TUNAKAN YILDIRIM
Prematüre bir bebek olarak 1995 yılında 5.5 aylıkken dünyaya gelen Rümeysa Karpuz, epilepsi ve skolyoz hastalıkları ile karşı karşıya kalınca eğitimini sürdüremedi. Tüm zorluklara rağmen daha önce TRT Ankara Gençlik Korosu'nda aldığı 4 yıllık eğitimle ses sanatçısı unvanı kazanan Rümeysa Karpuz şu an Safranbolu Belediye korosunda şarkı söylüyor ve haftanın 5 günü engelsiz kafeye gelerek el işi yapıyor.
Rümeysa Karpuz 1995 yılında, doğduğu hastanede gözle ilgili lazer ünitesinin olmaması sebebiyle hayatı boyunca görme engeli ile yaşamak zorunda kaldı. Epilepsi hastası da olan ve skolyoz ameliyatları geçiren Rümeysa Karpuz sırtındaki platinlerle yaşamını sürdürüyor. Tüm bunlara rağmen öğrenmekten vazgeçmeyen Rümeysa Karpuz, TRT Ankara Gençlik Korosu'nda aldığı 4 yıllık ses eğitiminin ardından memleketi Safranbolu'ya dönerek Safranbolu Belediye Korosunda şarkıları seslendirmeye başladı. Halasının aldığı örme bebeği çok beğenen Rümeysa bu kez örme bebekleri kendisi yapmaya başladı. Görme engeline rağmen örme bebek yapan Rümeysa'ya ise Safranbolu Belediyesi tarafından açılan engelsiz kafedeki eğitmenleri destek oluyor. Safranbolu Engelsiz Yaşam Derneği üyesi olan Karpuz, haftanın 5 günü engelsiz kafeye gelerek el işi yapıyor.
"SAFRANBOLU'YA DÖNMEYİ RÜMEYSA ÇOK İSTEDİ
Rümeysa Karpuz'un eğitimci olan babası Ebubekir Karpuz kızı için şunları söyledi:
"Rümeysa 5.5 aylık doğdu. 750 gram ağırlığındaydı 675'e düştü. İlaçlarını yurt dışından getirtmiştik o tarihlerde. Doğduğu hastanede yoğun bakımda gözle alakalı lazer ünitesinin olmaması sebebi ile bu durumla karşı karşıya kaldık. 99 yılındayken Rümeysa 3 yaşındayken Ankara'ya tayin isteme kararı almıştık. Burada geçen 22 yıllık süreçte Rümeysa öncelikle görme engelliler okulunda eğitimine devam etti. Meslek eğitim merkezindeki eğitiminin Ankara radyosu TRT gençlik korosunda 4 yıl Türk halk müziği konusunda eğitim aldı. Görmeyenler Kültür ve Geliştirme Derneği'nin İŞKUR'la olan projeleri doğrultusunda sesli bilgisayar kullanma eğitimi aldı. Ankara'da çeşitli etkinliklerde müzik, şiir gibi görevler almasını sağladık. Akademik eğitim için aile olarak vazgeçtik çünkü epilepsi ve skolyoz ameliyatları geçirdi. Safranbolu'ya dönme kararı aldık ki özellikle Rümeysa çok istedi. Rümeysa, döndüğümüzde ilk olarak Safranbolu Belediye'sinin Türk sanat müziği korosunda görev aldı. Belediyenin açmış olduğu bu engelsiz kafe diğer engelli çocuklarımızla beraber Rümeysa'nın sosyalleşmesi için bir imkan oldu. Bu noktada Belediyemize çok teşekkür ediyoruz."
"RÜMEYSA İLE YOLUMUZ TÜRK SANAT MÜZİĞİ KOROSUNDA KESİŞTİ"
Safranbolu Engelsiz Yaşam Derneği Başkan Yardımcısı Handan Göçmen, "25-30 yılımı engelli çocuklarımız ve aileleri ile geçirmiş birisiyim. Şu anda 50'ye yakın üyemiz var. Rümeysa ile yolumuz Türk sanat müziği korosunda kesişti. Derneğimizin kurulma aşamasında babası ile tanıştık. Rümeysa'nın buradaki aktivitelere katılmasını sağladık. Sosyal aktiviteler yapılıyor burada, el becerilerini geliştirmek adına resim, örgü, müzik gibi etkinlikler yapıyoruz. 21 yaş üstü çocuklarımız için burası bulunmaz bir nimet" dedi.
"MAALESEF DEVLET İŞ VERMİYOR AMA ÖNEMLİ DEĞİL"
Ankara'da gittiği kreşte bisiklete binmeyi, spor yapmayı öğrenen, oyuncaklarla el becerilerini geliştirdiğini belirten Rümeysa Karpuz, "Görme engelliler okulunda okudum eğitim aldım. Kabartma kitabım var onunla harf hece yazabiliyorum, okuyabiliyorum. Çivi denen kabartma kalemi ile yazı yazabiliyorum. Benim gibi görme engelli olanlar okuma yazmayı pekiştirsinler maalesef devlet iş vermiyor ama önemli değil" dedi.
Halasının getirdiği örgü bebeği çok beğenerek kendisinin de örgü bebek yapabileceğini keşfeden ve bunun için Safranbolu Belediyesi tarafından açılan engelsiz kafede eğitmenlerden de destek alan Rümeysa Karpuz, "Elyafları içine doldurarak 1 saate bir örgü bebeği yapabiliyorum" diye konuştu.
Son Dakika › Yerel › Görme Engelli Rümeysa Karpuz, Azmi ile Çevresindekileri Kendisine Hayran Bırakıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?