Emasya Planı, İl Genel Meclisi Gündemine Taşındı

Manisa İl Genel Meclisi'nin Temmuz ayı üçüncü toplantısının gündemine, Tuğgeneral Naim Babüroğlu'nun 1. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı yaptığı dönemde akademisyenleri, okulları, yurtları ve bazı kurumları fişlemesiyle ilgili iddialar damgasını vurdu. İl Genel Meclisi Başkanı Ak Partili Hayrullah Solmaz, fişleme olayını ahlaksızlık olarak değerlendirirken, MHP'li ve CHP'li meclis üyeleri dinleme ve gizli kamera olayları konusunda hükümeti önlem almaya çağırdı.

Manisa İl Genel Meclisi'nde dün bir gazetede yer alan, Tuğgeneral Naim Babüroğlu'nun, Manisa 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı yaparken kurum, kuruluş, dershane, okul ve akademisyeni fişlediği iddia edilen Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü Planı (EMASYA) konu edildi. Tuğgeneral Naim Babüroğlu'nun avukatı Murat Ergün'ün 'EMASYA Planı' ile ilgili haberin müvekkiliyle bir ilgisinin bulunmadığını açıklamasına rağmen, Ak Parti'li Meclis Başkanı Hayrullah Solmaz sert eleştirilerde bulundu. Böyle bir fişleme çalışmasının yapıldığına inandığını kaydeden Solmaz, insanları fişlemenin ahlaksızlık olduğunu söyledi.

Her türlü fişlemeye karşı olduklarını belirten Solmaz, "Fişleme hangi zihniyetle, kim tarafından yapılırsa yapılsın tepkimiz aynı olur. Sadece dinci kesim fişlendiği için karşı değiliz" dedi. Hayrullah Solmaz, Manisa'da bir çok ismin 'irticacı' olarak fişlendiğine işaret ederek, "Raporda bir çok kişi, vakıf ve dernek Nurculuk, Süleymancılık, Nakşibendilik gibi sınıflandırmalarla fişlenmiş. Bu çalışmayı kınıyorum ve büyük üzüntü duyuyorum. Kardeşliğe ihtiyacımızın daha fazla olduğu dönemde bu çalışmalar ülkeyi daha çok ayrıştırır. Bu zihniyeti aşmamız lazım. Listede adı geçen insanlar şehrin hürmet ettiği, sözü dinlenen, saygın kişilerdir" diye konuştu.

Söz alan Ak Partili üye Kefayettin Öz, EMASYA raporunda mütevelli heyetinde yer aldığı Akhisar İlçesi'ndeki Hilaliye Vakfı'nın 'İrticai faaliyetlerde bulunan tehlikeli kurum' olarak gösterildiğini ve bundan büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Mütevelli heyeti üyesi olduğu bir yerin vatan, millet bütünlüğü için tehlikeli olarak sınıflandırıldığını kaydeden Kefayettin Öz, "Hayatını ülkeye hizmete, davasına adamış, her zaman yoksulun yanında yer alan, yardım eden bir kişi sırf yaşam tarzı kendine uygun olmadığı için vatan haini ilan ediliyor. Hayatında bir trafik cezası dahi almamış bir kişinin sadece yaşam tarzından dolayı vatan hainliğiyle suçlanması cinayettir" dedi. Öz son olarak, tüm ithamlara rağmen Tuğgeneral Naim Babüroğlu'na hakkını helal ettiğini söyledi.

MHP'Lİ ÜYE: EVİMDE DAHİ GÜVENDE MİYİM?

MHP'li İl Genel Meclisi üyesi Sevil Şekercioğlu da ortaya çıkan rapordan son derece rahatsız olduklarını belirterek, partisinin yaşadığı kaset skandalına değindi. Ak Parti Kahramanmaraş milletvekili Avni Doğan'ın "Bugüne kadar onlar bizi fişledi. Artık biz onları fişleyeceğiz" sözünü hatırlatan Şekercioğlu, "Evimde dahi güvende miyim, izleniyor muyum diye şüphe duyuyorum. Kendimi güvende hissetmiyorum. Devletin bu güveni sağlaması lazım. Hükümet terazinin diğer kefesine de bunları koysun ve çözüm bulsun" diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Halil Turgut fişlemenin her türlüsünün tiksindirici olduğunu belirterek, "Biz MHP'liler olarak bundan 31 yıl önce fişlendik. Kahır çektik, ceza çektik. O gün sesini çıkarmayanlar bugün hiç susmuyorlar. Buradaki çelişkiyi herkes görsün" dedi.

CHP: LANETLİYORUZ

CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Hoşafçı, ortaya çıkan raporu lanetlediklerini belirterek, "Fişleme yanında ortam dinleme, gizli kameralarla izlenme olayları yaşanıyor. Tüm bunların tasvip edilecek hiçbir yanı yoktur. Bu tip olayların ortaya çıkarılıp yapanların cezalandırılması gerekir" dedi.

Konuşmaların ardından Ak Parti, CHP ve MHP grupları, durumun kınanması için ortak bir bildiri yayınlanması konusunda fikir birliğine vardı. Kınama amaçlı yapılacak olan bildirinin Ak Parti Grup Başkanı İbrahim Onaylı tarafından okunacağı belirtildi.

YALANLAMA GELMİŞTİ

Tuğgeneral Naim Babüroğlu'nun avukatı Murat Ergün ise dün yaptığı yazılı açıklamada, bir gazetede yer alan EMASYA Planı ile ilgili haberin müvekkiliyle bir ilgisinin bulunmadığını belirtti. Yayınlanan haberde, müvekkilinin haksız ve mesnetsiz karalandığını ileri süren Avukat Murat Ergün, şunları söyledi:

"Gazetede yer alan iddia ve suçlamalarla gerçekler arasında büyük farklılıklar vardır. Öncelikle ifade etmek gerekir ki müvekkilim hiçbir tarihte, hiçbir kanunsuz iş ve eylem içerisinde olmamıştır. Müvekkilimin talimatıyla hazırlandığı ileri sürülen sözde planın hazırlandığı Haziran 2006 döneminde müvekkilim Tuğgeneral Babüroğlu, Van ilinde Alay Komutanlığı görevini icra etmektedir. Van'da görev yapan Albay rütbesindeki müvekkilimin, Manisa'da bulunan ve kendisiyle emir komuta zinciri içinde yer almayan bir subaya plan hazırlatması söz konusu olamaz. Müvekkilim Babüroğlu, Manisa'da bulunan 1'inci Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı görevini 14 Ağustos 2006 tarihinde teslim almıştır. Dolayısıyla müvekkilimin görevli ve yetkili olmadığı bir birliğe EMASYA planlarını hazırlatması, planlarda isminin ve 'uygundur' şeklinde onayının bulunması madden imkansızdır. "

- Manisa