Konak Belediyesi Gençlik Meclisi'nin düzenlediği Konak Gençlik Buluşması'nda soruları yanıtlayan Başkan Batur, "Türkiye bizim Türkiye'miz. Bu ülke bizim. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmadan umutsuzluğa yer vermeden, bu ülkede üretmeye, çalışmaya devam etmemiz lazım. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği bu ülkeye, bu Cumhuriyet'e sahip çıkmaya devam edeceğiz. Üreten, bir mesleki kariyer inşa eden gençlere bu ülkenin ihtiyacı var. Biz gençlere güveniyoruz. Umudunuzu hiçbir zaman kaybetmeyin. Türkiye'mizi hep birlikte aydınlık yarınlara kavuşturacağız" dedi.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak Belediyesi Gençlik Meclisi'nin Basmane Semt Merkezi'nde düzenlediği "Konak Gençlik Buluşması"na konuk oldu. Gençlik Meclisi üyesi Buğra Kızılkara'nın sunuculuğunu üstlendiği programa 15-29 yaş aralığındaki gençler karılarak merak ettikleri soruları Başkan Batur'a yüz yüze sorma fırsatı buldu. Başkan Batur'un, kentsel dönüşümden genç istihdama, siyasi ve mesleki kariyerinden özel yaşamına dair gelen tüm soruları cevaplarken, canlı yayınlanan programda sosyal medyadan gelen sorular da yanıt buldu.
"Sizce gençlerin yerelde yaşadığı en büyük sorun nedir" sorusuna "İşsizlik" yanıtını veren Başkan Batur, gençlerden kendilerine gelen talepler dikkate alındığında en çok istihdamın öne çıktığını belirtti. Eğitim ve üretim mekanizmalarının yeniden programlanması gerektiğini dile getiren Batur, şöyle konuştu:
"Gençlerin en büyük probleminin istihdam olduğunu görüyoruz. Gençlerden bize en çok gelen, bize en çok yansıyan durum işsizlik. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı yüzde on bir. İş arayanların yüzde ellisinden fazlası genç. Ülkede çok fazla üniversite var ancak nitelikli ara eleman sıkıntısı var. Biz, AB fonlarından yararlanarak yaptığımız projelerde iş garantili nitelikli ara eleman yetiştiriyoruz. Üniversite bitiren gençler iş problemi yaşıyor. Türkiye'deki eğitim sisteminin baştan sona yeniden planlanması gerekiyor. Herkes üniversite mezunu, her üniversite mezunu işle ilgili sıkıntı yaşıyor. Gençlerimiz istihdamla ilgili büyük problem yaşıyor. Bana göre, Türkiye'de artık, üretime dönük bir anlayışa geçmek lazım. Yirmi senedir israfa dönük bir anlayış sergileniyor. Hazır olan tükendi. Fabrikalar satıldı, devletin içindeki kurumlar özelleştirildi. Cumhuriyet'in ilk yıllarında yapılan sayıları kırkı aşan fabrika bu dönemde özelleştirilmiş. Fabrika demek, üretim demek. Üretimi teşvik eden yeni planlamalar ve projeler yapılması gerekiyor."
