Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cumhuriyet tarihi boyunca asla halkın yönetime gelmediğini ve buna fırsat verilmediğini söyledi.
Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçimi çalışmaları kapsamında bir düğün salonunda sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Demirtaş, bir Çankaya hasreti için aday olmadığını, çalışmalarını da bu anlayışla yürütmeyeceklerini belirttiklerini söyledi.
Türkiye'yi teslim almış tekçi, mezhepçi, ırkçı yönetim anlayışını değiştirmek, Türkiye toplumunun çok kültürlü, inançlı ve dilli yapısına uygun bir yönetim modeli ve yönetim anlayışı inşa etmek istediklerini kaydeden Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçiminin tek dil, ırk, millet dayatmasına karşı bütün kimliklerin, inançların, mezheplerin kendini özgünlüğüyle ve özgürlüğüyle var ettiği, korkmadan yaşadığı, kaygı duymadan nefes aldığı bir devlet yönetimi inşa etmek için bir fırsat olduğunu savundu.
Tekçi anlayışla, ısrarla tekçi ırk anlayışıyla, tekçi mezhep anlayışıyla yönetilmeye çalışılan bir devlette hiç kimsenin kendini güvende hissedemeyeceğini dile getiren Demirtaş, şöyle konuştu:
"Çünkü tek dil ve millet dediğiniz zaman geri kalan bütün milletleri, inançları ve mezhepleri yok edeceğim anlamına gelir. Hele hele bunu bir devlet politikası, bir başbakan olarak her seferinde büyük bir maharetmiş gibi 'Biz ne dedik? Tek dil dedik' diyerek bağıra çağıra söylerse millet korkar kardeşim senden. Biz özgürlüğe, demokrasiye, çoğulcuya hasretiz. Senin gibi bağıran, çağıran, faşizmi bir maharetmiş gibi tek millet dayatmasıyla, tek dil dayatmasıyla bizlere sunan bir cumhurbaşkanı Türkiye'yi olsa olsa korkutur sadece."
-"Cumhuriyet tarihi boyunca halk yönetime gelemedi"
Demirtaş, cumhuriyet tarihi boyunca halka fırsat verilmediğini ifade ederek, cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli bir fırsat olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanlığının Türkiye bürokrasisinin bir numaralı koltuğu olduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet tarihi boyunca asla halk yönetime gelmedi, gelemedi. Buna fırsat verilmedi. Büyük seçim hileleri, aldatmacaları nedeniyle halk gelemedi. Seçim barajları nedeniyle halk iktidara gelemedi. İyi rol yapan, halkçı gibi görünen, halkı kandıran liderler yüzünden halk iktidara gelemedi. Şimdi önümüzde bir fırsat var, cumhurbaşkanlığı seçimi. Partizancılık, particilik bir yere kadar. Ama o kabinden içeri girdiğinizde bunları düşünmeniz lazım. 'Seçeceğim kişi sadece bana yakındır, diğerine zulüm eder' derseniz o zulme ortak olursunuz. 'Seçeceğim başkan, cumhurbaşkanı benim işimi görür, benim kimliğime, inancıma destek olur ama geri kalanları ezer' diye düşünüyorsanız bu zulme ortak olacaksınız demektir. Sadece kendinize yakın olanı değil, kendinizle birlikte herkese yakın olacak kimse, ona oy vermemiz lazım."
"Valiler her yerde sana çalışıyor. İşadamlarını çağırıyorlar, 'Önce git bir başbakanın hesabına bağış yap' diyorlar. İşadamları gidip orda önce 9 bin lira başbakanın hesabına bağış yapıyorlar, gönüllü bağış değil, zorunlu yapıyorlar, ondan sonra valinin yanına gelip 'Yatırdık efendim' diyorlar. Sana bu şekilde bağış toplanıyor" iddiasında bulunan Demirtaş, devletin bütün olanaklarıyla seçim kampanyası yürütüldüğünü savundu.
Çankaya'da insan haklarına, evrensel hukuka saygılı bir halk temsilcisinin oturması durumunda hükümetin yanlışlarının düzeltilmesi fırsatı olacağını belirten Demirtaş, bu durumda parlamentonun yanlışlarının da düzeltilme fırsatının doğacağını dile getirdi.
Parlamentodan yasaların veto edilmediğini öne süren Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Halkın çıkarına aykırı bir yasayı gönül rahatlığıyla, cesurca veto edebilecek bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Halkın çıkarını koruyacak, devletin menfaatinden önce halkın çıkarını koruyacak bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var. Hükümet ya da belediye seçimi yapmıyoruz. Halk, kendi başkanını doğru seçerse sistemin değişimi daha kolay olur. Demokratikleşme daha kolay olur, kalıcı barış daha mümkün, daha kolay olur. O nedenle bir Kürtün, bir Kürt kökenlinin değil, bir Kürtün Kürt siyasal mücadelesinin içerisinden gelmiş, o halkın mücadelesiyle büyümüş, o halkın bütün değerlerini temsil eden ve ayrımcılığın ne demek olduğunu bilen, ötekileştirilmenin, zulmün ne demek olduğunu bilen biri oraya oturmalı ki Türkiye'de bir daha kimse ayrımcılık görmesin, kimsenin anadiline hakaret edilmesin, kimsenin mezhebine, dinine hakaret edilmesin."
-Filistin ve Suriye'deki olaylar
Demirtaş, Filistin ve Suriye'de vahşice saldırıların olduğunu ve bu saldırılara karşı verilen mücadeleleri selamladığını kaydetti.
Her zaman direnen Müslümanların yanında olduklarını vurgulayan Demirtaş, "Bir yandan İsrail'in acımasız saldırısıyla katledilen mazlum Filistin halkı var, öbür tarafta barbarca, vahşice saldıran IŞİD'e karşı direnen Kobani, Rojava halkı var. Her iki direnişe de buradan selam gönderiyoruz, her iki direnişin de her iki halkın da yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
-Masasından kolaları kaldırttı
Demirtaş, iftar öncesinde oturduğu masadaki bir firmaya ait kolaların kaldırılmasını istedi. Demirtaş'ın uyarısından sonra, masada bulunan bütün kolalar yetkililer tarafından toplatıldı.
Siirt Belediye Başkanı Tuncer Bakırhan ve Eşbaşkan Belkiza Beştaş Epözdemir tarafından verilen iftara, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, HDP Siirt İl Başkanı Yılmaz Çınar, DBP Siirt İl Başkanı Mehmet Ata İnan, Siirt Belediye eski Başkanı Selim Sadak ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. - Siirt
Son Dakika › Yerel › Cumhurbaşkanlığı Seçimine Doğru - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?