GENÇAĞA KARAFAZLI
Cengiz İnşaat'ın Rize'nin Eskencidere Vadisi'ndeki taş ocağında, İkizdereli yurttaşların açtığı dava kapsamında ikinci kez bilirkişi keşfi yapıldı. İkizdereli yurttaşlar, keşif alanına alınmadı. Davacı İkizderelilerin avukat Yakup Okumuşoğlu, müvekkilleri alana alınana kadar keşfe katılmadı.
Cengiz İnşaat'ın Rize'nin İyidere ilçesinde inşa ettiği limanın deniz dolgusu için İkizdere ilçesine bağlı Eskencidere Vadisi'nde açtığı taş ocağında dün ikinci kez bilirkişi keşfi yapıldı. Rize İdare Mahkemesi'nin görevlendirdiği bilirkişi heyetinin inceleme yapacağı taş ocağına, davacı yurttaşlar ve çevreciler alınmadı. Bu duruma tepki gösteren avukat Yakup Okumuşoğlu, CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer ve CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı ile güvenlik görevlileri arasında tartışma yaşandı.
"DOĞA YOK OLDUKTAN SONRA VERİLEN KARARIN HİÇBİR HÜKMÜ YOK"
Davacı yurttaşların avukatı Yakup Okumuşoğlu, şunları söyledi:
" Türkiye'deki en büyük sorunlardan bir tanesi; ben, bunu 'dozer hızlı, yargı yavaş' olarak tanımlayabiliyorum. Ne yazık ki netameli şirketlerin olduğu projelerde maalesef yargı olabildiğine yavaş işliyor ve bu arada olan olmuş oluyor. İş bittikten, her şey bittikten sonra da adalet diye bir karar geliyor önümüze ve bunun üzerinden de 'Bak, yargı adaletli davrandı, iptal etti en sonunda' gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Netice itibarıyla olan olmuş oluyor, yani bir şekilde adalet gerçekleşmiş olmuyor. Burada, aşağıda Cevizlik Taş Ocağı, lojistik liman için işletiliyor. Lojistik liman, 2023'ün sonlarındaki aylarda bitirilmesi planlanan bir proje. Dolayısıyla 2023'ün sonlarına kadar zaten buradaki taş ocağı ile ilgili olarak bir ihtiyaç kalmayacak. Şimdi biz, bugün keşfe gidiyoruz. Bu keşiften sonra bilirkişilere bir süre verilecek, en az bir ay. Arkasından itirazlar olacak, adli tatil giriyor. Ağustos, eylül, ekim gibi bir karar ancak beklenebilir. Eylülde, ekimde verilecek karar, zaten taş ocağının bitmiş olduğu tarihe denk gelmiş olacak ve böylece Rize İdare Mahkemesi tam da şirketlerin istediği şekilde bir süreci yürütmüş ve sonlandırmış olacak ve adına da adalet diyecekler. Buradaki davanın konusu olan doğa, çevre, ekoloji yok olduktan sonra benim için hiçbir hükmü yok.
"MAHKEMENİN VERECEĞİ KARAR, KENDİ FERMANI OLACAK"
Bu kararlar, mahkemenin kendi fermanı olmuş olacak. Yani işin gerçeği bu ve o ferman üzerinden o mahkemeleri biz sürekli takip ediyor olacağız. Çünkü bu, hukuk değil. Hukuk hiçbir zaman bu noktaya düşmemeli, idari yargı hiçbir şekilde bu noktaya düşmemeli. Ama ne yazık ki Türkiye'de geldiğimiz nokta bu. Bazı davalarda, dediğim gibi dozeri hızlı işletiyorlar, ama yargıyı yavaş işletiyorlar ve en sonunda da güya adaletten bahsediyorlar. Ben, bu adaleti tanımıyorum. Ben, böyle bir şekilde bir yargılamayı da doğru bulmuyorum, hukuka da uygun bulmuyorum ve mücadelemiz de zaten bunun üzerinden devam ediyor. Yani bu davayı kazandık, kaybettiğinin bir anlamı kalmadı artık. Çünkü zaten burada verilecek olan zararların tamamı fazlasıyla, misliyle veriliyordu. Dolayısıyla ister iptal etsinler ister reddetsinler, bu dava artık yargının yargılanmasına dönmüş bir dava. Çünkü burada korunacak bir şey kalmış değil. Doğada, burada hukukun sorgulanması gerekiyor ve bunun mücadelesi de bu yüzden veriliyor.
