Amasya Taşova Halkının Osb Direnişi Sürürken Valilik Sosyal Medyada "Çambükü Yalanları – Çambükü Gerçekleri" Kampanyası Başlattı.

Amasya'nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünde mera alanlarına organize sanayi bölgesi (OSB) yapılmasına karşı köy halkının direnişi devam ederken; köylülerin taleplerinin karşısında "Çambükü yalanları – Çambükü gerçekleri" başlığı ile hazırlanan metnin hazırlandığı ve Amasya Valisi Mustafa Masatlı'nın bu video ve metnin paylaşılması için talimat verdiği ortaya çıktı. Köy halkının avukatlığını üstlenen Mehmet Celep, "Devletin kurumları eliyle, Çambükü aleyhine bir propaganda oluşturmak amacıyla böyle bir açıklama yapılmasını, köylü adına kabul edemiyoruz. Şüphesi olan herkesi Çambükü köyüne davet ediyoruz. Çambükü köyünün nasıl yok edildiğini görsünler, bildirilerle açıklamalarla gerçeklerin üstü kapatılamaz" dedi.

Amasya'nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünde mera alanlarına organize sanayi bölgesi (OSB) yapılmasına karşı köy halkının direnişi sürürken; Amasya Valisi Mustafa Masatlı'nın, köylülerin taleplerinin karşısında; "Çambükü yalanları – Çambükü gerçekleri" başlığı ile hazırlanan metnin paylaşılması için talimat verdiği ortaya çıktı.

Taşova Esnaf Odası Başkanlığı'nın gönderdiği bir kısa mesajda; "Valimiz Sayın Mustafa Masatlı'nın talimatı doğrultusunda, Facebook sayfamızda paylaştığımız OSB gerçeklerini anlatan paylaşımımızı siz değerli esnaflarımızın da paylaşarak, sürecin hızlanmasına katkı sağlamanızı rica ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

"Çambükü yalanları – Çambükü gerçekleri" başlıklı görselin valiliğe bağlı müdürlükler, SGK İl Müdürlüğü ve ticaret ve sanayi odasının sosyal medya hesaplarında paylaşıldığı görüldü. Amasya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'nün de aynı görseli paylaşması dikkati çekti.

Köylülerin avukatlığını üstlenen Mehmet Celep, şunları söyledi:

"Taşova Belediyesi tarafından sosyal medya hesabında bir açıklama bir bildiri yayınlandı ve Çambükü köylülerinin yalan söylediğini iddia ettikleri bazı hususlara değinildi. Bu açıklama bazı resmi devlet kurumları tarafından da paylaşıldı. Şimdi bu hususlara Çambükü köyünün avukatı olarak burada yalan olduğu iddia edilen hususlara bir cevap vermek gerekiyor.

İlk husus şu: 'Devlet, Çambükü köylülerine ait tarım arazilerini halkın elinden alıyor.' Bu bir yalan değil, gerçek. Şöyle ki, OSB'nin yapılacağı alanda bulunan tarım arazileri gerçekten köylülerin elinden alınıyor. Çünkü buradaki tarım arazisi devlete hazine adına olan tarım arazileri de dahil Çambükü köylülerinin kullanımında, zilyetliğinde. 1990'lı yıllarda dönemin kaymakamının önderliğinde Devlet Su İşleri buraya sulama kanalları da yaparak burayı Çambükü köyüne tahsis etti, parselledi. Sulama kanallarıyla Yeşilırmak'tan su getirerek burayı sulanabilir mutlak tarım arazisi haline getirdi. Bu neden yapıldı çünkü Çambükü köyü halkının yeterince tarım yapabileceği bir alan yoktu, bu sorun giderilmek için böyle bir yola gidildi ve devlet kendisi Çambükü köyü halkına burayı verdi.

Burada Çambükü köylüleri; bamya, mısır, pancar aklınıza gelebilecek her türlü tarım faaliyetini gerçekleştirdi ve buradan hem Taşova'nın hem de ülke ekonomisine katkı sağladı. Burada yalan olduğu iddia edilen kısmın bir de gerçek boyutu yazılmış, deniyor ki; 'Yaklaşık yüzde 93 ü hazine arazisi olan' denmiş. Yüzde 93'ü hazine arazisi evet, az önce açıklamasını yaptım, tarım arazisi ile ilgili yüzde 7'lik kısım, yaklaşık 55 hanelik köydeki 7 haneye tekabül ediyor. Yani 7 tane hanenin kendisine ait, kendi mülkiyetinde bulunan arazisi de OSB yapılmasıyla elinden alınıyor, burada yüzde 7'lik bir kısım herhalde Çambükü halkı olarak kabul edilmedi ki böyle bir açıklama yapıldı.

