Konuya ilişkin Davalı Vekili Av. Arif Ali Cangı'nın yaptığı açıklama şöyle:
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven'in Kozak yaylasında açılmaya çalışılan maden ocakları nedeniyle sarfettiği aşağıdaki sözleri Koza Altın İşletmeleri A.Ş, kişilik haklarını ağır biçimde zedelendiği iddiasıyla 20.000,00 TL.lik manevi tazminat açmıştı. Şişli Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava sonunda davanın reddine karar verilmişti.
.
"…günlük küçük menfaatler için geleceğinizi yok etmeyin, siyanürle altın çıkarmak çok eski yıllara dayanıyor, bu yöntemle Ovacık'ı talan ettiler, Şimdi Kaz Dağları ve Kozak Yaylası'nda bunu yapmak istiyorlar, yoksul halkımızın elinden sahip oldukları değerleri alıyorlar, altınla zehirliyorlar, suyu özelleştiriyorlar. Şimdi de havayı özelleştirmeye çalışıyorlar. Oksijen deposu Kaz Dağları ve Kozak Yaylası'nda altın arama faaliyetleri ile insanımızın oksijenini yok etmeye çalışıyorlar, onların Allahı para, parayı da kendileri için istiyorlar, köylerde birkaç kişiye iş vererek kendilerine fedai tutmak istiyorlar, onların bu oyunlarına gelmeyelim, el birliği içinde en doğal hakkımız olan yaşam hakkımızı savunalım…"
Anımsayacanacağı üzere; Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Kozak Yaylası'nda, 4 ayrı yerdeki ( Bergama'ya bağlı Kozak Kaplan Köyü, Yukarıbey Köyü, Yerlitahtacı Köyü ile Dikili'ye bağlı Çağlan köyü) Koza'nın altın madeni ocaklaı için ÇED olumlu belgesi vermesi üzerine, konuyla ilgili kamuoyu oluşturmak ve olası çevresel riskler konusunda yetkilileri uyarmak için 25 Eylül 2009 tarihinde Bergama Belediyesi Meclis Salonunda toplantı düzenlenmişti. Toplantıya Kozak Yaylası'na yakın olan Edremit Körfezinden Bakırçay Bölgesi'ne kadar birçok belediye başkanı, Kozak Köylüleri Bergamalılar ve basın çalışanları katılmıştı.
Toplantıda, Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, Kozaklı kadınlar adına Gülden Karabudak ile Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan konuşma yapmıştı. Dikii Belediye Başkanı Osman Nuri Özgüven de yukarıdaki sözlerini de içeren bir konuşma yapmıştı.Konuşmacıların tamamı, "Kozak Yaylası'nın bölgenin ekolojisi ve ekonomisi için çok değerli olduğunu, korunması gerektiğini" vurgulayarak, Kozak Yaylası'nda "maden ocağı açılmasına karşı olduklarını" ifade etmişlerdi.
Dava dosyasına sunmuş olduğumuz savunma dilekçelerimizi ekte bilgi olarak sunuyoruz.
Savunmamızın başlıkları şunlardı;
Davalı, Dikili Belediye Başkanı'dır, Anayasal görevlerini yerine getirmiştir;
Özgüven'inn sözleri sağlıklı çevrede yaşama hakkı ve çevre kirlenmesini önleme konusundaki anayasal hakların kullanımı, ödevlerin yerine getirilmesinin gereği olan sözlerdir.
Anayasa ve Uluslararası Hukuka göre de bu sözler haksız değildir.
Bergama sürecinde Hukuk Devleti İlkesi alt üst edilmiştir. Ovacık Altın Madeni'nin bu hukuksuzluğu yetmiyormuş gibi, şimdi de genişleme çabası içine girmiştir. Davalının dava edilen sözlerini söylemesine yol açan Kozak Yaylası'nda da 4 yerde maden ocağı açma izni verilmiştir.Bergama –Ovacık sürecinde yaşanan hukusuzluklardan davacı şirketin de sorumluluğu vardır.
Davacı şirket, hak arama özgürlüğünü kendisi için ayrıcalık ve dokunulmazlık sağlamak amacıyla kullanmaktadır;
hukuk sistemimizde kişilik haklarının korunması diğer bütün haklar gibi sınırsız değildir. Kişilik haklarının sınırsız korunması, tüm eleştirel bakışları yasaklayarak başka bir hakkın ihlali anlamına gelir. Kişisel hakların esnek ve kapsamlı niteliklerinden dolayı başkalarının kişilik hakları ile ya da başkaca hak ve özgürlüklerle çatıştığı sıkça görülür.
Bu nedenle bu çatışmada üstün tutulan hakkın hangisi olduğunun tespiti büyük önem taşır. Kişilik haklarının korunması ancak daha üstün bir hak ve kamu yararı ile sınırlandırılabilir. Yani, (pek çok Yargıtay kararında da belirtildiği gibi) kişilik hakları saldırıda bulunduğu iddia olunan kimse eğer daha üstün bir çıkarı korumak için davranmışsa kişilik hakkı korunmadan yararlanamaz.
Bu noktada saldırının izlediği hedef korunur ancak saldırıda başvurulan araçların aşırı olup olmadığına bakılır. Davalı Osman Özgüven eleştiri ve uyarıları ile özellikle Kozak Yaylası'nın doğal yapısının korunmasını ve canlı yaşamının savunulmasını amaçlamaktadır. Yani üstün bir çıkarı korumak için kamu yararına eleştiri yapmakta, uyarılarda bulunmaktadır, seçilen sözcükler de aşırı değildir Bu nedenle davacı şirketin kişilik hakları zarar görmüş olsa bile hukuksal korumadan yararlanamaz.
Mahkeme gerekçeli kararında savunmamızı kabul etti ve ekli kararı verdi. Kararın gerekçesinde; "…altın madeninin işletilmesi sırasında çevre kirliliğinin oluştuğu genel bir kabuldür. Kozak Yaylasındaki işletme sırasında da çevre kirliliğinin oluşacağı, halkın kullanaacağı suyun kirleneceği şüphesizdir…" deniliyor. Bu çarpıcı ve önemli gerekçeyle, Kozak Yaylası'nda açılacak maden ocaklarının yaratacağı yaşamsal risk mahkeme kararıyla kabul edilmiştir.
Daha önce de Koza A.Ş, benzer biçimde, TMMOB Metalurji, Jeoloji, Çevre ve Kimya Mühendisleri Odaları ile TMMOB Başkanı'na karşı, ayrıca Av.Arif Ali Cangı, Erol Engel, Hasan Gökvardar, Evrensel Gazetesi ve Gazeteci Özer Akdemir'e karşı da davalar açmıştı. Bu davaların hepsi reddedilmişti.
Şimdi de Ovacıkla ilgili alınan yeni bir mahkeme kararına ilişkin yapılan açıklama nedeniyle Evrensel Gazetesi, Oya Otyıldız, Senih Özay ve Arif Ali Cangı aleyhine 10.000,00 TL.lik tazminat davası açıldı. Beyoğlu 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek davanın ilk duruşması 19.04.2011 salı günü saat 10.25′de yapılacak.
Osman Özgüven davası kararıyla da ekolojik olmayan kamu yararına aykırı maden işletmeciliğine karşı yürütülen mücadelenin haklı ve meşru olduğu bir kez daha yargı tarafından tescillenmiş olmuştur.
Yaşam savunucuları, yılmadan yaşamı savunmayı sürdüreceklerdir.
Son Dakika › Yerel › Mahkeme Maden İşletmesini Tehlikeli, Özgüven’i Haklı Buldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?