Diyarbakır'da oğlunun zorla dağa götürüldüğünü iddia eden anne Ayser Böçkün, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Başsavcılık, Lice ilçesine piknik için götürülen lise öğrencilerinden bazılarının terör örgütü PKK'nın dağ kadrosuna gönderildiği iddiası üzerine soruşturma yürütüyor.
Anne Böçkün'ün beyanları ve basında çıkan haberler üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, lise öğrencilerinin terör örgütüne gönderilmesine aracılık eden kişiler tespit edilmeye çalışılıyor.
Oturma eylemi 4. gününe girdi
Bu arada Türk Telekom Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisi Mehmet Sinan Böçkün'ün "piknik etkinliği" adı altında dağa götürüldüğünü savunan Böçkün ailesinin, kurdukları çadırda başlattığı oturma eylemi de 4. gününe girdi. Fiskaya semti Dicle Mahallesi'nde oturan aile, Dicle Üniversitesi'ne giden yolun kenarında kurdukları derme çatma çadırda, başlattığı eylemle 15 yaşındaki oğulları Mehmet Sinan'ın döneceği günü bekliyor.
Oğlu için dua ediyor
Çadırda oğlunun dönmesi için sürekli dua eden anne Böçkün, eylemini oğlu dönünceye kadar sürdüreceğini belirterek, oğlunun bulunması ve geri dönmesi konusunda yetkililerden yardım istedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'in lise öğrencilerinin terör örgütüne gönderildiği iddiasına ilişkin açıklamalarına tepki gösteren Böçkün, şöyle konuştu:
"Demirtaş, kendi isteğiyle gittiğini söylüyor. Demirtaş, sen orada mıydın? Daha oğlum 15 yaşında bile değil. Nasıl derler, kendi isteğiyle gitmiş. O kendi isteğiyle bile gitse benim hakkım var, oğlumu aramaya. Demirtaş'ın çocuğu yok mu? Onlar çocuklarını götürsün. Bir saat çocukları dağda kalsın. Onlar baba değil mi? Oğlumu istiyorum. Ciğerim yanıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Abdullah Öcalan, Kandil ve bütün dünyaya sesleniyorum. Bu savaş dursun. Hani barış var diyorlar. Barış varsa bu çocuklar neden dağa gidiyor? Niye Sinanımı benden alıyorlar. Artık ağlamak istemiyorum. Ben Sinanımı yem etmem. Oğlumu versinler. Onu yoğurt, peynir satarak büyüttüm."
Oğlunun büyük bir keyifle pikniğe gittiğini anlatan Böçkün, "Gültan Kışanak ve Zübeyde Zümrüt'ten davacıyım. Sinanım o taşın altında nasıl yatar? 7 gündür Sinanımızın yastığı evde, yatağı boş. Sinanım kapıyı çalmıyor" ifadelerini kullandı.
"Çocuğum yoksa bana da hayat yok"
Baba Erol Böçkün ise "bahar şenliği" adı altında lise öğrencilerinin pikniğe götürüldüğünü, orada eylem yapılan çadırlarda dağdan gelen 4 kadın tarafından oğlunun alıkonulduğunu, telefonunun kapatıldığını ileri sürdü.
Oğlunu yoksulluk içerisinde büyüttüğünü, 3 çocuğundan biri olan Mehmet Sinan'ın bulunması için İl Emniyet Müdürlüğü'ne başvurduğunu anlatan Böçkün, şikayetçi olduğunu bildirdi.
Böçkün, "Onlardan çocuğumu istiyorum. Eylemimizi, oğlum dönünceye kadar sürdüreceğiz. Tepemize kar yağsa da buradan ayrılmayacağız. Çocuğum yoksa bana da hayat yok. Ben yaşamak istemiyorum. Çocuğumu getirsinler. Oğlum, daha 15 yaşına bile girmemişti. 23 Nisan'dan beri kayıp. Hiçbir haber alamadık. Bu hangi vicdana sığar?" diye konuştu.
Diyarbakır'da bir dernek tarafından 23 Nisan'da Lice ilçesine düzenlenen piknikte, yaşları 15 ile 17 arasında değişen lise öğrencilerinden bazılarının terör örgütünün dağ kadrosuna götürüldüğü iddia edilmişti. - Diyarbakır
Son Dakika › Yerel › Lise Öğrencilerinin Terör Örgütüne Gönderildiği İddiası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?