Memur Sendikaları Konfederasyonu'na bağlı olarak çalışmalar yürüten sendikaların il temsilcileri, sendikal konuları ve gündeme dair hususları istişare için bir araya geldi. Toplantıya, Enerji-Bir-Sen İl Temsilcisi Ahmet Uğur Özil, Toç-Bir-Sen İl Temsilcisi Sinan Bulut, Büro-Memur-Sen İl Temsilcisi Veysel Tacoğlu, Sağlık-Sen İl Temsilcisi Hüseyin Özcan, Birlik-Haber-Sen İl Temsilcisi Hayrettin Topalbekiroğlu, Diyanet-Sen İl Temsilcisi Recep Yıldız, Bem-Bir-Sen İl Temsilcisi Abdurrahman
Datoğlu ve Bayındır-Memur-Sen İl Temsilcisi M.Emin Polat katıldı.
Toplantıda konuşan Kilis Memur-Sen İl Temsilcisi aynı zamanda
Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Bekir Şen, Türkiye genelinde beş yüz bini aşan, il bazında bin beş yüz üye sayılarıyla en etkili ve en örgütlü sivil toplum kuruluşu olduklarını söyledi.
Bekir Şen, taleplerinin karşılanmaması, hükümetin kendi istediği şekilde çalışmaları sürdürmesi halinde tepkilerinin ne olacağının sorulması üzerine, şöyle konuştu: "Yasayı da konuşuruz, ancak biz belirleriz derlerse, toplu sözleşmeyi de kendileri yaparlar. Sorun şu sanırım; referandumda yüzde 58 'evet' çıkınca, anayasanın 53 ve 128. maddelerindeki değişikliği hazmedemeyen bakanlar var. 'Biz bu kadar oy aldık, nasıl olur da, memur maaşlarını toplu sözleşme masası belirler, nasıl olur da uzlaşılamazsa
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun kararı bağlayıcı olur' diyen bir hazımsızlık sorunu var. Bunun başka tanımı yok, o bakanlara tavsiyem demokrasiyi hazmetmeleridir."
200 bin sözleşmeliyi kadrolu yapmak için çalıştıklarını anlatan Şen,
"aynı bakanlar aynı şekilde ayak diriyordu, ama sonunda oldu. 'İş güvencesi olan memura toplu sözleşme hakkı mı verilir?' diyordu, başbakan yardımcısı. Söke söke aldık. Geç olabilir ama güç olmayacak. Bu da Memur-Sen'in altına imza attığı bir zafer olacak" dedi.
Diyalogla çözüm yolunu önemsediklerini anlatan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak, son süreçteki ek ödemeleri düzenleyen KHK, yasaya bakış, uzlaşılan konularda geri adım atılması, alanlara çağrıdır. Bu davetin hakkını vereceğimizden kimsenin endişesi olmasın."
YENİ ANAYASA İNSANI MERKEZE ALMALIDIR
Son şekli verilen anayasa metninin, TBMM'nin onayından sonra mutlaka referanduma sunulması gerektiğini anlatan Şen, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni anayasa, insanı merkeze almalıdır. Öznesini devlet değil, millet oluşturmalıdır. Anayasanın 'yeni' olarak nitelendirilebilmesi, temel dinamiklerinin ve ruhunun gerçekten yeni olmasına ve merkezinde insani değer ve duygular bulunan değerleri referans almasına bağlıdır."
Şen, insanı esas alan yeni anayasanın; "insan onuru, insan hak ve özgürlükleri, evrensel insani duygu ve değerler, evrensel hukuk ilkeleri, özgürlükçü tam demokrasi, adalet ve eşitlik, emeğe saygı, çoğulculuk ve katılımcılık, sivilleşme ve sivil toplum, hukukun üstünlüğü gibi temel dinamikleri referans alması gerektiğini" söyledi.
FRANSA, CEZAYİR GERÇEĞİYLE YÜZLEŞSİN
Konuşmasında Fransız senatosunun Ermeni soykırımını suç sayan yasayı kabul etmesine de değinen Şen, şöyle konuştu: " Fransa, her şeyden önce Cezayir gerçeğiyle yüzleşmeli ve Cezayir'de işledikleri katliamların hesabını vermelidir. Geçmişte yaşanan tartışmalı bazı olayların tarihçiler tarafından araştırılıp gün yüzüne çıkarılması gerekirken, başta ABD ve Fransa olmak üzere bazı ülkelerin bu yaşananlar sebebiyle Türkiye üzerinde 'soykırım' şeklinde baskı kurmak istemesi, kabul edilebilir bir durum değildir.
Kaybolan itibar ve güvenilirliklerini, bazı lobilerden medet umarak kazanma çabasında bulunmaları, bu kişilerin acınası hallerinin itirafıdır." - KİLİS
Son Dakika › Yerel › Memur-Sen'de İstişare Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?