İzmit Belediye Başkanı
Hürriyet, uluslararası katılımcıların da yer aldığı
Marmara Urban Forum'unda yaptığı konuşmada, "Kadın liderler, toplumların karşılaştığı zorluklara karşı daha kapsayıcı ve bütünsel çözümler üretiyor" dedi.
İzmit Belediye Başkanı
Fatma Kaplan Hürriyet, Çözüm Üreten Kentler ana teması altında
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Marmara Urban Forum'una (MARUF) katıldı.
Başkan Hürriyet, 'Dayanıklı Topluluklar için Kadın Liderliği' oturumunda konuşma gerçekleştirdi. Boran Ivanoski'nin moderatörlüğünde yapılan oturumda, Hürriyet'in yanı sıra
Arnavutluk Durrës Belediye Başkanı Emiriana Sako, Manastır Belediye
Meclis Başkanı Gabriela Ilievska,
Moldova Cruzesti Belediye Başkanı Violeta Crudu ve
Sırbistan Babušnica Belediye Başkanı Ivana Stojicic söz aldı.
Başkan Hürriyet, yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"ÇOCUKLAR VE KADINLARI ÖNCELİK ALARAK"
"Dayanıklı Topluluklar için Kadın Liderliği konusu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük önem taşıyor. Bununla ilgili gerek genel siyasette gerekse yerel kamu yönetimi anlamında liderlik pozisyonunda bulunan biz kadınlar çocuklar ve kadınları öncelik alarak çalışmalar yapmaya gayret ediyoruz. Sadece toplumsal cinsiyet eşitliğini konuşmak günümüz koşullarında yeterli gelmiyor. Daha fazla titiz davranmak, derin düşünmek, önceliklerimizi değerlendirmek gerekiyor.
"DAHA KAPSAYICI VE BÜTÜNSEL ÇÖZÜMLER"
Kadın liderler toplumların karşılaştığı zorlukları ve ihtiyaçları farklı bir bakış açısından değerlendirebiliyorlar. Daha kapsayıcı ve bütünsel çözümler üretmekte daha etkin olduğumuzu düşünüyorum. Araştırmalar kadın liderlerin empati seviyelerinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bu özelliğinin de toplumun ihtiyaçlarını daha doğru anlamalarını ve politikalar geliştirmelerine yardımcı oluyor.
"DAYANIKLI TOPLUMLARIN TEMEL TAŞLARINDAN"
Biz kadınlar ayrıntılı ve uzun vadeli planlama yeteneklerimizle tanınıyoruz. Kriz zamanlarında bu özelliklerimizin topluluğun hazırlıklı olmasını ve durumlara hızla adapte olmasını sağlıyor. Kadın liderlerinin varlığı toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesine de katkıda bulunuyor. Bu eşitlik dayanıklı toplumların temel taşlarından bir tanesi.
"AZ KAYNAKLA ÇOK İŞ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Yerel yönetimlerde az kaynakla çok iş yapmaya çalışıyoruz. Kaynakları doğu kullanmak, daha fazla çözüm üretmek ve insana dokunmak için önemli bir konu. Kaynakları nereye nasıl harcayacağımız, nasıl yönlendireceğimiz konusunda erkeklere nazaran daha başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Dayanıklı toplulukların sadece fiziksel ve ekonomik direnci değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel dayanıklılığı da ifade ettiğini düşünüyoruz.
"ORTAK AKIL TOPLANTILARI YAPIYORUZ"
Belediye çalışmalarımızda 'ben yaptım oldu mantığıyla' hareket etmiyoruz. Hangi alanda çalışma yapacaksak o alanda faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşları ile ortak akıl toplantıları yapıyoruz. Bu toplantılarda her bir üyenin fikrini alıyoruz. Ortak çözüm önerilerini oluşturmaya çalışıyoruz. Daha fazla bireyi sürece katmaya gayret ediyoruz.
"YARDIMLARIMIZI 'SİZİ EN İYİ BİZ ANLARIZ' DİYEREK YAPTIK"
Özellikle son yıllarda doğal afetlerin ve salgın hastalıkların ülkeleri, kentleri ve yerel yönetimleri nasıl etkilediğine hepimiz şahit olduk. Ülkemizde de bunun derin acılarını yaşadık. 6 Şubat'taki depremler tüm
Türkiye'yi etkiledi. 1999 Depremi
Kocaeli'de olmuştu. 6 Şubat'taki depremlerin sonrasında çalışmalarımıza o yürek acısıyla başladık. Yardım çalışmalarımızı 'Sizi en iyi biz anlarız' diyerek yaptık. 11 ile de kendi imkanlarımızla yetişebilmek adına arama kurtarmalar da dahil olmak üzere bölgeye gittik.
