Büyük Adımlar Projesi

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın, başarılı sporcularla gençleri buluşturduğu "Büyük Adımlar" projesi kapsamında olimpiyat şampiyonu milli halterci Halil Mutlu ve Avrupa şampiyonu milli güreşçi Rıza Kayaalp, tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.

Gençlik ve Spor Bakanlığınca spor faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak, yaygınlaşmasını teşvik etmek ve spora olan ilgiyi artırmak amacıyla başlatılan "Büyük Adımlar Projesi" kapsamında, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Çorum Akşemseddin Öğrenci Yurdu'nda  panel düzenlendi.

Moderatörlüğünü Erdoğan Arıkan'ın yaptığı ve "Hayallerin Tecrübeyle Buluşması" sloganıyla gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak, olimpiyat şampiyonu milli halterci Halil Mutlu ve Avrupa şampiyonu milli güreşçi Rıza Kayaalp katıldı.

Panelin düzenlendiği alana alkışlar eşliğinde giren Mutlu ve Kayaalp, öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılandı.

Konuşmasına, "Şu anda 'geçmişimi hissediyorum' diyeceğim ama bugünü yaşatan bir kardeşim var yanımda" sözleriyle başlayan Mutlu, milli güreşçi Kayaalp'ın başarılı ve örnek bir sporcu olduğunu söyledi.

Genç sporcuları izlerken heyecanlandığını ifade eden Mutlu, "Biz de bu heyecanı zamanında yaşadık. Ama genç kardeşlerimizi izlerken kıskanarak takip ediyorum. Çünkü bu heyecanı alt yapıda yaşamak isterdim. Biz, yıllardır güreşle bir rekabet içerisindeydik. Olimpiyatlara gittiğimiz zaman 'güreş mi daha fazla madalya alacak, yoksa halter mi?' sorusu vardı. Çünkü toplayacağımız madalyalar ülke sıralamasında çok önemliydi" diye konuştu.

Üniversite eğitimini 14 yılda tamamlayabildiğini anlatan Mutlu, şöyle konuştu:

"14 yıllık bir üniversite maratonum var. Allah'a şükür bitti. 14 yıl okudum ama keyfimden değil. İki tercihim vardı, ya spor yapacaktım ya da üniversite mezunu olacaktım. Tabi bu söyleyeceklerim sizin için değil. Siz bir an önce mezun olun. Sporun yaşı yoktur muhakkak ama ülke temsili ve milli bir davada yaş bizim için çok önemlidir. O yaş da bizim için gençliktir. Ben, ülkemi temsil etme noktasında bir yol çizdim. Üniversiteyi daha sonra okuyabileceğime inanıyordum. Ben o dönemde, üniversitede çabalarken rahmetli Kemal Sunal, 56 yaşında üniversite mezunu oldu. Ama benim 56 yaşında spor yapma şansım yoktu. Dolayısıyla sporu yapabildiğim kadar üniversiteyi ikinci planda bıraktım. Sizlere tavsiyem spor yapın ki sağlıklı olun. Sağlıklı olduğumuz sürece bir şeyler yapabiliriz."

"Ülkemizde sporun durumu, kendi branşım açısından bakmak gerekirse, pek iç açıcı değil"

Mutlu, moderatör Erdoğan Arıkan'ın, " Türkiye'de sporun durumu nasıl?" sorusuna, "Ülkemizde sporun durumu, kendi branşım açısından bakmak gerekirse, pek iç açıcı değil" yanıtını verdi.

Lisanslı sporcu sayısının fazla olduğunu ancak yarışan sporcuların az olduğuna dikkati çeken Mutlu, şunları kaydetti:

"Lisanlı sporcularımızın yarışmacı kısmına baktığımız zaman, maalesef sizlerin yüzünü güldürebilecek bir takım oluşturamadık. Bunda, bizlerin de çok büyük payı var. Çünkü, ben aynı zamanda mevcut federasyonun yönetim kurulundayım. Devletin bize sunmuş olduğu imkanları, bizimde gençlerimize en iyi şartlarda sunmamız ve sizlere destek vermemiz gerekir. Ama bizim bunu pek başardığımız söylenemez. Bizlere düşen görev daha fazla çalışma yapmamız ve daha fazla zaman ayırmaktır. Sporcu bir anda yetişmez, zamanla gelişir. Zamana ihtiyacımız var. Biz, gençlerimize güveniyoruz. İnşallah onlara daha iyi imkanlar sunarsak, kısa vadede olmasa da önümüzdeki dönemlerde ülkemizi halter olarak, güreşle baş başa ve yanımıza diğer branşları da katarak kendi içimizde, eski heyecanımızı katarak, rekabetçi ortamda, güreş gibi var olmaya çalışacağız. Ama bizim halter olarak biraz zamana ihtiyacımız var."

