Batı'da Irkçı Partilerin Çoğunluğu Sağlaması Çok Büyük Tehlike"

İBRAHİM YOZOĞLU - ENES DURAN - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Batı'da ırkçı partilerin çoğunluğu sağlamasının büyük tehlike olduğunu belirterek, " Paris'teki terör saldırılarından sonra hükümetler bazında özel tedbirler alınmasa da tabandaki radikal unsurların daha da sertleşeceği, ırkçılığın yaygınlaşacağı, nefret söyleminin artacağı ve buna bağlı camilere, Avrupa'da yaşayan Müslümanlara ve Türklere saldırıların artacağından endişe ediyoruz" dedi.

Üstün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda Almanya ve Avrupa genelinde camilere saldırıların artarak devam ettiğini, dünyada en demokratik ülke görünen İsveç'te bile cami yangınlarının ırkçılığın İslamofobiye doğru evrildiğinin göstergesi olduğunu söyledi.

Berlin'de Mevlana Camisi yangını sonrası olay yerine gelen Almanya İçişleri Bakanı'nın faillerin bulunup yargı önüne çıkarılacağı sözünü verdiğini anımsatan Üstün, olayın üzerinden 6 ay geçmesine rağmen faillerin hala bulunamadığına işaret etti.

Üstün, saldırıların yüzde 88'inin faili meçhul olduğunu ve saldırıları gerçekleştirenlerin ortaya çıkarılmaması durumunda daha da artacağına dikkati çekerek, "Birçok sosyal sorunda sistemi eksizsiz işleten Avrupa ülkelerinde saldırıların meçhul kalması, ırkçıların bu durumdan cesaret almasına neden oluyor. Bu saldırıları Türk, Alman, Müslüman, Hristiyan yapmış da olabilir. Görüşmelerimizde 'bulacağız, ortaya çıkartacağız' diyorlar ama maalesef çok önemli gelişme sağlanamıyor, hükümetler yeterli tedbirleri almıyor" diye konuştu.

Medyanın olayları doğru okumadığını savunan Üstün, basının saldırılara seçici tavırla yaklaştığını, Batılıları üstün görüp kendilerinden olmayanlara karşı gerçekleştirilen eylemleri görmezden gelerek mafya ilişkisi gibi göstermeye çalıştığını anlattı.

Üstün, iş ve eğitim hayatında ayrımcı uygulamaların çok fazla olduğunu vurgulayarak, "Hükümetler, göçmenlere karşı çok fazla ayrımcı muamelede bulunuyor. Bunlar önceki araştırmalarımızda var. Dolayısıyla değişen bir şey olmamış, orada yaptığımız tespitler bugün de geçerli. Orada sıkıntı var ve buna karşı hükümetler yeterince tedbir almıyor" şeklinde konuştu.

"Batı'da siyasi partiler, ırkçı söylemler geliştiren kesimlere toleranslı davranıyor"

Hükümetlerin daha soğukkanlı olmaya çalıştıklarını ancak ırkçı söylemlere karşı ciddi tedbir almadıkları bilgisini veren Üstün, "Paris'teki terör saldırılarından sonra hükümetler bazında özel tedbirler alınmasa da tabandaki radikal unsurların daha da sertleşeceği, ırkçılığın yaygınlaşacağı, nefret söyleminin artacağı ve buna bağlı, camilere, Avrupa'da yaşayan Müslümanlara ve Türklere saldırıların artacağından endişe ediyoruz" ifadesini kullandı.

"Avrupa'da Türkiye Kökenlilere Yönelik Irkçı ve Yabancı Düşmanlığı İçerikli Eylemler 2014 Yılı Raporu"nda son yıllarda ırkçı eylemlerde iki unsurun öne çıktığını gördüklerini aktaran Üstün, ilk tespitlerinin ırkçılığın yavaş yavaş İslamofobiye doğru döndüğü yani İslami değerlere, kurumlara, sembollere, camilere, imamlara, cemaatlere ve Kur'an-ı Kerim'e saldırılar yapıldığını söyledi.

Raporda ikinci unsur olarak Avrupa'daki siyasal ırkçılığın arttığını tespit ettiklerine dikkati çeken Üstün, sözlerini şöyle tamamladı:

"Batı'da ırkçı partilerin oy oranlarının yüzde 20-25 bandına yerleşmesi ve son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ırkçı partilerin parlamentoda çoğunluğu sağlamaları, çok büyük tehlike. Siyasi partiler, ırkçı söylemleri geliştiren kesimlere toleranslı davranıyor ve onların hareketlerine kısmen destek oluyor. Sonraki seçimlerde de ırkçılar, bu partilere destek olarak karşılıklı iletişimde bulunuyor. Bunlar iktidar olduğunda da orada zaaf oluşuyor ve maalesef ırkçı eylemler engellenemiyor. Yani siyasi partilerle oradaki ırkçı söylemleri birleştiren taban arasında karşılıklı menfaat ilişkisi doğuyor ve birbirini destekliyor." - Sakarya