"İZMİT HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Evlerini kaybeden insanlara çadır, konteyner desteği, eğitim ve sağlık desteği, Aşevi gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için hizmet vermeye çalıştık. İzmit halkı da ciddi bir yardım kampanyasıyla bölge halkına destek olmaya çalıştı. İzmit halkına da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
"EN ÇOK KADINLAR VE ÇOCUKLAR ETKİNLENDİ"
Çalışmaların pek çoğunda kadın hassasiyetiyle birlikte hep başında olmaya çalıştım.
Kahramanmaraş,
Adıyaman,
Hatay gibi pek çok ilde 6-7 ay ekip arkadaşlarımızla bilfiil çalışmalarımız oldu. Bu acılı süreçten en çok etkilenen kadınlar ve çocuklar oldu. Normal zamanlarda da kadın olmak o kadar zorken, böylesine afet dönemlerinde yaşadıkları zorluklar çok daha fazla artıyor. Özellikle bazı bölgelerde kadınların doğal afetler sonrasında fiziksel güvenlikleri tehlike altında olabiliyor. Geçici barınma alanlarına yerleşen kadınlar, cinsel şiddet, taciz veya istismara maruz kalma riskiyle karşılaşabiliyor.
"KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİME DEVAM ETMEKTE ZORLUK YAŞIYOR"
Doğal afet zamanları da kadınların geçim kaynakları, özellikle tarım ve ev içi işleri olumsuz etkileniyor. Kadınlar eğitim hizmetlerinden mahrum kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle kız çocukları eğitime devam etmekte zorluk yaşıyor. Bu, onların uzun vadede de sosyo-ekonomik fırsatlardan mahrum kalmasına yol açan bir sorun haline geldi.
"MOR YERLEŞKE ADI VERİLEN ALAN KURDUK"
Bazı toplumlarda kadınların karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmemeleri, doğal afetler sonrası alınan kararlarda kadınların özel ihtiyaçlarının göz ardı edilmesine neden oluyor. Gerek deprem bölgesinde gerekse ilimize göç eden halkımıza yönelik bireylere indirgediğimiz çözümler ürettik. Özellikle mor yerleşkeler bizim için çok önemliydi. Adıyaman ve Kahramanmaraş'taki Çadır Yaşam Alanlarımızın içerisine Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Sayın
Canan Güllü'nün öncülüğünde 'Mor Yerleşke' adı verilen konteynerler yerleştirdik.
"KIL ÇADIRLAR İLE DAHA KONFORLU BİR YAŞAM ALANI"
Mor Yerleşkelerde çocuklar için terapi ve oyun alanları oluşturuldu. Şiddetten arınmış bölge olarak tanımlanan Mor Yerleşkeler'de kadınlar için emzirme alanı, jinekolojik müdahale, psikolojik destek gibi birçok hizmet verildi. Kurduğumuz yaşam alanlarında bölgenin coğrafi yapısına uygun olarak kıl çadırları tercih ettik. Daha konforlu yaşam alanları oluşturmaya çalıştık. Ailelilerde gebe kadın varsa, çok çocuklu aileler var ise veya yeni doğum yapmış birisi var ise bu aileleri çadır kentlere öncelikli olarak aldık.
"ÇINAR AKADEMİ İLE EĞİTİM FIRSATI"
Özellikle çocuk yaş grubunun iyileştirilme çalışmaları kapsamında psikolog ve çocuk gelişim uzmanları bölgede istihdam edildi. İlçe sağlık müdürlükleriyle iş birliği yaparak konteynerlerde uzman kadın sağlığı hekimlerinin görevlendirilmesini sağladık. Uluslararası İnner Wheel Türkiye ve Türkiye Akademi ile işbirliği yaparak Çadır Yaşam Alanlarına
Çınar Akademiler açtık. Konteynerlerde kalan ailelerin ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerine sınav öncesi ciddi bir destek eğitimi sunmaya çalıştık.
