Ayvalık'ta Veremle Savaş ile İlgili Eğitimler Veriliyor - Son Dakika
Yerel

Ayvalık'ta Veremle Savaş ile İlgili Eğitimler Veriliyor

Ayvalık\'ta Veremle Savaş ile İlgili Eğitimler Veriliyor

01–07 Ocak 2012 tarihlerinin Veremle Savaş Haftası olması nedeniyle yurt genelinde olduğu gibi, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde de Aile ve Toplum Sağlığı Merkezi öncülüğünde bir dizi çalışmalar yapılıyor.

06.01.2012 14:58

01–07 Ocak 2012 tarihlerinin Veremle Savaş Haftası olması nedeniyle yurt genelinde olduğu gibi, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde de Aile ve Toplum Sağlığı Merkezi öncülüğünde bir dizi çalışmalar yapılıyor.

Tüberküloz olarak da adlandırılan, bulaşıcı bir solunum yolları hastalığı olan Verem ile savaşın halen daha sürdüğü dünyada sıklıkla görülmesi nedeniyle dünya sağlık örgütleri ve ülkemizdeki sağlık kuruluşları tarafından sürdürülen söz konusu hastalıkla amansız bir mücadele yapıldığı belirtiliyor. Bu kapsamda, Ayvalık'ta da 01 Ocak'ta başlayıp, 7 Ocak'a kadar sürecek 65. Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası çerçevesinde Verem Hastalığı ile ilgili çeşitli etkinlikler düzenlendi.

Ayvalık Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Fitnat Özgüç, Verem Savaş Haftası ile ilgili yaptığı açıklamada, Verem'in insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen hala tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini koruduğunu dikkat çekerek, "Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre, günümüzde, dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri (2 milyar kişi) tüberküloz mikrobu ile enfektedir. Bu insanların yüzde10'unun, yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır" dedi.

DSÖ tarafından her yıl dünyada yaklaşık 9 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığı ve 2010 yılında 1 buçuk milyon insanın bu hastalıktan öldüğü belirtildiğini kaydeden Özgüç, "Dünya genelinde tüberküloz insidans, prevalans ve mortalitesinin en yüksek olduğu bölgeler; Afrika ve Güney Doğu Asya bölgeleridir. Verem, dünyada bir tek etkene bağlı olup tedavisi olmasına rağmen en çok ölüme yol açan hastalıklardan biridir. DSÖ Küresel Tüberküloz Kontrolü 2011 Raporu verilerine göre Türkiye'nin 2010 yılı Tüberküloz prevalans hızı yüz binde 24, insidans hızı yüz binde 28, mortalite hızı ise yüz binde 3,1'dir. Ülkemizde, 2010 yılında verem savaşı dispanserlerine (VSD) kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı 16 bin 551, yeni vaka sayısı 15 bin 183'tür. Bu hastaların yüzde 60'ı erkek, yüzde 40'ı kadındır. Hastaların yaklaşık yüzde 65'inde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 35'inde akciğer dışındaki organlarda (Lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin vb.)

tutulma görülmektedir. Türkiye'nin, 2009 yılı yeni yayma (+) olgularda tedavi başarısı %91'dir. Yeni yayma (+) olgularda tedavi başarısı konusunda Türkiye DSÖ Avrupa Bölgesinde yer alan 53 ülke arasında başarı sıralamasında 3. sırada yer almaktadır" diye konuştu.

Verem hastalığının genel belirtileri arasında; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi, çocuklarda kilo alamamanın olduğunu vurgulayan Fitnat Özgüç,

"Akciğer tüberkülozunda; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı şikayetleri görülebilmektedir. İki-üç haftadan uzun süren öksürüğün olması durumunda veremden şüphelenmek gerekir. Bu yakınmaların başka bir çok hastalıkta da rastlanılabilmesi nedeniyle, bu tür şikayetleri olanların aile hekimlerine ya da en yakın verem savaşı dispanserine müracaat etmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

VEREMLE SAVAŞI KAZANMAKTA KARARLIYIZ

Verem Savaşı Dairesi Başkanlığı tarafından verem savaşı dispanseri hekimlerine 2009 yılında 'Mesleki Gelişim Eğitimleri' verilmeye başlandığını hatırlatan Ayvalık Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Fitnat Özgüç,

"Bakanlığımız bünyesinde bu yönde sürdürülen çalışmalar sonucunda 2009 yılında 43, 2010 yılında ise 198 hekim eğitilmiştir. 2011 yılı içinde bu eğitimler sertifikalı eğitim programı kapsamında uygulanmaya başlanmış ve 181 hekime sertifikalı eğitim verilmiştir.Bu çalışmaların yanı sıra

ülke genelinde, tüberküloz tanı ve tedavisinde gerekli standartları yakalamak amacıyla Tüberküloz Tanı ve Tedavi Rehberi' hazırlanmıştır. Tüberküloz hastalarının eğitimi ve bilgilendirilmesi çalışmaları kapsamında "Verem (Tüberküloz) Hastaları ve Hasta Yakınlarını Bilgilendirme Rehberi ve Veremli Hastaların Hak ve Sorumlulukları' kitapçığı hazırlanmıştır" dedi.

Ülke genelinde bir çok il ve ilçelerde mobil tarama ekiplerince binlerce kişinin verem taramasından geçirilme çalışmalarının titizlikle sürdürüldüğünü kaydeden Dr. Özgüç, " Sağlık Bakanlığı, bugün itibariyle 196 verem savaşı dispanseri, 22 bölge tüberküloz laboratuvarı, 4'ü eğitim-araştırma hastanesi olmak üzere 16 göğüs hastalıkları hastanesi ve diğer bütün birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşları ile verem savaş hizmetlerini sürdürmektedir" diye konuştu.

Verem hastalığının tedavisinde, ortalama 6 ila 8 aylık bir tedavi süresi ile yüzde 95-99 iyileşme sağlandığının altını çizen Dr. Fitnat Özgüç,

"Hastalıkta, ilaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık ortadan kalkmaktadır.Verem tedavisinde ilaçların düzenli kullanılması büyük önem arz etmektedir. Çünkü tedavinin yarım bırakılmasıyla birlikte hastalar etrafa basil yaymaya devam edeceklerdir. Tedavi süresinde ilaçların eksik ya da düzensiz kullanılması nedeniyle hastalık iyileşmeyecek aksine kullanılan ilaçlara direnç geliştirebilecektir. Bu durumda hastalığın tedavisinde daha fazla ilaç kullanmak gerekecek ve tedavi süresi iki yıla kadar uzayabilecektir. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tedavide kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz olarak verilmektedir" ifadelerini kullandı.

Özgüç, Ayvalıkta hafta boyunca tüm ilköğretim okullarının yanı sıra cezaevinde ve sağlık kuruluşlarındaki sağlık personeline yönelik Verem ile savaşına yönelik eğitim çalışmalarının da titizlikle sürdüğünü sözlerine ekledi. - BALIKESİR

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Ayvalık'ta Veremle Savaş ile İlgili Eğitimler Veriliyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement