Gazeteci Cengiz Altun Mezarı Başında Anıldı

Cengiz Altun Mezarı Başında Anıldı
Batman'da 24 Şubat 1992 tarihinde Hacı Şirin Camisi önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Yeni Ülke Gazetesi Muhabiri Cengiz Altun, Çamlıca Mezarlığı'nda bulunan mezarı başında anıldı. Anmaya Altun'un ailesi, Azadiya Welat, Özgür Gündem gazeteleri ve Dicle Haber Ajansı (DİHA) Batman çalışanları, BDP Batman İl Başkanı Serdar Atalay, BDP Batman Belediye Eş Başkan adayları Gülistan Akel ve Sabri Özdemir, KURDÎ-DER Batman Şube Başkanı Şehmus Aslan, STK temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. Altun'un mezarının başına özgür basın şehitlerinin fotoğrafları ile karanfiller bırakıldı. Altun'un annesi Türkan Altun ise, mezara karanfil bıraktı. Anmada konuşan Fırat Dağıtım Temsilcisi Mehmet Gönül, her iktidar sistemini sağlam oturtmak ve iktidarını devam ettirmek için Sümerlerden bu yana rengini değiştirerek bugüne kadar geldiğini söyledi. 1990'lı yıllarda gazeteci arkadaşlarının katledildiği, bugün ise cezaevlerine atıkdığını belirten Gönül, "Bizde Cengiz arkadaşımızın şahsında bütün şehit arkadaşlarımıza söz vererek, onların fotoğraf makinesi, kameralarını, çantalarını ve kalemlerini yerde bırakmayacağız" diye konuştu.

'Sen arkanda değerli bir halk bıraktın'

BDP Batman İl Başkanı Serdar Atalay, 22 yıl önce bütün dünyanın duymasıyla özgür basından bir yoldaşlarının katledildiğini hatırlatarak, "Onlar halkımızı katliamlara yersiz ve sessiz bırakmak istediler. Ama bugün baktığımızda Cengiz arkadaşın arkasında onurlu ve şerefli bir isim bıraktı. Aynı bu şekilde bu ülkeye değerli bir halk ve aile arkasında bıraktı. Günümüzde ise birçok arkadaşımız heval Cengiz'i kendine örnek alarak, halkı için bu özgürlük mücadelesini yürütüyorlar" dedi.

'O günün paralel devletin işiydi'

Altun'un kardeşi Sebahat Altun Çelik de, 22 yılık özgür basın geleneği var olduğunu ifade ederek, 22 yıl önce Yeni Ülke Gazetesi özgür basının ilk zincir halkası olarak çıkmaya başladığını hatırlattı. Kürt halkının yaşadığı gerçekleri halka ulaştırmak ve bütün dünya kamuoyuna ulaştırmak adına yola çıkanları katliamcı güçlerin sindiremediğini ifade eden Çelik, "Bu sefer ne oldu büroları basmak, gazeteleri bombalamak ve gazetecileri tehdit, yaralamak ve yerinde infazlar yaparak ilerlemeye başladılar" şeklinde konuştu. 22 yıl önce Cengiz'in Hizbul-kontra ve o kılıfa girenlerin en büyük korkusu olduğunu dile getiren Çelik, "Çünkü o dönemin gladyosu ve derin devletin paralel yapısı bugünün paralel devletiydi. Aynı senaryo geçmişte gladyo olarak gelirken, bugünde paralel devlet olarak önümüze çıkmaya başladı. Cengiz'in ve arkadaşları sayesinde gerçekleri Kürt halkı gördü. Derin devlet ise şunun farkındaydı. Özgür basın halkının gözünü açtığı ve gerçekleri yansıttığı için onlar için bir riskti. Ne yapmaları gerekiyordu, bu sefer infazlarla gerçekleri susturmaya çalışmaya başladı. Cengiz'le başlayarak tek tek gazetecileri katletmeye başladılar. O günün Yeni Ülke'si ile bugün dev bir medya sektörüne döndü. Artık katliamcı devletler de bunu da susturabilecekler mi? Çünkü artık bütün dünya Kürtleri ve yaşadıklarını biliyor. Senin ardından doğan çocuklar hepsi birer Cengiz'dir. Asla senin kalemin yerde kalmayacak" diye konuştu.

'Seninle onurluyuz'

Anne Türkan Altun ise, "En doğru yol senin yolundu. Sen gerekçelerle çalıştın. Bak oğlum bugün bizim buraya gelmemiz senin en iyi olan pratiğindir. Çok sevinçliyim ki ben böyle bir oğula sahiptim ve onuru bize kazandırdı. Senin ismin hiç unutulmayacak ve yerde kalmayacak. Bize verdiği bu onur ve değer her şeye yeterdir" şeklinde konuştu.