Aydın Ticaret Odası (AYTO) tarafından "Sarılop İncirin Ulusal ve Uluslararası Düzeyde tanıtımı, Tarladan Sofraya Geçen Süreçte Kalite ve Verimliliğin Artırılması" konulu konferans düzenlendi. TARİŞ 46. Nolu Aydın Pamuk Alım Satış Kooperatifi Konferans Salonu'nda gerçekleşen etkinliğe Aydın Valisi Mustafa Malay, İl Genel Sekreteri Halil İbrahim Aktemur, Tarım İl Müdürü Sadettin Öztürk, AYTo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baştuğ, AYTO Meclis Başkanı Mahmut Çağlayan, Aydın Ticaret Borsası Aydın Ağababaoğlu, Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Pocası, üretici birliği temsilcileri ve davetliler katıldı.
Açılışta konuşan AYTO Mustafa Baştuğ, Aydın incirine coğrafi işaret alınması konusunu sürekli olarak dile getirdiklerini söyledi. İzmir Ticaret Odası'nda yaşanan tartışmalar nedeniyle 3-4 yıllık bir mücadele sonucu "Aydın İnciri" coğrafi işaretini alındığını hatırlatan Baştuğ, sadece tescil almanın yeterli olmadığı asıl işin bundan sonra başladığını ifade etti. Coğrafi işaretin bir bölgede yetişen ürünün korunması için verildiğini belirten Baştuğ, "Bu aşamadan sonra bizim bu coğrafi işareti kullanmamız çok önemli. Üretici, işletmeci ve tüccarlar olarak markamızı kullanmalı ve sahip çıkmalıyız. Dalından sofraya gelinceye kadar kalite ve verimliliğin artmasını için başta çiftçilerimiz olmak üzere ilgili tüm kişileri eğitmeliyiz. Bize patent verilirken yılda 2 kez kontrollerin yapılacağı ve bu sonuçların 10 yılda bir Türkiye Patent Enstitüsü'ne (TPE) bildirileceği açıklandı. Eğer biz markamıza sahip çıkmazsak, bu coğrafi işaret geri alınabiliyor. AYTO olarak biz üzerimize düşen görevi yapmaya çalışıyoruz. Düzenlediğimiz eğitim çalışmaları bundan sonrada artarak devam edecektir" dedi.
İncirdeki mevcut sorunların aşılması için ortak akılın şart olduğuna işaret eden TARİŞ İncir Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Karazor, incirin hak ettiği değeri bulabilmesi için bu toplantıların artarak devam etmesi gerektiğini savundu. İncir'deki sorunların çekirdeği kadar küçük olduğunu iddia eden Karazor, "Aydın İncirine" coğrafi işarettin alınmış olmasının önemine değindi. Kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin yumruğu bir yere vurarak incirin hak ettiği değeri bulmasını sağlayabileceğine işaret eden Karazor, "Geçen kuraklık bize çok güzel şeyler öğretti. Rekoltenin azalmasına rağmen, döviz girdisinde artış sağlandı. 3 1 Mayıs 2007 tarihinde 55 bin tondan elde edilen gelir 124 milyon dolar ve kilogram başına fiyat 2,22 dolar iken bu rakam 31 Mayıs 2008 tarihi itibariyle 34 bin 460 kilogramda 160 milyon 722 bin dolara ve kilogram başı fiyatta 4,65 dolara yükselti. Bu bizim istediğimiz zaman dünyaya inciri yedirebileceğimizi gösterdi. Önemli olan bunu bizim sürekli hale getirmemiz. Yeter ki ihracatçılarımız daha fazla satacağım derken, bu ülkedeki insanların alın terini göz ardı etmesinler. Aydın olarak dünya tüketiminin yüzde 70'ini karşılıyoruz. Biz üretiyoruz ama fiyatı bir belirleyemiyoruz. Buda üretimden, ihracata kadar tüm kademelerde yer alan insanların kayıpta olması anlamına geliyor. Elimizdeki altının değerini bilmeden piyasaya sunuyoruz. Üretimde 10 bin ton bir fazlamız var. Eğer bu miktar için stok kurumu oluşturulursa piyasayı bir belirleriz. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Ege İhracatçılar Birliği ile görüşmelerimiz devam ediyor. Üreticilerden alınan ürünlerden 10 bin tonunun stoka alınması ve ihtiyaç duyuldukça piyasaya arz edilmesi halinde; incirimizin hak ettiği değeri bulacak, herkesin emeğinin karşılığını alacak ve ülkemize büyük bir döviz girdiği sağlanacaktır" diye konuştu.
İncirin asıl vatanının Aydın olduğunu sürekli olarak ifade ettiğinin altını çizen Vali Mustafa Malay ise, herkesin hakkının kendisine verilmesi gerektiğini beyan etti. Aydın ve İzmir arasında yaşanan tescil sorununun AYTO'nun başlattığı hukuki mücadele sorucu aşıldığına dikkat çeken Malay, tescilin ardından başta tarım teşkilatları, üreticiler ve üniversite olmak üzere çeşitli kesimlere düşen görevler olduğundan söz etti. daha çok ve daha kaliteli ürün elde edebilmek için mücadele edilmesi gerektiğini savunan Malay, şöyle konuştu: "Başta Aflatoksin sorunu olmak üzere, incirdeki bilinen sorunların biran önce çözülmesi gerekiyor. Bu sorunlar ihracatta önümüzü kesiyor. Bu işin sahibiz isek, üzerimize düşen görevi yapmalıyız. Tükiye'deki tek araştırma enstitüsü burada. Bu nedenle ağaçlarımızın bakımını en doğru şekilde yapmalıyız. Biz güzelliklerimizin ve varlıklarımızın değerini bilemiyoruz. Bizden aldıkları ürünleri, kendi markalarını vurup daha pahalıya satıyorlar. Üretici, işletmeci ve tüccarlar olarak ürünümüze sahip çıkmalıyız. Gelecek nesillerinde bu emaneti koruması ve kollaması için gerekli eğitim çalışmalarını yapmalıyız. Bu toplantıların sayısını daha da artırarak, bu bilgilerin en uçtaki kişilere kadar ulaşmasına özen göstermeliyiz" Yapılan konuşmaların ardından konferansa konuşmacı olarak davet edilen Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Ramazan Özkan, Adnan Menderes Üniversitesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ekmel Tekintaş, TPE Marka Uzmanı Gonca Ilıcalı ile TARİŞ İncir Birliği Dış Satışlar Müdürü Banu Er; katılımcılara coğrafi işaretin önemi, incirin ulusal ve uluslararası alanda tanıtımı, kalite ve verimliliğin artırılması ile bu üründen elde edilen ekonomik girdinin artırılması konusunda bilgiler aktardı.
(MB-İK) 03.06.2008 17:47 TSİ
Son Dakika › Yerel › İncir'de Marka Sorunu Masya Yatırıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?