Başkan Batur'un gençlik dönemini merak eden katılımcılar, gençlik hayallerini gerçekleştirip gerçekleştiremediği sorusunu yöneltti. Sporla iç içe bir gençlik dönemi geçirdiğini ancak mimarlık eğitiminin baskın çıktığını ve mesleğine yöneldiğini söyleyen Başkan Batur, mesleğini hem Türkiye hem yurtdışından icra ederek tecrübe kazandığını dile getirdi. Çok özlediği İzmir'e dönerek mimarlık bürosunu açtığını ifade eden Başkan Batur, burada yerel yönetici olarak siyasi kariyerinin gelişimini anlattı. Başkan Batur, mesleki tecrübelerinin yerel yöneticiliğine olumlu yansımaları olduğunu aktararak, şunları söyledi:
" Narlıdere'deki vatandaşlarımız, Narlıdere bir çekim merkezi olduysa bunun belediye hizmeti yaptığımız dönemdeki hizmetler sayesinde olduğunu söylüyorlar. Narlıdere bugün İzmir'in en tercih edilen ilçelerinden bir tanesi oldu. Mimarlık mesleğinin bize verdiği katkı büyük oldu. Kente daha estetik, daha çevreci baktığımız için projeleri çok daha doğru uyguladık diye düşünüyorum. Mesleğimin ilk yıllarında yurtdışında ve İstanbul'da 2 bin kişilik şantiyelerdeki çalışma organizasyonunu yöneterek idarecilik, yöneticilik vasfımızı geliştirdik."
Gençler yaşadıkları çevreyi de dikkate alarak kentsel dönüşümle ilgili sorularını sordu. Başkan Batur, Konak'ta kentsel dönüşümü yüzde yüz uzlaşıyla yapacaklarını vurguladı ve şunları kaydetti:
"Narlıdere Belediye Başkanı olduğumuzda Narlıdere, çarpık yapılaşması olan, kentsel dönüşüme ihtiyaç duyan bir ilçeydi. İlk yaptığımız proje kentin dönüşümünü sağlamak oldu. Kentte görsel ve çevresel kirliliği olan bölgeleri, orada yaşayan vatandaşın haklarını da koruyarak yerinde dönüştürdük. Bu çalışma başarılı bir çalışma olarak İzmir'de duyuldu, ödül aldı. Benim Konak'a atanmamın en önemli nedenlerinden biri de budur. Genel Merkezde, Genel Başkanımızın bizi değerlendirmesinde en önemli etkenlerden bir tanesi kentsel dönüşümde Narlıdere'deki başarımızdır."
Konak'ta göreve geldiklerin ilk işlerinin kentsel dönüşüm planlarını yapmak olduğunu belirten Başkan Batur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Konak'a geldiğimizde, Konak'ın tamamının dönüşüme ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bir gecekondu bölgesi var, bir de apartmanlar bölgesi var. Konak'ta yapılaşma da çok eski. Göreve gelir gelmez on dört mahalle ve üç yüz hektarlık Gültepe bölgesi planlarını yaptık. Sonra hemen karşısındaki Beştepeler bölgesi planlarını tamamladık. Bu planları yaparken da kişi başına düşen, bir metrekareyi bile bulmayan yeşil alan miktarını on üç metrekareye çıkardık. Neden bu kadar yeşil alan bıraktığımıza dair bile eleştiri aldık. İnsanlar nefes alacak. Dönüşüm sadece bina dikmek değil, o bölgenin sosyal yaşamına da emek vermek gerekir. Biz Narlıdere'de de planları mahallelerde, meydanlarda, kahvelerde vatandaşa anlattık. Uzlaşıyla yaptık. Burada da öyle yapacağız. Vatandaş istemezse hiçbir belediye kentsel dönüşüm yapamaz, başarılı olamaz. Konak'ta kentsel dönüşümü yüzde yüz uzlaşıyla yapacağız."
