İzmit Belediye Başkanı
Fatma Kaplan Hürriyet,
Adıyaman'da bir çadır kent kuracaklarını açıkladı. Hürriyet, "Derme çatma değil, insan onuruna yakışır şekilde bir yaşam kalitesi sunmak için çalışıyoruz" dedi.
Deprem felaketinin ilk günden itibaren deprem bölgesinde bulunan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Halk TV'de
İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Yeni Bir Sabah programına, Adıyaman'dan canlı bağlantıyla konuk oldu.
Başkan Hürriyet, ilk günden itibaren bölgede yaşananları ve bundan sonra yapmayı planladıkları çalışmaları şu sözlerle anlattı:
"ASRIN FELAKETİ"
"Bu depremin yaralarını hep beraber, el birliğiyle sarabilmek için mücadele ediyoruz. Bütün kurumlar iş birliği içerisinde, gün birlik günüdür diyerek çalışıyoruz. Öncelikle depremden etkilenen 10 ilin 10'u da gerçekten büyük bir travma yaşıyor. Bu bölgesel bir deprem değil tüm ülkenin depremi. Asrın felaketi. 10 ilin 5 6 tanesi yere bir olmuş durumda. Kent kalmadı ortada, oturulacak bir yapı kalmadı.
"ÇOK BÜYÜK BİR ACI"
İnsanların hayatları alt üst oldu. 1 dakikada yıllarca sahip oldukları her şeyi ama daha da önemlisi canlarını kaybettiler. Çok büyük bir yıkım, çok büyük bir acı. Herkes şok içerisinde. İlk günden beri bölgedeyim, birçok ili gezdim. Köylere kadar gitmeye çalıştık. Hem hizmet götürdük, aşevleri açtık, konteynerler iletmeye çalıştık, bir yandan da tespit etmeye çalıştık. Müthiş bir şok ve ne yapacağını bilememe var. Bu, ilerde çok ciddi travmalara, toplumsal sorunlara yol açacak. Özellikle çocuklar ve kadınlar üzerinde. Çocuklar anlamlandırmaya çalışıyorlar.
"YARDIM KAMPANYALARI DEVAM ETMELİ"
Bu ağır travma ve yıkım 10 günlük yardım kampanyasıyla çözülmez. Kış şartları devam ediyor. Bu bölgede biraz daha zemin dayanıklı. Evler yıkılmamış ama çoğu hasarlı. Bu evlerde insanların oturması mümkün değil. Ama hayat devam ediyor. Onların birçok ihtiyaçları var. Barınma, giyim, gıda, ısınma ihtiyaçları devam edecek. Bölgede su sorunu hala var, ısınma sorunu hala var. Burada öz bakım konusunda ciddi bir problem var.
"SİSTEM ANCA OTURUYOR"
Yüzbinlerce insandan bahsediyoruz. 10 günlük yardım kampanyaları bu durumu çözemez. En az 1 yıl bu tedavinin ve ihtiyaçlarının devam edeceğini düşünüyoruz. Kampanyaların devam etmesi gerekiyor. İlk günlerde kaos, organizasyonluk vardı. Sistem anca oturuyor. Yardımların birçoğu anca ulaşıyor. Şimdi sistematik olarak ilerlemesi gerekiyor."
Bölgede kadınlara ve çocuklara yönelik yapılacak çalışmalardan da bahseden Başkan Hürriyet, şöyle devam etti:
"RUHSAL ANLAMDA DA İYİLEŞTİRMEK İSTİYORUZ"
"İlk zamanlar insanların temel gıda, giyinme ihtiyacını acele bir şekilde halletmeye çalıştık. Aşevleri kurduk. Bundan sonra daha sistematik çalışacağız. Yakınlarını kaybeden aileler ve yükünü çelen kadınlar ile çocukların ihtiyaçlarını giderelim istiyoruz. Barınma ve ısınmanın yanı sıra onlara psikososyal destek sunalım istiyoruz. Onları ruhsal anlamda da iyileştirecek projelerimizi hayata geçireceğiz.
"ÇADIR KENTLER KURUYORUZ"
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı
Canan Güllü öncülüğüyle; onların özel sektör iş birliğiyle burada çadır kentler oluşturacağız. Çadır kentlerin içinde sadece gıda, ısınma ve giyim olmasın. Onlar zaten temel ihtiyaçlar. Adıyaman'da bir yer belirledik. Kendim özellikle gelerek yer tespitinde bulunmak istedim. Gelir gelmez hemen buradaki genel yetkililere dayanışma göstermek istediğimizi söyledik. Onlar da makul karşıladı ve burada gösterilen yerlerde çadır kentler kuruyoruz.
"ALANINDA UZMANLAR BURADA OLACAK"
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile buraya mor yerleşke adı verilen iki konteyner getireceğiz. Bu konteyner içerisinde kadınlara ve çocuklara psikososyal destek verebileceğimiz psikologlarımızla, kreş öğretmenlerimizle, alanında uzman insanlarla çalışacağız. Konteynerlerden biri kadınlara biri çocuklara hizmet verecek. Kadınlar için emzirme odası, psikolojik destek verilecek muayene odası, jinekolojik muayene odası olacak. Buraya bir ebe görevlendirmek istiyoruz. Enkaz altından hamile olarak kurtulan kadınlar var.
"ÇOCUKLAR İÇİN EKİBİM ÇALIŞIYOR"
Bu hizmetler sadece bu bölgeye değil birçok bölgeye de fayda sağlayacak. Biz bu alanda yakın çevredeki tüm depremzedelere hizmet sunacağız. Ring servisler oluşturarak onları alıp tekrar bulundukları yerlere götüreceğiz. Hemşirelerimiz, ebelerimizle
Dünya Sağlık Örgütü standartlarına uygun şekilde bez, mama, ped erişimi sağlayacağımız bir alan olacak. Çocuklar için yapacağımız alanlarda oyun terapileri olacak. Bir çocuk parkı kuracağız. Çocukların oyuna ihtiyacı var. Ekiplerim İzmit'te çalışıyorlar. Buraya bir çocuk oyun grubu getireceğiz.
"5-6 GÜN İÇERİSİNDE AKTİF EDECEĞİZ"
Parkıyla, sosyal destek alanıyla, muayene odasıyla, sağlık odasıyla; alanında uzman eğitimcilerle, birçok sanatçı dostumuzun da hizmet vereceği tam kapsamlı bir alan oluşturacağız. Geldiğimizden beri çalışıyoruz. Alanımızın tesviyesini yapıyoruz. Derme çatma değil, çadırları altık toprağın üstüne koyduk hadi gelin yaşayın değil. Gerçekten standartlara uygun, insan onuruna yakışır şekilde bir yaşam kalitesi de kurmaya çalışıyoruz. Bu yaşam biçimi uzun süre devam edecek. Uzun süre burada gerek eğitim desteği verebileceğimiz gerek oyun terapileriyle çocuklarımızı iyileştirebileceğimiz, kadınlara destek verebileceğimiz bir proje alanı. 5-6 gün içerisinde burayı tamamen aktif etmiş olacağız."
Sizin düşünceleriniz neler ?