"DOĞAL ALANLARIMIZI PEŞKEŞ ÇEKENLERE KARŞI MÜCADELE EDENLERİN YANINDAYIZ"
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer ise şöyle konuştu:
"Yaklaşık 3 yıldır burada ciddi bir mücadele veriliyor. İnsanlar burada yok olan ormanları, yok olan dereleri, yok olan doğaları için ciddi bir mücadele verdi. Yeri geldi gözaltına alındılar, yeri geldi sürüklendiler yerlerde, yeri geldi atalarından kalan topraklara sokulmadılar ama bu mücadele hiç bitmedi. İnatla vatanları, toprakları, ormanları, doğaları için bu mücadeleyi verdiler. Aslında iktidar partisinin yaptığı çok farklı bir şey var burada. İyidere'de lojistik liman yapımı için taş ocağı kurulması gerekiyordu. Fakat Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, yapılacak lojistik liman için yeni bir taş ocağına gerek olmadığını ÇED raporunda belirtmişti. Ama daha sonra, burada gördüğümüz bu güzelim ormanı yok edecek şekilde yeni bir taş ocağı açıldı ve bunun mücadelesi 2 yıldır veriliyor. Bu mücadeleye rağmen bir sonuç alınmadı. Bir önceki Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu dedi ki 'Biz 2 yıl içerisinde buradan çıkacağız' dediler ama bu taahhüdü ne yazık ki yerine getirmedi. CHP olarak gözümüz burada. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Türkiye'nin neresinde olursa olsun bu doğanın, bu alanların birilerine peşkeş çekilmesi, dengenin bozulması adına neler yapıyorlarsa biz de bunların arkasında duracağız. Gözümüz İkizdere'de, hiçbir zaman için buradan vazgeçmeyeceğiz."
"HUKUK ÇİĞNENEREK İNSANLARIMIZIN YAŞAM ALANLARI GASP EDİLDİ"
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, "Bu vadi, insanların hakları çiğnenerek tahrip edildi, doğa tahrip edildi, yaşam alanlarına büyük bir saldırı oldu ve bunun bedelini hukuk önünde aramaya çalışıyoruz. Bu saldırılara karşı biz de parti olarak, halk olarak direnişçilerin sürekli olarak yanında olacağız, onların haklarını korumaya devam edeceğiz" dedi.
"NEYİ NEYE FEDA ETTİĞİMİZİ BİZ ANLIYORUZ, DOLARIN YEŞİLİNİ SEVENLER ANLAMIYOR"
Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu da şunları söyledi:
"Bugün yine İkizdere'deyiz, yine yüreğimiz buruk. Bu güzelim doğaya çıplak gözle baktığımızda bile hayran kaldığımız, nefes alırken keyif aldığımız bu doğayı yine katletmeye çalışan sermeye, buradaki halkımızı rahat bırakmıyor. Sadece sermaye mi? Tabii bunun da işbirlikçileri var, rahat bırakmıyor. Neyi niye feda ettiğimizi anlamaya çalışıyorum. Biz anlıyoruz da parayı, yani doların yeşilini ve paranın yeşilini sevenler bunu anlamıyor. Bizse halkımızın yanında, yine doğanın yeşilliğinde ve doğanın halkımıza ait olduğu gibi doğada yaşayan tüm canlılara ait olduğunu düşündüğümüz için bugün Şimşirli köyündeyiz. Acı veren şu; ben de bir yöneticiyim, halkımız oy veriyor parlamentoda. Yönetim kurulu halkımız, oy veriyor. Yanlış yaptığımızda bu sadece kişiye veya tek bir taşa olmuyor veya bireylere olmuyor. Bu yanlış, doğaya ve geleceğimizi oluyor. Dolayısıyla çocuklarımızdan ödünç aldığımız bu dünyaya ihanet ediyoruz. Bu ihanetin durması için, buradaki İkizlere halkı ile birlikte olmak için, onlarla dayanışma içerisinde olmak için buradayım."
YURTTAŞLAR ESKENCİDERE VADİSİ'NE ALINMAYINCA TARTIŞMA ÇIKTI
Bilirkişi heyetinin taş ocağına girmesinin Semra Dinçer ve Tahsin Ocaklı, jandarma kimlik kontrolü yaptıktan sonra vadiye alındı. Fındıklı Belediye Başkanı, davanın tarafı yurttaşlar ve çevreciler ise içeri alınmadı. Avukat Okumuşoğlu, bu uygulamanın hukuksuz olduğu gerekçesiyle tepki gösterdi.
Okumuşoğlu, tartışmaların yaşandığı bölgeye gelen hakime, "Biz giremiyoruz efendim. Ben 60 bin lira para ödedim buraya, benim buradaki yurttaşlarım ve davacılar oraya girecek ve bu rezilliği bütün dünya görecek. Yoksa üç tane bilirkişi, bir tane hakim, bir tane avukatla bu rezillik gizlenemez. Biz, kimse, keşfi engellemek için içeri girmiyoruz. Bu rezilliği hepimiz görelim diye giriyoruz, göremiyoruz. Mahkeme salonları halka açıktır. Yine keşif alanları, duruşma alanıdır, vatandaşlara açıktır, girebilir. Burası duruşma alanıdır" dedi.
Son Dakika › Yerel › Cengiz İnşaat'ın Eskencidere Vadisi'ndeki Taş Ocağında 2. Kez Keşif Yapıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?