Başkan Batur, gençlerin siyasetteki yeri ile ilgili gelen soruyu, gençleri cesaretlendirerek ve teşvik ederek yanıtladı. Başkan Batur, gençlere siyasete katılma çağrısı yaptığı konuşmasına şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz hafta CHP Konak ilçe kongresi yapıldı. Genç bir arkadaşımız olan Ozan Ali İlgazi ilçe başkanı oldu. Geçmişte partiye olan emeği, gençlik kollarından gelmesi, bir işinin olması, sivil toplumda ve partide emek vermesi onu bu göreve taşıdı. Biz sadece destek verdik. Şu anda gençlik kollarından arkadaşlarımız siyasette önemli yerlerdeler. İlçe gençlik kollarımızdan altı-yedi arkadaşımız il kongre delegesi oldu. On altı kişilik ilçe yönetiminde altı genç arkadaşımız var. Biz Konak'ta siyaseti gençleştiriyoruz. Şimdi bu gençleştirme Konak Belediyesi Meclisi'ne yansıtmak istiyoruz. Biliyorsunuz belediyemizin bir gençlik meclisi var. Biz onları teşvik ediyoruz. Üreten, bir mesleki kariyer inşa eden gençlere bu ülkenin ihtiyacı var. Gençlerin siyasete girmesi lazım. Partilere gireceksiniz, gençlik kollarına katılacaksınız, sivil toplum kuruluşlarında olacaksınız. Biz gençlere güveniyoruz. Umudunuzu hiçbir zaman kaybetmeyin. Türkiye'mizi hep birlikte aydınlık yarınlara kavuşturacağız."
Beyin göçüyle ilgili gelen soru üzerine Başkan Batur, şunları belirtti:
"Gençlerin yurt dışına gitmesini çok isteyen biri değilim. Türkiye bizim Türkiye'miz. Bu ülke bizim. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmadan umutsuzluğa yer vermeden, bu ülkede üretmeye, çalışmaya devam etmemiz lazım. Beyin göçü dediğimizde, daha iyi üreten, daha iyi düşünebilen, daha iyi proje yapan, daha iyi çalışabilen gençlerimizin yabancı ülkelere gitmesi benim ağırıma gidiyor. Bu ülke gerçekten çok büyük. Siyasi otorite değişmedi diye umutsuzluk içinde olan var, böyle geldi böyle gider diyen var, eleştirenler var. Ama umudumuzu kaybetmek yok. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği bu ülkeye, bu cumhuriyete sahip çıkmaya devam edeceğiz."
Konak Belediyesi'nin kültür ve sanat yaşamına katkılarıyla ilgili soruyu, programın düzenlendiği Basmane Semt Merkezi'nin yanı başındaki Sanathane'yi örnek vererek yanıtlayan Başkan Batur, şunları aktardı:
"Konak Belediyesi kültür ve sanat alanında yaptığı çalışmalarla İzmir'in en önemli belediyelerinden bir tanesi. Sanathane'de sinema, söyleşiler, tiyatrolar, atölyeler yapılıyor. Kültür merkezlerimizde sanat kurslarımız devam ediyor. Güzel sanatlar fakültelerine hazırlanan gençlere resim, tiyatro, yazarlık kursları verdik. Özellikle tiyatroyla ilgili hem oyunları sahneliyoruz hem amatör tiyatro gruplarına ücretsiz sahne tahsis ediyoruz. Agora kazı alanında klasik müzik konserleri düzenliyoruz. Kültür ve sanat çalışmaları bizim için çok önemli."
Program sonunda sosyal medyadan gelen soruları da yanıtlayan Başkan Batur, "Belediye başkanı olmanın en zor yanı nedir" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Belediye Başkanı olmanın en zor yanı sosyal yaşantıyla ilgili problemidir. Belediye başkanlığında sosyal yaşantı diye bir şey yok. O zaman yirmi dört yıldır neden bu işi yapıyorsun dersiniz. Ben belediye başkanlığını seviyorum. Sevmesen zaten, bu işi yapamazsın. İnsanların derdini dinlemek, problemlerini çözmek çok önemli. Bizler hep eleştiri alırız. Ama yolda yürürken 'Başkanım şu yolu yapmışsınız' diyerek teşekkür ediyorlar, bizim için en büyük mutluluk bu. Memnuniyetle, zevkle yapıyorum belediye başkanlığı görevimi."
Son Dakika › Yerel › Konak Belediye Başkanı Batur, Gençlerin Sorularını Yanıtladı: 'Biz Gençlere Güveniyoruz, Türkiye'mizi Hep Birlikte Aydınlık Yarınlara Kavuşturacağız' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?