Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, öğrencileri için bir tanışma ve kaynaşma toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Dekan Prof. Dr. Hacımüftüoğlu ve fakültenin öğretim üyeleri, öğrencilere mesleki ve hayati açıdan önem arz eden tavsiyelerde bulundu.
Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İlim, Kültür ve Sanat Kulübü tarafından Şair Zihni Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya fakültenin öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından ilk olarak kürsüye gelen Kulüp Başkanı Rabia Akkuş, kulüp ile ilgili bilgi vererek öğretim üyelerine teşekkür ederken; Öğrenci Fakülte Temsilcisi Selçuk Aksan da, birinci sınıf öğrencilerine "hoşgeldiniz" diyerek fakülte hakkında bilgi verdi ve tecrübelerinden bahsederek başarılar diledi.
Toplantıda konuşan Dekan Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu; İlahiyat alanının gerektirdiği mesleki ve şahsi kriterlere/özelliklere değinerek, sözleriyle öğrencilerine 'İyi İlahiyatçı' olmanın/olabilmenin resmini çizdi: "Sizler, Peygamber'i (s.a.v) temsil ediyorsunuz. Çok onurlu, şerefli, üstün, fakat çok sorumluluk taşıyan bir mesleğe sahipsiniz. Bu nedenle de gerek sözleriniz/konuşmanız gerekse davranışlarınızla/tavırlarınızla bunu göstermek zorundasınız. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) gibi en güzel örnek, en güzel model olmak zorundasınız; ki O (s.a.v), en güzel örnekti" diyen Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bazı öğrenciler üniversiteye intikal ettikten sonra kazanımlarını kaybediyorlar; sizler öyle olmayıp eksiklerinizi tamamlayıp, tamamlarınızı kemale erdiren örnek talebeler/insanlar olmalısınız. Biz, sizlerle iftihar ediyoruz. Fakültemiz çok yeni ve siz özellikle ilk mezunlar olarak İlahiyatı temsil eden, edepli, donanımlı, kendini yetiştirmiş, öğretim üyesi olabilecek kapasitede olmalısınız. Vakti çok iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Unutmayın ki; vakit sadece nakit değildir, vakit içinde kazandığınız nakit o vakti size geri veremez. Bunun için de vaktin neresinde olursanız olun çok okumalı, çok çalışmalısınız; mesleğinizi sevmeli, severek yapmalısınız. Yeryüzünün en yüce, en şerefli, en onurlu mesleğine/peygamberlerin vekili olma onuruna sahip olduğunuzu unutmamalısınız. Bu meslekten şeref ve onur duymuyorsanız, mesleğinizi sevmiyorsanız eğer lütfen bu işi yapmayınız. Günümüzde ne yazık ki bir kısım İlahiyatçı vardır ki mesleğinden utanmakta, utana sıkıla söylemekte, işini sevmemektedir; bir grup İlahiyatçı ise etliye sütlüye dokunmayıp kendini geliştirmeyen, sadece maaşını alıp evini geçindirmekle meşgul olmaktadır; ama mesleğinden, İlahiyaçı olmaktan şeref/onur duyan üçüncü bir grup vardır ki, işte onlar lokomotif olabilirler. Diğerlerinden hiçbiri bu meslek için lokomotif olamaz. Bu, peygamber mesleğidir; 20 yaşındaysanız 40 yaşında gibi, 40 yaşında iseniz 80 yaşında gibi konuşmalı, gelişigüzel değil ölçülü hareket etmelisiniz. Prensiplerinizi uygulama konusunda çok kararlı olmalısınız. Hocalarınızı bilginizle korkutmalısınız. Çok okumalı, çok çalışmalısınız. Fakülteler herşeyi vermez size, sadece anahtar verir. Siz okuyacaksınız. Şunu unutmayın ki; bir insanın en iyi hocası kendisidir. Siz çaba harcamalısınız. En güçlü fakülte kendi şahsınıza ait oda/masadır; en güçlü hoca da kendi şahsi iradenizdir. İmam-ı Şafi, 'inatkar, sabırlı ve hocaya karşı saygılı olmayı' öğütlemiştir. Hoca-öğrenci karşılıklı feyz içerisinde olmalıdır."
Konuşmasına fakültenin birinci sınıf öğrencilerine hitaben devam eden Hacımüftüoğlu, "Sevgili birinci sınıf öğrencilerimiz; Bayburt, İlahiyatçı'yı bağrına basan bir toplumdur. Örfüne/geleneğine saygı duyduğunuz müddetçe…Öteki türlü ağlar. Ağlatmayacaksınız. Velhasıl özellikle birer İlahiyatçı olarak milletle/halkla bütünleşebilmelisiniz" " sözlerini salık verdi.
Toplantıda söz alan fakültenin öğretim üyelerinden Dekan Yardımcısı ve Kulüp Danışman Hocası Yrd. Doç. Dr. Yusuf Şen ve Öğrenci İşlerinden Sorumlu Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Suat Erdem de, öğrencilere meslek hayatıyla ilgili tavsiyelerde bulundu. Geleceğin İlahiyatçı ilim insanları olmanın bilincinde öğrencilik yıllarını en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini öğütleyen Yrd. Doç. Dr. Şen, "Sizler, İlahiyat Fakültesi öğrencisi olmaktan, böyle bir fakültede okumaktan dolayı çok şanslısınız. İlahiyat Fakültesi'nin kıymetini bilerek bu yıllarınızı çalışarak en iyi şekilde değerlendirmeniz, hayatınızın ileriki safhalarında size rehberlik edecektir. Bu nedenle, hedeflerinizi belirlemeli ve 'İleride nasıl bir İlahiyatçı olurum, nasıl bir kişiliğe sahip olmalıyım' diyerek kendinizi sorgulamalı, gözden geçirmelisiniz. Zira sizler, peygamberlik mesleğine talipsiniz. Sizler birer Ali, birer Ayşe'siniz; Allah-u Teala (C.C), sizleri seçmiş, kendi dinini insanlara ulaştırmak için sizleri vasıta yapıyor. Bu şuurda olmalı; bu sorumluluğun hakkını yerine getirmek adına bu fırsatı/imkanı/yılları en iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Bundan daha güzel daha şerefli bir meslek olamaz. Sizlere güveniyor, başarılı olacağınıza inanıyor ve bunu temenni ediyoruz" dedi. Yrd. Doç. Dr. Erdem ise, öğrencilere tahsil hayatlarında başarılar dileyerek başladığı konuşmasında, "Mezun olup da mesleğe atıldıktan sonra, fakültede öğrendiklerinizi en iyi şekilde aktaracağınıza, İslam'ı gerçek manada yaşayarak örnek olacağınıza eminim" diyerek, ilim dolu bir yıl temennisinde bulundu.
Öğrenci Tanışma/Kaynaşma Programı daha sonra, meyve suyu ve pasta ikramının yapıldığı sohbet havasında devam etti. - BAYBURT
Son Dakika › Yerel › Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Öğrencilerle Tanışma Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?