Doğader Başkanı Güler: "Uludağ Alan Başkanlığı Yasa Tasarısı Genel Kurula Gelmeden Geri Çekilmelidir"

ZEHRA DEĞİRMENCİ/SİBEL KAHRAMAN

Uludağ'da kurulmak istenen Alan Başkanlığı yasa tasarısının ilgili komisyonda kabul edilmesine DOĞADER Başkanı Sedat Güler tepki gösterdi. Güler, "Uludağ'ın Bursa ve Güney Marmara için ne kadar önemli olduğunu düşünerek bu yasa tasarısının genel kurula gelmeden çekilmesini bekliyoruz" dedi.

Uludağ'da kurulması planlanan Alan Başkanlığı'na ilişkin yasa tasarısı TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda kabul edilmişti.

Alan Başkanlığı'na karşı çıkan Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Güler ve Bursa Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Eralp Atabek de Meclis'e giderek bilgi ve görüşlerini komisyonla paylaştılar. DOĞADER'in Bursa merkezli bir dernek olup 2005 yılından beri çevreyi koruma amacıyla faaliyet gösteren bir dernek olduğunu ve tamamen gönüllülerden oluştuğunu söyleyen Güler, Alan Başkanlığı'na niye karşı çıktıklarını açıkladı.

"32 BİTKİ SADECE ULUDAĞ'DA BULUNUYOR"

Uludağ'ın Bursa ve Güney Marmara'ya can verdiğini, bin 320 çeşit bitkinin bulunduğunu, bunların 175'inin endemik ve 32'sinin de sadece Uludağ'da bulunan bitkiler olduğunu söyleyen Güler, bu bilgileri komisyonda da paylaştıklarını dile getirdi. Güler, Uludağ'ın içerisinde 23 adet sanayi bölgesi barındıran Bursa'nın temiz hava ve su ihtiyacını karşıladığını, dünya dağcılık literatüründe önemli bir yeri olduğunu, Uludağ Üniversitesi tarafından yapılan 2 yıllık araştırma sonucunda da bir adet Uludağ köknarının Bursa'da yaşayan 70 kişinin bir günlük oksijenini sağladığının bilgisini paylaştıklarını söyledi.

"ALAN BAŞKANLIĞI BURSA'DA BÜYÜK ZARARLARA YOL AÇACAK"

Uludağ'ın 1961 yılında Milli Park statüsüne kavuştuğunu söyleyen Güler, "Milli Parkların değerli bölgelerine girilmemesi gerekirken, tam tersi insan faaliyetleri kısaltılması gerekirken Alan Başkanlığı yasa tasarısıyla yapılaşma ve insan faaliyetleri artacak ve çok kısa sürede Bursa'da ve Güney Marmara'da büyük zararlara yol açacak" dedi. Güler sözlerine şöyle devam etti:

"40 yıldan bugüne Uludağ oteller bölgesinin kanalizasyon hattı yoktur. Uludağ'ın derelerine verirler. Şu anda bir arıtma tesisi yapılıyor ama daha inşaasına yeni başlandı. Ne kadar çalışır soğuk kış şartlarında bu arıtma tesisi -10 -20 derecelerde, bu da şüpheli. 40 yıldan bu yana Uludağ'daki oteller bölgesinin kanalizasyonu yoktur ve bu olduğu gibi Uludağ'ın daha önce içme suyu olarak kullanılan derelerine verilir ve kirletilir.

"BURSA'NIN HAVASI SOLUNAMAZ HALE GELECEK"

İlerleyen süreçte bu yapılaşma da hızlandıkça Bursa'daki hava solunmaz hale gelecektir. Dolayısıyla bu alanda yapılacak yeni oteller zinciri, yeni yerleşim yerleri, trafikler, otoparklar, yeni yollar artacak ve nüfus Uludağ Milli Parkı'na çok büyük zarar verecek dedik. Alan Başkanlığı yasa tasarısıyla birlikte şu an Uludağ'da sorumlu kurum Tarım ve Orman Bakanlığı ve ona bağlı Milli Park Müdürlüğü işlevsiz kalacak. Uludağ'ın içerisinde bulunan kurumlar içerisinde turizm seyahat birlikleri, Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası dahil ediliyor bu komisyonun içine. Ama çok değil bundan 6 yıl önce 2016 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi bir kampanya başlatmıştı Uludağ'ın yetkisini istemek için. O dönemin bakanı Veysel Eroğlu geldiğinde Uludağ'ın yetkisi bizde, Tarım ve Orman Bakanlığı'nda diyerek belediyenin isteğini ve talebini kabul etmedi. Yıllardan beri Uludağ'da çok başlılık olduğunu iddia ediyor Bursa milletvekilleri. Fakat Uludağ'da çok başlılık yok aslında. Sorumlu ve görevli kurumlar vardır, bunu ayırmak gerekiyor. Sorumlu kurum Orman Bakanlığı ve Milli Park Müdürlüğü'dür. Görevli kurumlar da BUSKİ, UEDAŞ, Jandarma Komutanlığıdır su elektrik ve güvenlik ihtiyaçları için. Uludağ'ın yapılaşma ve insan baskısı altında yıllık 2 milyon ziyaretçi sayısı var. Bu kapasitenin çok üstünde Uludağ'da. Buna Alan Başkanlığı'yla beraber bu yapılaşmanın, insan baskısının ve turizm faaliyetinin baskısı çok artacaktır. Milli Park kanunları neredeyse yok olacaktır ve Milli Park olmaktan belki ilerleyen dönemlerde çıkarılacaktır Uludağ.

"ULUDAĞ DEVLET KORUMASINDA OLMALI"

Dünyanın hiçbir Milli Parkında bu kadar yerleşim yoktur. Turizme elbette karşı değiliz ama 6 sene önceki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı bir açıklama yapmıştı basına, 'dünyanın en hızlı ve en uzun teleferiğini yapıyoruz. Dolayısıyla oteller bölgesinin, yerleşim yerlerinin kalkması gerekir. Bursa şehir merkezine taşınması gerekir. Teleferiğe binip Uludağ'da faaliyette bulunup tekrar Bursa'ya dönebilir' demişti. Biz bundan yanayız, böyle olması gerekiyor. Tekrar belirtmek gerekirse Uludağ Bursa'nın yaşam kaynağıdır ve ekolojik yaşam dengesinin devam etmesi için devlet koruması altında Milli Park olarak kalmalı. Sorumlu ve yetkili kurumlar da yine Tarım ve Orman Bakanlığı ve Milli Parklar Müdürlüğü olmalı. Bursa'da ve Güney Marmara'da bizden sonra yaşayacak nesiller için Uludağ'ın kar amaçlı şirketlerinin kullanım ve kontrolünde değil devlet kurumları korumasında olmalıdır. Uludağ Alan Başkanlığı yasa tasarısının kurumumuzla görüşülürken bu söylediklerimizin dikkate alınmasını ve Genel Kurula gelmeden kamuoyu incelemesi ve tartışması için geri çekilmesi büyük temennimizdir dedik ama sonra aldığımız haberlere göre birkaç değişiklikle beraber Uludağ Alan Başkanlığı'nın yasası komisyondan geçmiştir. Beklentimiz Genel Kurula inmeden tekrar Bursa kamuoyunda tartışılarak Uludağ'ın öneminin farkına vararak, Uludağ'ın Bursa ve Güney Marmara için ne kadar önemli olduğunu düşünerek bu yasa tasarısının Genel Kurula gelmeden çekilmesini bekliyoruz."