Telekomünikasyon Kurumu Kurul Başkanı Dr. Tayfun Acarer, bilinenin aksine, insan sağlığı açısından ceplerde taşınan cep telefonlarının baz istasyonlarından çok daha fazla tehlikeli olduğunu söyledi.
Telekomünikasyon Kurumu Mersin Bölge Müdürlüğü ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) işbirliğinde "Bilgi güvenliği, elektronik imza ve elektromanyetik kirlilik" konulu konferans düzenlendi. MTSO salonunda verilen konferansa Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Telekomünikasyon Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Mustafa Alkan, Telekomünikasyon Kurumu Mersin Bölge Müdürü Reşat Yılmaz ile sektör temsilcileri ve çok sayıda dinleyici katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Vali Hüseyin Aksoy, 21. Yüzyılın bilgi ve teknoloji yüzyılı olduğunu belirterek, "Çok büyük bir hızla teknoloji gelişiyor ve bu alanda her gün yeni çalışmalar yapılıyor. Özellikle gelişen dünya içerisinde Türkiye'de de buna ayak uydurma adına Telekomünikasyon Kurumu önderliğinde çok önemli çalışmalar yapılıyor. Elektromanyetik kirlilikle ilgili herhangi bir şikayet gelmeden, kamuoyunun gündemine taşınmadan bunu kurumsal bazda Telekomünikasyon Kurumu Bölge Müdürlüğümüzün yaparak bizlerle paylaşması çok önemli. Toplumda genel bir kanaat var; 'Baz istasyonları insan sağlığına ciddi bir şekilde etkiliyor' diye. İnsan sağlığını tehdit eder boyuttaki değerler Almanya'ya göre 4 kat daha düşük Türkiye'de. Mersin'de yapılan ölçümlerde insan sağlığını tehdit edecek değerlerin çok çok altında" dedi.
Telekomünikasyon Kurumu Kurul Başkanı Dr. Tayfun Acarer, kurumun yaptığı çalışmaları 8 ana başlık altında özetledi. Özellikle bayan kullanıcılarını büyük sıkıntıya sokan gizli numarayla aranmayı 1 Ocak 2008 tarihi itibariyle engellediklerini bildiren Acarer, artık cep telefonu kullanıcılarının birkaç tuşa basarak gizli numarayla aranmayı engelleyebildiklerini kaydetti. Türkiye'de cep telefonlarından gönderilen kısa mesajda, Türkçe karakter kullanımı nedeniyle yıllarca bilmeden tüketici mağduriyetleri yaşandığına dikkat çeken Acarer, bu karakterler kullanıldığı taktirde 2-3 mesaj olarak aktarıldığını, bunun da tüketiciler açısından büyük mağduriyetler oluşturduğunu anlattı. Bu sorunun çözümü için yaklaşık 3 yıldır çalışma yürütüldüğünü ifade eden Acarer, uluslararası şirketleri ikna etmenin çok zor bir yol olduğunu ancak, bugün artık Türkçe karakterlerin uluslararası alfabede de kabul edilebilir hale geldiğini söyledi.
Numara taşınabilirliği konusunda da bilgi veren Tayfun Acarer, uygulamanın bu hafta kurumda fiilen başlayacağını, 6 ay sonra mobil operatörlerde, 1 yıl sonra da Telekom'da devreye gireceğini bildirdi. Hizmet kalitesini sağlamak için son 1 yıldır GSM operatörleri ile çok ciddi çalışmalar yaptıklarına değinen Acarer, yeni baz istasyonlarının kurulması ve kapsama alanının genişletilmesi konularında epeyce yol kat edildiğini ancak, sıkıntıların özellikle montajda hala devam ettiğini dile getirdi.
Baz istasyonlarının tehlikeleri konusunda toplumda yanlış bir izlenim olduğunun altını çizen Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer, "Yanlış bir izlenim var; baz istasyonlarının çokluğu zarar diye düşünülüyor. Şundan kesinlikle emin olun; cebinizdeki, belinizdeki telefonlar çok çok daha fazla zararlı. Baz istasyonlarının zararı anteninin dibindedir. Bu istasyonların antenlerinin dibinde de kimse ne bulunur ne yaşar. Ama cebinizdeki, belinizdeki telefonları başınıza, beyninize dayayarak konuşuyorsunuz. 'Cep telefonları kesin zararlıdır, kanser yapar, verem yapar' demiyorum ama riskse cep telefonları daha fazla risklidir. Cep telefonlarının zararı baz istasyonlarının çokluğundan değil azlığında daha fazla olur. Çünkü baz istasyonları uzak ve azsa cep telefonlarından daha fazla enerji sarf ediliyor" diye konuştu.
Tehlike sınırı konusunda Türkiye'nin, uluslararası kriterlerin çok altında bir değeri kabul ettiğini bildiren Acarer, Almanya'da tehlike sınırının 41 milivolt/metre, Türkiye'de ise 10 milivolt/metre kabul edildiğini, bunun 4 kat daha sağlıklı bir değer olduğunu söyledi. Konuşmasında kayıt dışı telefona da değinen Acarer, bu konuda 2,5 yıldır gırtlak gırtlağa mücadele verdiklerini, yasanın çıktığı 2,5 yıl önce 18 milyon cep telefonu kayıt altındayken, bugün bu rakamın 92 milyonu aştığını ve yaklaşık 13,5 milyar dolarlık ekonominin kayıt altına alındığını anlattı.
Yaklaşık 3 ay önce bir yasayla kurulan Internet Başkanlığı'na yapılan eleştirileri insaf ölçüsüne sığdıramadığını da belirten Dr. Acarer, internetin de ilaç gibi olduğunu vurgulayarak, doğru kullanıldığında çok güzel, ama yanlış kullanıldığında çok büyük zararlar verebildiğine dikkat çekti. Özellikle fuhuş, çocuk pornosu, intihara teşvik, sanal kumar gibi toplumda sosyal bir sorun haline gelebilecek konularda mutlaka önlem alınması gerektiğinin altını çizen Acarer, "İşin daha vahim tarafı, bir fuhuş sitesi, fuhuş siteleri başlığı altında yer almıyor. İlgisiz bir siteye giriyorsunuz, karşınıza çocuk pornosu çıkıyor. Bununla ilgili mücadele Internet Başkanlığı kurulduğu tarihten itibaren boğaz boğaza devam ediyor. Örneğin, sanal kumarda yurt dışına doğru akan parayı gördükçe dehşete düşmemek mümkün değil. Birkaç milyar dolar sanal ortamda yurt dışına akıyor. Çocuk pornosuna gelince, bugüne kadar kapatılan 240 site var. Bunların birincisi fuhuş, ikincisi çocuk pornosuyla ilgili. Yüzde 99'u Türkiye kaynaklı değil ama aramalara baktığınızda dehşet verici boyutta. Burada yapılan faaliyetleri acımasızca eleştirmek yerine doğru çözümler ve öneriler getirmek çok daha doğrudur" dedi.
Konuşmaların ardından konferansa geçildi. Konferansa konuşmacı olarak Telekomünikasyon Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Mustafa Alkan, E-Güven Genel Müdürü Can Orhun ile MEÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Halil Kumbur katıldı.
(HK-HK-Y) 28.04.2008 17:50 TSİ
Son Dakika › Yerel › Mersin'de 'Bilgi Güvenliği, Elektronik İmza ve Elektromanyatik Kirlilik' Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?