Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral:

Kütahya Porselen A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral, 2. Organize Sanayi Bölgesi'nden (OSB) kendisine yer verilmediğini belirterek, "Hemşerilerim artık müsterih olsunlar. Bundan sonra Kütahya'da beni yatırım yaparken göremeyecekler" dedi.

Aynı zamanda Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı da olan Nafi Güral, mevcut yatırımları tamamladıktan sonra Kütahya'ya yatırım yapmamama kararı aldığını belirterek, "1. OSB'nin daha hızlı gelişebilmesi için yatırım yaptık. 2. OSB yapılırken kriterleri belirledi, ben yönetimde değildim o zaman. Bu kriterlere göre müracaatlar yapıldı. Ben de bu kriterlere göre müracaat yaptım. Amacım oradaki yatırımları hareketlendirmek amacıyla lokomotif görevi görmekti. Yönetimde alınan karar ile 2. OSB'de bana yer verilmedi. Takdirle karşılıyorum. 2. OSB'de yatırım yapmamız bundan sonra kesinlikle mümkün değildir. Artık 2. OSB'de yatırım yapmayacağım. Mevcut yatırımları tamamladıktan sonra Kütahya'ya artık hiçbir yatırım yapmayacağım. Parseller oluşmuştur, herkes müracaatını yapmıştır. Ben 2 fabrika yapmak için müracaat etmişimdir. Benim müracaat ettiğim yerlerden birisine 2 firma müracaat etmiştir. İkisine sadece ben müracaat etmişim. 2. organize sanayi bölgesinin müteşebbisi tamamen Kütahyalıdır. Bu özel bir karardır. Müteşebbis kurulun içinde bakanlıktan hiç kimse yoktur. İnsanlarımız müsterih olsunlar, artık 2. OSB'de Nafi Güral yoktur. Benim ne yatırıma ihtiyacım var, ne servete, ne de paraya. Bakın bizim hiçbir gayrimenkulümüz yoktur. Bizim bu memlekette kime zararımız dokunmuştur? Hangi çalışanımızın maaşını geç ödemişizdir? Hangi çalışanımızın hafta sonunu veya başka haklarını vermemişizdir? Hangi işçimizi bir gün sigortasız çalıştırmışız? Dolandırıcılık mı yaptık? İnsanların parasını mı çaldık? Peki ne yaptık biz bu insanlara? Ama hizmet derseniz alasını yaptık. Biz 1966 senesinde sendikalı olduk. Tam 41 yıl önce sendikalı olduk. Biz insanlara ne yaptık? Peki onlara sordunuz mu, hangi şirketin verdiği parayı istiyorsunuz diye? Sendikacılıktan söz ediliyor. Bugün Türkiye'nin en büyük fabrikası Çanakkale Seramik'tir ve orada sendika yoktur. Ama benim fabrikamda var. Eğer devletin verdiği maaşı istiyorlarsa, bunu bizim vermemiz mümkün değildir. Peki ben bunlarda rahatsız mıyım? Hayır.Sorumluluk sahibi insanların hiçbirisi biraz önce sizin söylediğiniz bu lafları etmiyor. Hep sorumsuz insanlar söylüyor. Sizin bunlara şu soruyu sormanız gerekir. Şimdiye kadar kaç kişiyi çalıştırdın, kaç kişiye maaş ödedin? Ben bunlardan artık rahatsızlık duymuyorum, benim endişem yeni yetişen işletmecilerin incinmesi. Ben artık büyük düşünüyorum, büyük düşünen insanlar bu söylenenleri dert etmez. Müteşebbis heyetindeki 12 kişiden birisi ret veriyor ve 10 kişi kabul ediyor. Bakın 'ben yokum demiyorum', bana 'sen yoksun' diyorlar" diye konuştu.

Kendisine iftira atanlara hakkını helal etmeyeceğini ifade eden Nafi Güral, "Güral ailesi bugüne kadar birçok dünya markası oluşturdu. Bunlardan birisi Kütahya Porselen, birisi Güral Porselen ve son olarak da Club Ali Bey turizm alanında bir dünya markasıdır. Bütün bu markalar herkes tarafından çok iyi biliniyor, sadece Kütahya'da az biliniyor. Türkiye'de Kütahya dışında bizi sevmeyen bir Allah'ın kulunu bulamazsınız. Bana laf söyleyen insana bakarım, önem vereceğim bir insan ise can kulağı ile dinlerim. Ama yalan yanlış şeyler olursa, güler geçerim. Ben yük vurulacak önemli bir merkebim, yük istedikten sonra bana yük verecek çok il bulurum. Mağdur olan benim, mağdur edilen benim. Onun için bunları söylemek zorunda kaldım. Tabii ki iftira atanları asla affetmeyeceğim, bunu herkes bilsin. İftira atanlara hakkım varsa hakkımı helal etmeyeceğim" şeklinde konuştu.

(EFE-MŞ)

05.12.2007 14:26 TSİ