Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Aydın: "Şu Ana Kadar Yapılan Tüm Mülakatlar AKP'nin Kendi Siyasi Kadrolarını Oluşturmak İçin Yapılmış Mülakatlardır"

MUSTAFA USTA

Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Hacer Aydın, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in öğretmen alımlarında mülakatların devam edeceği ve 'mülakatların mülakat gibi yapılacağı' açıklamasına tepki gösterdi. Aydın, "Daha öncekiler nasıldı? O zaman bir şaibe doğuyor. Daha önceki mülakatlar acaba nasıl yapıldı? Demek ki bunu kabul etmiş oluyorlar. Şu ana kadar yapılan tüm mülakatlar AKP'nin kendi siyasi kadrolarını oluşturmak için yapılmış mülakatlardır. Bu son beyanlarıyla da bunu kabul etmiş durumdalardır." dedi.

Eğitim Sen Sinop Şube Başkanı Hacer Aydın, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in mülakatların devam edeceğine yönelik açıklamasına tepki gösterdi. Aydın, kendisinin de öğretmen olduğunu öğrenciler ve velilerinin enflasyon karşısında zor durumda kaldıklarını belirtti.

"BİZ LİYAKATI ESAS ALAN KAMUYA ELEMAN ALIMI İSTİYORUZ"

Hacer Aydın, şunları söyledi:

"Bizim en başta zaten mülakata karşı bir duruşumuz vardı. Bakan 'mülakatları, mülakat gibi yapacağız' diyor. Daha öncekiler nasıldı? O zaman bir şaibe doğuyor. Daha önceki mülakatlar acaba nasıl yapıldı? Demek ki bunu kabul etmiş oluyorlar. Daha önce yapılan mülakatlarda demek ki, siyasi kadroların oluşturulması için bir araç olarak kullanıldığını da Milli Eğitim Bakanı kabul etmiş oluyor. 45 dakika yapacağız, kamera kayıtları olacak diyor. Biz zaten mülakatlara toptan karşıyız. Örnek verecek olursak eğitim fakültesinden çıkan bir öğretmen zaten öğretmenlik yapabilmek için yeterli bilgi ve donanıma sahiptir. Ayrıca neden mülakatlara tabi tutuluyor bunu anlamıyoruz. Şu ana kadar yapılan tüm mülakatlar AKP'nin kendi siyasi kadrolarını oluşturmak için yapılmış mülakatlardır. Bu son beyanlarıyla da bunu kabul etmiş durumdalardır.

"AKP'NİN SİYASİ KADROLAŞMASINA KARŞI DURUYORUZ"

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimlerden önce müjde olarak; 'biz kamuya işe alımlarda liyakatı esas alacağız ve mülakatı kaldıracağız' dedi. Biz her türlü kamuya işe alımlarda liyakatın esas alınmasını zaten en baştan beri savunduk ve savunuyoruz. Cumhurbaşkanı bunu kaldıracağını söylediği zaman iyi bir şey söyledi, seçim propagandasıydı. Seçimi kazanınca 'biz seçimi kazandık, 5 yıl daha garantiledik, bundan sonra artık istediğimiz gibi davranabiliriz, verdiğimiz sözlerinde hiç önemi yok' dedi ve mülakatın tekrar yapılacağını ve mülakatın mülakat gibi yapılacağını açıkladılar. Bundan önce yapılan tüm uygulamaları da şaibeli bir duruma kendileri getirmiş oldular. Biz zaten her zaman şaibeli olduğunu söylüyorduk da, kendileri de bunu bu beyanlarıyla kabul etmiş oldular. Bu noktada söyleyecek söz bulamıyoruz. Biz liyakatı esas alan kamuya eleman alımı istiyoruz. AKP'nin siyasi kadrolaşmasına karşı duruyoruz. Bu mülakatında sırf onun için bir araç olduğunu çok iyi biliyoruz.

"VELİ, ÇOCUĞUNUN TEMEL GEREKSİNİMLERİNİ KARŞILAYACAK BÜTÇEYE SAHİP DEĞİL"

Bir eski öğrencim dışarıda yanıma geldi. 'Nasılsın oğlum' dedim. 'Öğretmenim okula başladık ama o kadar masraflı ki' dedi. 'Nasıl yani' dedim. 'Kırtasiye masrafları var ve bir sürü araç gereç istediler. Her şey çok pahalı' dedi. Küçük çocuk bile bunun endişesiyle okula başlıyor. Çocuk bunu yaşıyorsa ailesi ne durumdadır? Çocuğuna kırtasiye malzemelerine almak için bir kırtasiyeye gittiklerinde veliler şaşırıyorlar. Gerçekten her şey 2-3 katı artmış durumda. Enflasyon çok fazla. Ayrıca kırtasiyeyi geçtim veli çocuğunun karnını doyuracak, temel gereksinimlerini karşılayacak bütçeye sahip değil. Anaokullarında bir öğün yemek veriliyordu öğrencilere, bunu kaldırdılar. Hep seçim yatırımı olarak yaptıkları çok belli. Çocukları, aileyi, yurttaşı düşünen yok. Halkımız bu yüksek enflasyon altında inim inim inliyor. Bu eğitime de yansıyor. Biz işin içindeyiz. Bunu çok fazla görüyoruz ve şahit oluyoruz."