"DANIŞMANLIK ÇALIŞMALARI YAPILDI"
Lotus Kadın ve Yaşam Dayanışma Derneği ile yapılan iş birliği doğrultusunda Adıyaman ve Kahramanmaraş çadır yaşam alanlarında ikamet eden kadınlara; kadın sağlığı, sürekli ihtiyaçların giderilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği, deprem sonrası kadın istihdamı ve liderliği sürecinin inşa edilmesi konularında danışmanlık çalışmalarını yürüttük. Kahramanmaraş'ta kadınlara dikiş atölyesi kurduk. Kadınlar hem o psikolojiden uzaklaşmak hem de dikiş atölyesinde kendi ihtiyaçları için üretim yaptılar.
"PSİKO-SOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI GERÇEKLEŞTİRDİK"
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Kocaeli Şubesi ile iş birliği protokolü imzalayarak bölgedeki depremzedelere sistemli programlar dahilinde bireysel ve grup olarak psiko-sosyal destek sağladık. Hatay
Defne'de çocuklarıma yönelik çok güzel etkinlikler düzenledik. Yaratıcı drama, dramatizasyon çalışmaları, tiyatro oyunları, kısa canlandırmalar ve masal saatleri gibi etkinliklerle bir nebze de olsa onları rahatlatmak, biraz da olsa mutlu edebilmek, yüzlerini güldürebilmek için çalıştık.
"BÖLGEDEKİ YERLEŞİM ALANLARINDA ÇALIŞMALAR SÜRDÜRDÜK"
Unicef,
Birleşmiş Milletler, Unwomen, Kamer Vakfı, Türkiye Kalkınma Vakfı, Hayata Destek Derneği, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile iş birliği yaparak civardaki çadır kentlerde ve yerleşim alanlarında da bu çalışmalarımızı sürdürdük. Bu bölgede yaşayan insanların devam eden ihtiyaçlarına yönelik çok daha derinlikli çalışmalar yaptık. Kurulan yerleşkeler ile sağlıktan, eğitime tüm detaylar düşünülerek çalışmalar yürüttük.
"KONTEYNER YAŞAM ALANLARI OLUŞTURDUK"
İzmit'te bulunan Gülümse Kafe Sosyal Tesisimizi, Defne'de de açtık. Bağışçılardan gelen kitapları çocuklarımıza ve gençlerimize verdik. Bu şekilde orada bir okuma alanı oluşturduk. Adıyaman'da 14 bin metrekarelik alanda konteyner yaşam alanları oluşturduk. İçerisinde mor yerleşke, sağlık tarama, çamaşırhane, eğitim, çocuk oyun alanı, dinlenme alanları, yeşil alanlar ve sosyal etkinlik alanları ile her ihtiyaca hitap eden bir yerleşkeyi oluşturduk. Yerleşkenin tüm altyapı hizmetlerini yine belediyemiz tarafından gerçekleştirdik.
"DEPREMZEDE ÇOCUKLARI SOSYAL PROJELERİN İÇİNE KATTTIK"
Kentimize çok fazla göç aldık. Bir yandan deprem bölgesinde çalışma yaparken bir yandan 11 ilden kentimize göç eden depremzedeleri kucak açmaya, ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Kentte güvende hissetmeleri için sıcak bir aile ortamı oluşturmak çok önemliydi. Depremzede destek noktaları açtık. Gıda ve giyim ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Arkadaşlarını, okulunu, oyun alanlarını bırakıp gelen çocukların kente uyum sağlamaları adına sosyal projelerin içine katmaya çalıştık. Süper Lig'de bir kadın basketbol takımımız var. Depremzede çocuklarımıza biraz da acılarını unutturmak için takımımızla bir araya getirdik.
"BÜTÇEMİZİN YÜZDE 80'İNİ KADINLAR YÖNETİYOR"
Belediyemizde, yöneticilerin yüzde 50'sinden fazlası kadınlardan oluşuyor. Bütçemizin yüzde 80'ini kadınlar yönetiyor. Kadın hassasiyetimiz çok yüksek. Deprem bölgesinde yaptığımız çalışmaları bu hassasiyetle gerçekleştirdik. Ama kadın liderlerin daha fazla artması gerekiyor. Kadınların her alanda yer alması, yetkilerinin artması gerektiğini düşünüyorum.
"KADINLAR CESUR VE AZİMLİ OLMALILAR"
Erkek egemen alan olan siyasette kadınların başarılı olması için ciddi bir kararlılık ve mücadele azmine sahip olmaları gerekiyor. Böylesi zor bir siyasette kadınlar erkeklere oranla daha cesur, ilerici ve azimli olmak zorundalar."
Sizin düşünceleriniz neler ?