden? Yem fiyatları yüksek, süt ucuz.

Sütçülükle geçimini sağlayan üretici bütçe dengesini nasıl kuracak? Bu ne çelişkidir? Vatandaş tarlasındaki ürünü yaşatabilmek için sulamak zorunda. Eeee. Vatandaşın cebinde para yok. Peki elektrik faturasını ödeyemeyen çiftçi, tarlasını nasıl sulayacak? Dereden hortumla su mu çekecek? Çiftçiye bu ne eziyet? Tarımsal sulamada kullanılan elektrik enerjisi üreticinin ödeyebileceği rakamlara çekilmediği sürece, iktidar 'çiftçiyi destekliyorum, yanındayım' naraları atmaktan vazgeçsin. Hiçte inandırıcı olamıyorlar. Dün Sayın Başbakan, Sayın Genel Başkanımız için 'yürüyen Yalan' diyor. Peki kendisi ne oluyor. 'Kanatlanıp uçan yalan mı?' Sayın Başbakan melek oldu melek…Uçacak…Vatandaş artın bunları yutmuyor. Öyle otobüslerle adam toplayıp, meydan doldurmaya, gövde gösterisi yapmaya benzemiyor bu iş. Vatandaş aç. Çiftçi aç. Seneyi nasıl tamamlayacağının uğraşı içersinde. Tasası içerisinde. Yapmayın beyler…." Dedi.

Ekici;"Her halde AKP iktidarının bu sorulara verecek cevabı yok. Halkın iktidarında CHP'nin bu sorulara verecek çok önemli cevapları var. Aslıda AKP bu soruların cevabını aldığında iş işten geçmiş olacak. CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çiftçiye ve üreticiye yönelik çok ciddi projeleri ile çiftçiyi milletin efendisi yapamaya geliyor. Bir kere AKP'nin verdiği 3.65 mazot, CHP İktidarında 1.5 TL olacak. Gübre ve ilaç ta ki vergiler kalkacak. Çiftçi hak ettiği bedeli alacak. Tarım piyasalarında çiftçinin ürünü hak ettiği bedeli alacak. Aracının çiftçiyi soymasına son vereceğiz. Faizi ve tefeciyi çiftçinin korkulu rüyası olmaktan çıkaracağız. Çiftçinin ürün ve prim bedellerini ekim öncesi açıklayacak, ödemeleri zamanında yapacağız. Çiftçinin tarımsal üretimden para kazanamayıp yoksullaşmasına izin vermeyeceğiz. Köylerimiz ıssızlaşmayacak, gençlerimiz çalışıp para kazanacak, tarlalarımız yeşerecek.Suyumuzun, toprağımızın, ormanımızın rant uğruna talan edilmesine izin vermeyeceğiz.

Ata yadigârı doğal kaynaklarımız, tarımsal üretimde kullanılacak ve yeni nesillere kirletilmeden, tahrip edilmeden devredilecek. Doğal afetlere karşı çiftçimizi korumasız bırakmayacağız. Don, dolu, kuraklık, sel, fırtına, yangın gibi nedenlerle ürününü kaybeden köylümüzün, çiftçimizin yaralarını saracağız. Sulama yatırımları yapacağız. Yılda 4 milyon dönüm alana su getireceğiz. Türkiye'nin su ürünleri potansiyeli değerlendirilecek. Balıkçılık yanında su ürünleri üretimini de teşvik edeceğiz. Türkiye'de hayvancılığın çöküşüne dur diyeceğiz. Üretimi öldüren ithalat politikaları son bulacak. Süt hayvancılığı ve besicilik yapanları destekleyeceğiz. Süt ve et işleme tesislerini geliştirip yaygınlaştıracağız. Özel sektörün girmediği bölgelerde, bu çalışmaları kamu yoluyla gerçekleştireceğiz.Bu nedenle Sayın Başbakan Dün meydandaki miting de söylediği ve savunduğu icraatların çiftçi kesimi tarafından kabul görmediğini henüz kavrayamamış. Sayın Başbakan Havanda su dövüyor. " dedi.