Erdoğan Arıkan'ın "Dünyada kendi ağırlının 3 katını kaldıran tek kişi" sözleri üzerine Mutlu, şunları söyledi:

"Ağabeylerimize haksızlık etmemek gerekir. Biz 4 halterciyiz. İnsanlar rakamlarda kaldığı zaman doyuma ulaşabilirler. Ben her zaman yarışmalarıma, ilk yarışmam gibi gitmişimdir. 'Dünyada en çok madalya alan sporcu' dediniz. Vallahi ben bir tek son yarışmamı hatırlıyorum, sanki bir defa gitmişim gibi. Altın madalya sayımı her zaman sorarlardı. Ben de 'bilmiyorum' derdim. Altın madalya sayımı, Hüseyin Başaran ağabeyimizden öğrendim. 75 filan gibi bir rakam söyledi ama ben 'acaba yanılıyor mu?' dedim. Bu sefer başladım kendi kendime hesap yapmaya, sonra rakamlarda yanlış olmadığını öğrendim. Büyük turnuvalarda 27 altın madalyam vardı, sonradan 3 tane daha ilave oldu ve 30 oldu" ifadelerini kullandı.

Milli güreşçi Rıza Kayaalp

Avrupa şampiyonu milli güreşçi Rıza Kayaalp da pazar günü müsabakaya çıkacağı için biraz stresli olduğunu belirterek, buna rağmen, üniversite öğrencileriyle bir arada bulunabilmek amacıyla daveti geri çeviremediğini söyledi.

Bireysel olarak da zaman zaman okullara giderek, öğrencilere hedef göstermeye çalıştığını ifade eden Kayaalp, "Sonuçta biz de 10 yaşında anne ve babamızın yanından ayrıldık. 10 yaşında kendimize hedef koymuştuk ve şimdi de hayallerimizi gerçekleştiriyoruz. Ülkemize, Avrupa ve dünyada madalyalar kazandırıyoruz. Tabi bunları da küçük yaşta hedefliyoruz" diye konuştu

Kayaalp, 2000 yılında güreşe başladığını ve 5 yıl sonra milli takıma seçildiğini belirterek, Yıldız Milli Takımı'nda güreştiğinde güreş kurallarının değiştiğini ve bunun da branşı olumsuz etkilediğini vurguladı.

Yeni kuralların, insanları güreşten uzaklaştırdığını savunan Kayaalp, şöyle konuştu:

"Milli takımdayken kurallar değişti. 2+2 dakika kuralı geldi, tabi bunun 30 saniyesi de yerde... Sonradan da bir takım değişiklikler oldu. Çok kısa zamanda puan alınmıyordu, kimse riske girmiyordu. Ben o yüzden 'maçlar 1-0 olsun benim olsun' diyordum. Tabi şahsıma çok eleştiriler de oluyordu. Çünkü onlarca, belki yüzlerce maçı rakiplerime karşı 1-0, 1-0 kazanmışımdır. Bir puan aldıktan sonra başka bir oyuna giremiyorduk, risk alamıyorduk, zaman çok kısaydı. Tabi böylelikle seyir zevki de düştü. Güreşten, basın, televizyon kanalları ve halkımız da uzaklaştı. Çünkü kiminle konuşsak, 'bu nasıl güreş, itiş, kakış oldu iyice' diyorlardı. Bu kurallardan dolayı olimpiyatlardan çıkarılması gündeme geldi."

"Şu an bol puanlı, çok teknikli bir güreş ortaya çıktı"

Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği'nin (FİLA) kendini yeniledikten sonra kuralların da değiştiğini anlatan Kayaalp, şöyle devam etti:

"FİLA kendini yeniledi, yeni bir başkan seçti, yeni kurallar belirledi. Bir nevi 2005'ten önceki kurallara gittik, 3+3, 6 dakikaya... Bunun iyi yanları da var. Şuan bol puanlı, çok teknikli bir güreş ortaya çıktı. Artık izleyenler güreşten daha çok zevk almaya başladı. Bir ara Amerikan güreşi çok popülerdi. Onlar zorla iş yapmıyordu. 'Al gülüm, ver gülüm' olayı vardı, güzel teknikler ortaya çıkıyordu. Seyir zevki güzel teknikler ortaya çıkıyordu, kaldırıp birbirlerini atıyorlardı, üstüne zıplıyorlardı... Bu da televizyonlarda izlenme oranlarını yükseltiyordu, reytingler artıyordu. Şimdi de yeni kurallarla beraber güreşte birçok teknik çıkmaya başladı. Güreşçi alta kalsa da puan vermeyeceği için rahatlıkla oyuna girer oldu ve daha çok puanlar alındı. Ben yarı final ve finalde rakiplerimi 9-0 yendim. Bunlar, rahatlıkla tekniğe girebildiğim için, alta kalsam bile puan vermeyeceğimi bildiğim için."

Halil Mutlu'nun başarılı ve mütevazı bir sporcu olduğunu dile getiren Kayaalp, "Aldığı madalyalar ve başarıları boyundan büyük. Başarıları unutulacak gibi değil. Bırakın 10 yılı, 100 yıl sonra bile Halil Mutlu, Halil Mutlu'dur. İnşallah biz de onun kadar madalya alabiliriz. Daha 25 yaşındayım, daha önümde 7-8 yıl gibi bir güreş hayatım var. Bu süre içerisinde Avrupa ve dünyada ne kadar çok altın madalya alabilirsem, tabi ki en önemlisi de olimpiyatlarda, benim için iyi olacaktır" ifadesini kullandı.

Gençlik Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Hasan Davulcu, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Samsun Bölge Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Haşim Eğer'in de izlediği panelin sonunda çekilişle 25 öğrenciye, Mutlu ve Kayaalp tarafından imzalanan forma hediye edildi. - Çorum