Dünyanın en eski ve hayati mesleklerinden biri olan, ardı ardına açılan un fabrikaları ile unutulmaya yüz tutan değirmecilik, doğal beslenmenin önemi ile birlikte yeniden gözde meslekler arasına girdi. İzmir Torbalı'ya bağlı Özbey Mahallesi'nde, yaklaşık 24 yıldır bu işi sabırla yapan Hasan Balcı, değirmenciliğin aslında insanlık tarihi kadar eski bir meslek olduğunu, ancak gelişen teknoloji ile birlikte kurulan büyük fabrikalar nedeniyle unutulmak üzereyken yeniden hatırlandığını belirtti.
Hasan Balcı, "Obezite ve kanser vakaları artınca insanlar yediklerine daha fazla dikkat etmeye başladı. Eskiden lüks görünen hazır ekmekler, bugün sağlığına düşkün kişiler tarafından tüketilmemeye başlandı. İmkanı olan herkes yediği ekmeğin ununun katkı maddesiz, doğal olmasına dikkat ediyor" dedi.
Balcı, bilinçli besicilerin bile hayvanlarına yedirdiği yemleri kendi aldığı hububatları değirmende öğüterek verdiğini kaydetti.
BABA'DAN OĞULA 3 NESİL DEĞİRMENCİLİK
1950'li yıllarda Bayındır'ın Çırpı Köyü'nde babası Tahsin Balcı ile çalışmaya başlayan Hasan Balcı, 14 yaşından beri değirmencilik yapıyor. 1989 yılında Özbey Mahallesi'ndeki mezarlık yanına kendi işletmesini kuran Hasan Balcı, Özbey ve çevredeki bütün köylere hizmet vermeye başladı. Baba mesleğini Özbey'de yaklaşık 24 yıldır sürdüren Balcı'nın oğlu Erkan Balcı da, senelerdir babasıyla birlikte çalışıyor. Balcı ailesi, dededen toruna devam ettirdikleri değirmencilikle geçimini bugüne kadar sürdürmeyi başardı.
"DEĞİRMENCİLİK ZOR MESLEKTİR"
Yaklaşık 45 yıllık değirmenci Hasan Balcı, buğdayı una çevirmenin basit bir iş olmadığını söylüyor. Balcı, "Her aletin kendine özgü bakımı vardır. Bu bakımlar zamanında yapılmalı ve varsa bütün eksikleri giderilmelidir. Değirmen makineleri gayet ince ayar isteyen bir teşkilat gibidir. Aynı bir müzik aletinin akortuna benzer, o ayarı tutturmak lazım gerek. Yoksa istenilen verim hiçbir zaman alınamaz" diyerek konuştu. Değirmencilik ile ilgili halkın bütün ihtiyaçlarını giderdiklerine dikkat çeken Balcı, "Köylünün ekmeklik un ihtiyacını gideriyoruz.
Çiftçilerin getirdiği buğday, arpa, mısırı işleyip geri veriyoruz. Hayvan yiyeceği olarak mısır yarması da yapıyoruz. Halkın tarlasından çıkardığı mahsulü öğütüyor tekrar geri veriyoruz. Bazı köylerdeki vatandaşlar, kendi aralarında mahsullerini toplayıp bizi çağırırlar. Biz bu mahsulleri yükleyip getiriyoruz. Daha sonra ise yine aynı şekilde bu mahsulleri öğütüp tekrar geri veriyoruz. Bu şekilde halkın değirmencilik adına her ihtiyacını karşılıyoruz. Gördüğümüz ilgiden de oldukça memnunuz" diyerek, sözlerini tamamladı. - İZMİR
Son Dakika › Yerel › Dede Mesleği Değirmencilikle Teknolojiye Meydan Okuyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?