İzmir merkezli 13 ilde "yasa dışı dinleme" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda, tamamı tutuksuz 32 emniyet mensubu hakkında 10 ile 961 yıl arasında hapis cezası istemiyle açılan davada, sanıkların ifadelerinin alınmasına başlandı.
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, iddianamede suç örgütü liderleri arasında sayılan ve beyin kanaması teşhisiyle raporlu olduğu mahkemeye bildirilen eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan'ın dışındaki 31 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı.
Bir grup müştekinin de hazır bulunduğu duruşmayı çok sayıda sanık yakını da izledi.
Duruşmada sanıkların kimlik tespitlerinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından sanık savunmaları alınmaya başlandı.
Sanık polis memurlarından Ahmet Akpınar, emniyet istihbarat şubesinin yaptığı dinlemelerin adli dinlemelerden farklı olduğunu ve tümüyle istihbarat ve suçu önleme amaçlı olduğuna işaret etti.
İddianamede kendisine atılı suçun unsuru olarak yer alan bilgi notunun, 24 Aralık 2012 tarihinde Bergama Emniyet Müdürlüğünden gönderilen yazı üzerine yapılan değerlendirme notu olduğu ve bu bilgi notunu sıralı amirlerine sunduğunu söyleyen Akpınar, iddianamede belirtildiği gibi kimsenin kimliğini gerçek dışı başka kimlik belirterek gizlemeye çalışmadığını, gerçeğe aykırı belge düzenlemediği ve kimsenin kişisel hayatının gizliliğini ihlal etmediğini belirtti, suçsuz olduğunu savundu.
Akpınar'ın avukatı da yapılan dinlemelerin Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'na dayalı olarak istihbari amaçlı olduğunu vurgulayarak, bunların adli dinlemelerden farklı olarak delil olarak bile kabul edilmediğini, gerekli istihbarat çalışmasının ardından iddianamede de yer aldığı şekilde komisyon huzurunda hepsinin imha edildiğini söyledi.
-"Sadece sekreterya görevim vardı"
Sanıklardan emekli polis memuru Ahmet Yıldırım ise açılan dava nedeniyle kısa süre önce emekli olmak zorunda kaldığını ifade ederek, istihbarat şubede çalıştığı dönemde görevinin, çeşitli kaynaklardan gelen istihbaratlar üzerine yapılan ön çalışma sonucu hazırlanan bilgi notunu, herhangi bir eksiltme ya da çıkarma yapmaksızın dinleme talep formuna dönüştürerek, İstihbarat Daire Başkanılığından elektronik ortamda onay aldıktan sonra en başta kendisi paraf atmak üzere sıralı amirlerin imzasına açmak olduğunu dile getirdi.
Görevinin tümüyle sekreterya olduğunu belirten Akpınar, örgüt üyesi olmak ve usulsüz dinleme iddialarını kabul etmediğini söyledi.
-"Dava dosyası kumpasın sonucu"
Sanık avukatı Ali Aksoy ise yaptığı savunmada, "davanın tümüyle Star Gazetesi'nde yayınlanan bir habere dayalı kumpas olduğunu" ileri sürdü.
Bu davanın kararının söz konusu gazete haberinde zaten verildiğini ancak bazı iddianamede bazı eksiltmeler yapıldığını söyleyen Aksoy, "Gazete haberinde İzmir'de usulsüz dinlendiği belirtilen 69 kişiden bahsediliyor ama bunlardan sadece 31'i iddianamede var, diğer 38 isim ise nedense çıkartılmış" dedi.
-Sanık avukatları arasında tartışma yaşandı
Aksoy, bu dinlemelerin, halen istihbarat şubede çalışmaya devam eden ve 3'ü de bu davada sanık olarak yer alan kişilerin çalışmalarıyla ilgili olduğunu belirterek, davanın sanıklarından Mevlüt Çakar, Erdinç Sezgin ve Emrah Durdu'nun da kendilerine verilen sözlerle "kumpas" içinde yer aldıklarını ve bu sayede istihbarat şubedeki görevlerine devam ettikleri suçlamasını yöneltti.
Bu suçlama üzerine diğer sanıkların avukatlığını üstlenen Doğukan Yurdakul ile Ali Aksoy arasında tartışma yaşandı.
Avukatların atışması nedeniyle duruşmaya ara verildi.
-"57. saniyesi değil, her adımı komplo"
Aksoy, verilen aranın ardından devam ettiği savunmasında, sanıkların tümünün yasal yetki çerçevesinde çalışmalarına karşın asıl suçun söz konusu gazete haberiyle 30 ilde istihbarat dinlemesi yapılan şahısların isimlerinin yayınlanmasıyla işlendiğini iddia etti.
İstihbarat dinlemelerinin açık edilmesinin kanuna göre açıkça suç olduğunu vurgulayan Aksoy, şunları söyledi:
"Komplonun bir parçası olarak bu gazeteye istihbaratın bire bir evrakları verilmiştir. Bir gazetenin bu evraklara ulaşması mümkün değildir. Bu dosyanın parçalarını yan yana koyulduğunda her adımının komplo olduğu görülüyor. Öyle 57. saniyesi, 58. saniyesi filan değil her adımı komplo bu davanın. Bu davayla istihbarat bitirilmek isteniyor. 30 ilde bitirildi de. Bu davayla sanmayın ki suç işlemiş polisleri tokatlamış olacağız, bu davayla bu ülkeyi tokatlıyoruz."
-"Burası tam Cem Yılmaz'ın yeri"
İddianamenin her yerinin hatalarla dolu olduğunu da ileri süren Aksoy, "Müvekkillerimden Burak Cemal Yılmaz'ın adı tam 5 yerde Cem Yılmaz olarak geçiyor. Aslında buraya Cem Yılmaz'ı getirmemiz lazım, çünkü tam da onun yeri" dedi.
Aksoy, mahkemeden davaya konu dinleme kararlarının hakimlik evraklarının aslının istenmesini, gazete haberinde yer almasına karşın davaya konu olmayan 38 kişi hakkındaki dinleme kararlarının da dosyaya eklenmesi ve tüm bu kararlar için bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etti.
-"Büro amirimin talimatıyla çalışma yaptım"
Aksoy'un, "soruşturmayı yürütenlerle işbirliği yapmakla" suçladığı sanık polislerden Erhan Durdu ise savunmasında, iddianamede üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.
İddianamede kendisine yöneltilen suçlamaya dayanak olarak yer alan bilgi notunu, davanın sanıklarından o dönem büro amiri konumundaki Mustafa Edip Çakmak'ın talimatı doğrultusunda yaptığı çalışma üzerine hazırladığını belirten Durdu, yaptığı çalışmada istihbarat toplanması istenen kişinin, suç kaydı bulunan kişilerle telefon irtibatının bulunduğunu tespit ettiğini söyledi.
-"Görevden alınmamam idarenin takdiri"
Çapraz sorgu yöntemiyle sanık avukatlarının sorularını da yanıtlayan Durdu, "Üzerine atılı suçlamaya karşın istihbarat şubesinde görevden neden alınmadığına" ilişkin soruya, "İdarenin takdiri" karşılığını verdi.
Durdu, sanık avukatlarından Muzaffer Aksoy'un, "gözaltına alınmadan önce 6 arkadaşıyla beraber şubeye çağrılıp çağrılmadığına" ilişkin sorusu üzerine ise o gece 03.30 civarında şubeye çağrıldığını söyledi.
Mahkeme heyeti, avukatların soru talepleri üzerine Durdu'nun çapraz sorguyla ifadesinin alınmasına yarın devam edilmek üzere duruşmayı erteledi.
-Olay
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, "çeşitli kurumlarda çalışan kamu görevlilerinin telefonlarının yasa dışı dinlendiği" yönünde bir gazetede yer alan habere ilişkin 62 müşteki ile aynı konuyla ilgili idarenin yaptığı suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmada, aralarında eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ve Elazığ Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı'nın da bulunduğu 32 emniyet mensubu gözaltına alınmıştı.
İlk aşamada tutuklanan 11 zanlı, bir üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunda görevli cumhuriyet savcısı Okan Bato tarafından hazırlanan iddianamede, 32 sanık hakkında 9 ayrı suçlama yöneltilerek 10 ile 961 yıl arasında değişen hapis cezası istenmişti. - İzmir
Son Dakika › Yerel › Emniyetteki 'Paralel Yapı' Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?