Mersin'de "Kentsel Dönüşüm" Paneli

Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Mersin Şubesi, "Mersin İçin Kentsel Dönüşüm Projesi" adlı bir panel düzenledi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MTSO) yapılan panelin oturum başkanlığını yapan SDD Mersin Şube Başkanı Sibel Gazi, sosyal demokrasinin temel meselelerinden birinin eşitsizlik olduğunu belirtti. "Biz aynı kentte bir kısmımız zenginlik içerisinde yaşarken, büyük bölümümüz varoşlarda yoksullukla, açlıkla, işsizlikle pençeleşiyor. Bu her sosyal demokratın, insanım diyen herkesin vicdanını yaralayan önemli bir sorun" diyen Gazi, bu konuların çözümlenmesine yönelik kişilerin ise sosyal demokrat düşünceye

sahip kişiler olduğunu kaydetti. CHP'nin Mersin'de belediyelerin çoğunluğuna sahip olduğunu, Büyükşehir Belediye Başkanı'nın CHP'li sosyal demokrat bir insan olduğunu ifade eden Gazi, belediye hizmetlerinin zaten yapılması doğal olan altyapı, park-bahçe hizmetlerinden ibaret olmadığını, sosyal demokrat belediyenin bu konuda bir fark ortaya koyması gerektiğini savundu. Mersin'in son zamanlarda Türkiye kamuoyunda kötü bir imaj taşımaya doğru yol aldığına işaret eden Sibel Gazi, "Mersin'de cereyan eden bazı

olaylar ve bunun yaygın basındaki yansımaları, yatırımcıların bile buraya gelmede bazı çekinceleri olmasına yol açıyor. Biz Mersin'i cazibe merkezi yapmak istiyoruz ama aynı zamanda da buraya göç eden insanların da hem kendilerine, ailelerine ve topluma hem de Mersin'e yararlı hale getirilmesini, onurlu bir yaşam sürmesini istiyoruz. Bu anlamda bu panel bir başlangıçtır" diye konuştu. Mersin'de sivil toplum güçlerinin birlikte hareket etmesi, birlikte güçlü bir kamuoyu baskısı oluşturması durumunda yıllar

önce başlaması gereken kentsel dönüşüm projelerinin de hayata geçirilebileceğine dikkat çeken SDD Şube Başkanı Gazi, birlik olma ve baskı oluşturma çağrısı yaptı.

Panele konuşmacı olarak katılacakları halde gelmeyen büyükşehir ve alt kademe belediye başkanlarına sitem eden Sibel Gazi, "Mersin'in geleceğiyle ilgili bu kadar önemli, hayati bir konu için bize katılacağını bildiren, davetiyelerimize, kente astığımız afişlere isimlerini yazdığımız belediye başkanları bugün burada yoklar. Demek ki, kentsel dönüşümden daha önemli yapacakları işler var. Bir mağazanın açılışına, işadamlarının yanına gidiyorlar veya düğünlere katılmaya zamanları var ama kentsel dönüşüm

konusuna ayıracak zamanları yok sanırım. Bu ciddi bir eleştiridir. Akdeniz Belediye Başkanı Kenan Yücesoy, katılamayacağını dün yazılı olarak bildirdi ama diğer başkanlar bu bilgiyi de vermedi" ifadelerini kullandı.

Panelin ilk konuşmacısı İçel Sanat Kulübü eski başkanı, Avusturya Fahri Konsolosu Fazıl Tütüner ise, Mersin'in çok hızlı büyüyen bir kent olduğunu söyledi. 2025 yılında dünya nüfusunun yüzde 80'inin kentlerde yaşayacağının varsayıldığını belirten Tütüner, artık bütün dünyada köyde yaşayan insanların çok şiddetli bir tarımsal rekabet altında olduklarını, kendilerinin ve ailelerinin yaşamını idame ettirecek yeniliği küçük birimlerde karşılayamadıklarını dile getirdi.

Dünyada bütün kentlerin dönüştüğüne dikkat çeken Fazıl Tütüner, bugünün ve aynı zamanda Mersin'in sorununun, tarım kesiminden kopan ve şehirlere akan insanların kentleştikleri ama kentlileşemedikleri olgusu olduğunu söyledi. "İnsanlar kentlere akıyorlar ve ne yazık ki kentli olamıyorlar. Çok büyük bir kentlileşememe sorunuyla karşı karşıyayız" diyen Tütüner, kentsel dönüşüm projelerinin, sadece kentlerin nasıl yeni binalara kavuşacağı ve insanların nasıl binalarda oturacağı sorunu olmadığının altını

çizdi.

Mersin'in kuruluşu ve 9 binlik yıllık geçmişinden de söz eden Tütüner, 60 değişik kültür tabakasının yaşadığı, binlerce yıldır bir liman ve ticaret kenti olan Mersin'e çok çeşitli yerlerden ve birçok kültürden, dinden insanların aktığını, kavga etmeden, barış içinde ve ötekini reddetmeden yaşamaya başladığını belirtti. Tütüner, Mersin'in ortak paydası, ortak ruhunun, barışın egemen olduğu, insanların farklı özelliklere, kültürlere sahip olsa da bir arada yaşayabildikleri ve üretebildikleri, öteki ile

birlikte yaşama kodlarının geliştirildiği birlikteliğin hakim olduğu bir kent olarak bugünlere geldiğini kaydetti. Geçmişe bakıp gelecekle ilgili vizyonlar üretilirken, bu kentin mayasına ve ruhuna uygun, bu doğrultuda projeler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Fazıl Tütüner, "Şayet bu kentte bir kentsel dönüşümü planlıyorsak, bu dönüşümde bu kentin ruhuna uygun olmalı. Hiçbir farklı özelliği reddetmeden, hep birlikte, kardeşçe ve barış içinde birlikte üreterek, farklılığı şansa ve zenginliğe

dönüştürerek projeler geliştirmeliyiz" dedi.

Kentsel dönüşümün sadece mimari bir kavram olmadığını ifade eden Tütüner; yoksulluk, çaresizlik, şanssızlık içinde yaşayan insanları zoraki olarak bulundukları yerden ve sosyal ilişkilerden koparıp alışık olmadıkları bir mimari, bir yaşam biçimi içene sokmamak gerektiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümün bir eğitimsel, kültürel ve sosyal bütünleşme olduğuna dikkat çeken Tütüner; binalar yanında kültür merkezleri, spor kompleksleri, inovasyon merkezleri, teknoloji parkları ve çeşitli eğitici kurslarla

dönüşümün gerçekleştirilebileceğini kaydetti. Tütüner, insanlara daha iyi bir yaşamı vadeden kentsel dönüşümün aynı zamanda bir aydınlanma çabası olduğuna işaret etti.

(ÖT-OK-OK-Y)