Trabzon Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Sebahattin Yazıcı, gıdanın geleceği, ülke nüfusunun beslenmesinin ulusal bir politika olması, bu bakımdan tümüyle yabancı işletmelere bırakılmaması gerektiğini ifade etti.
Yazıcı, Dünya Gıda Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 2014 yılını "Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı" ilan edilerek, kutlamalarının ana temasını "aile çiftçiliği", kampanyanın sloganının ise "Dünyayı Besle, Yeryüzünü Önemse" olarak belirlendiğini belirtti.
Dünyada üretilen gıda maddelerinin artan nüfusa yeterli olmadığı, her yedi kişiden birinin yetersiz beslendiğine işaret eden Yazıcı, şöyle devam etti:
"Bugün dünya üzerinde yaşayan bir milyar nüfus açlıkla, bir o kadar insan ise dengesiz ve sınırsız gıda tüketimi yani obeziteyle karşı karşıyadır. Hızla artan dünya nüfusu ve büyüyen açlık sorunu, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak politikaların önemini artırmıştır. 2050 yılına kadar 9 milyardan fazla insanın beslenmesi için gerekli ek gıdanın önemli bir bölümünün küçük toprak sahipleri tarafından üretilebileceğine dair geniş bir mutakabat söz konusudur. Tarım, hayvancılık, balıkçılık ve ormancılıkla uğraşan bu toprak sahiplerinin tarımsal üretimden vazgeçerek şehirlere göç etmesi engellenmeli, etkin bir örgütlülük içinde üretime katkıda bulunması sağlanmalıdır. Tarımsal kooperatifler, küçük ve atıl durumdaki topraklarda üretimin artırılmasıyla dünyadaki açlık sorununun çözümünde anahtar rol üstlenmekle birlikte çiftlikten sofraya güvenilir, sürdürülebilir ve izlenebilir gıda teminini de mümkün kılmaktadır. Bu nedenle kooperatiflerin, üretici örgütlerin ve diğer kırsal kuruluşların desteklenmesi ve bunlara yatırım yapılması gerekmektedir."
Dünyada yaşanan küresel krizlerin Türkiye'de yıllardan beri var olan yetersiz ve dengesiz beslenme sorununu daha da arttırdığını savunan Yazıcı, şunları kaydetti:
"Ülkemiz nüfusunun yarısının yoksulluk sınırı altında, 1 milyondan fazla yurttaşımızın da açlık sınırı altında yaşadığı göz önüne alınırsa açlık ve yetersiz beslenmeyi ulus olarak ne kadar derinden yaşadığımız ortaya çıkacaktır. Ayrıca bir toplumun gelişmişlik seviyesi fertlerinin tükettiği hayvansal gıdaların miktarı ile doğru orantılıdır. Ülkemizde tüketilen et, balık, süt, yumurta gibi değerli protein kaynakları miktarının gelişmiş ülke verileri ile karşılaştırıldığında çok geride olduğu görülecektir. Bu sebepten dolayı Türkiye'de 0-5 yaş grubu çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, demir yetersizliği anemisi, raşitizm, okul çağı çocuk ve gençlerde zayıflık ve şişmanlık, demir yetersizliği anemisi, vitamin yetersizlikleri, iyot yetersizliği hastalıkları, diş çürükleri, yetişkin kadınlarda zayıflık ve şişmanlık, demir yetersizliği anemisi, iyot yetersizliği hastalıkları, vitamin yetersizlikleri, yaşlılarda beslenmeye bağlı kronik hastalıklar sık görülmektedir."
Yazıcı, Türk toplumunun beslenme ve sağlık durumunu düzeltmek ve geliştirmenin hükümetlerin görevi olduğunu kaydederek, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Ülkemiz geniş coğrafyası, iklim özellikleri ve üç tarafındaki denizleri ile hayvansal üretim açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen yanlış tercih yapılarak uygulanan tarım politikaları nedeniyle hayvansal üretim geliştirilememektedir. Tarım politikaları oluşturulurken halk sağlığı da göz önüne alınmalıdır. Gıda sanayi, sağlık sektörü işbirliği geliştirilmelidir. Ülkedeki beslenme sorunlarına çözüm getirilecek ürünler üretilmelidir. Hükümetler besinleri fiyatlandırırken, besinin insan sağlığı üzerine etkisini ve toplumun yeterli ve dengeli beslenmesindeki önemini de gözönüne almalıdır. Halkın beslenmesinde önem taşıyan besinlerin üretiminin teşvik edilmesi ve vergilendirilmede buna dikkat edilmesi gereklidir. Gıdanın geleceği, ülke nüfusunun beslenmesi ulusal bir politika olmalı, bu bakımdan tümüyle yabancı işletmelere bırakılmamalıdır." - Trabzon
Son Dakika › Yerel › Dünya Gıda Günü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?