"HER İKİ KEŞİFTE DE BURADAKİ MERA VASFININ DEĞİŞTİRİLMESİ VE SANAYİ PARSELİ HALİNE GETİRİLMESİNİN HUKUKA AYKIRI OLDUĞU TESPİT EDİLDİ"

İkinci husus; Çambükü halkına ait ekili araziler ve meyve ağaçları yok edildi. Az önce açıkladık, neden Çambükü köyü halkı burada tarım yapıyor, bitki yetiştiriyor, ürün yetiştiriyor, meyve ağaçları var, ceviz ağaçları var çünkü buranın zilyetliği Çambükü köyü halkına verilmişti. Dolayısıyla burada yaklaşık otuz yıllık ağaçlar vardı, ekili tarlalar vardı; bamya tarlaları vardı, yonca tarlaları vardı, mısır tarlaları vardı sosyal medyaya da yansıdı buraların üzerinden iş makinaları geçti ve buralar dümdüz edildi, buradaki otuz yıllık ağaçlar yok edildi. Dolayısıyla Çambükü halkına ait ekili araziler, meyve ağaçları yok edildiği iddiası yalan değil gerçektir. Bu açıklamanın gerçek başlığı altında bir beyan yazılmış denmiş ki, 'Mera kanuna göre meralarda ekim yapılamaz, ağaç dahi dikilemez' Peki OSB yapılabilir mi? Meralar sanayi parseli haline getirilebilir mi? Buna neden değinilmedi bu bildiride? Ağacın dikilemediği, ekimin yapılamadığı yere OSB' de yapılamaması lazım çünkü burası mera. Nitekim mera arazilerinin vasfının değiştirilmesi işlemine karşı açmış olduğumuz Samsun İkinci İdare Mahkemesi'ndeki davamızda iki kere keşif geldi, her iki keşifte de buradaki mera vasfının değiştirilmesi ve sanayi parseli haline getirilmesinin hukuka aykırı olduğu tespit edildi.

"BİZE MERA OLARAK TAHSİS EDİLEN YER AYNI ZAMANDA BİR ŞİRKETE GÜNEŞ PANELİ KURMASI İÇİN TAHSİS EDİLMİŞ"

Yalan olduğu iddia edilen üçüncü konu şu: 'Çambükü köyüne tahsisli meralar halkın elinden alınarak hayvancılık bitiriliyor.' Evet böyle yapılıyor bu bir gerçek. Çambükü köyü, mera komisyonu kurulan tek köy. Çünkü köyün hanesi 55 ancak hayvan sayısı 2 bin 500 ile 3 bin arası, 3 bin üzerine ne çıkıyor, her yıl değişiyor.

Bu yıl hayvan sayısı 2 bin 700. Bu hayvanların otlaması için gerekli olan mera alanına şu anda OSB yapılıyor. Bu açıklamada şöyle bir şey denmiş, gerçeği şu diye bir açıklama yapılmış, 'Köye 280 dekarlık mera tahsis edilmiştir.' OSB işlemlerinin başlangıcında köy muhtarına böyle bir teklifle gelindi ve denildi ki 'Buraya OSB yapacağız size Karabük tarafından Yeşilırmak Havzası içerisinde, Yeşilırmak akarsuyunda bir ada olan yeri mera olarak tahsis edelim.' denildi ve muhtar bunu kabul etmedi. Köyden de imza toplandı ve bu husus kabul edilmedi. Bize tahsis edildiği iddia edilen yer burası ancak yaklaşık bir iki ay önce burasıyla ilgili bir gelişme oldu. Mera olarak köye tahsis edildiği iddia edilen bu alana iş makinaları geldi ve bir şirket güneş panelleri kurmaya çalıştı. Bize mera olarak tahsis edildiği söylenen bu alan aynı zamanda bir şirkete güneş panelleri kurulmak için de tahsis edilmişti. Bu hususla ilgili konunun gerçeği de bu.

"OSB İNŞAATI İLE KÖY HALKININ MEZARLARI BİLE YOK EDİLİYOR"

Dördüncü husus da şu: 'Köy mezarlığı OSB alanına dahil edildi, mezarlıklar bile yok ediliyor.' Evet, gerçeklik böyle. Bende köyde büyümüş bir insanım, Ankara'da avukatlık yapıyorum. 2022 yılının Nisan ayında OSB yönetimi tarafından Çambükü köyü muhtarı İlyas Celep' e bir yazı tebliğ edildi ve denildi ki, 'Mezarlık alanının da içinde bulunduğu köye ait parseli bize devredin'. Muhtar bunu duyunca köy halkına sordu ve köy halkı buna karşı çıktı, muhtar tehdit edildi 'Bunu yaparsan seni köyden kovarız' diye. Muhtar da zaten muhtarlık adına OSB'nin işlemlerinin iptali için dava açıldığı için muhtar da buna karşı zaten. Böyle bir işlemi yerine getiremezdi ve kaymakam tarafından devir işlemleri yerine getirilmediği için görevden alındı. İmar planı incelenirse mezarlık alanının OSB'nin içerisinde kaldığı görülecektir. Çünkü OSB köyün hemen sınırından yapılmak isteniyor ve mezarlık alanı da içerisinde. Köy halkının böyle düşünmesi gayet normal mezarlık alanı OSB'nin içinde çünkü. Mezarlık çevresindeki 32 dekarlık ilave alan köye tahsis edilmiştir deniyor ama köylünün bundan haberi yok muhtarlığın bundan haberi yok çünkü köy halkıyla, muhtarlıkla hiç iletişim kurulmadan bu kararlar alındığı için bu bahsettikleri konuyla alakalı da bizim Çambükü tarafının bir haberi yok. Ancak köy mezarlığı OSB alanının içerisine alınmaya çalışıldı, bu bir yalan değil gerçek.

"ŞÜPHESİ OLAN HERKESİ ÇAMBÜKÜ'NE DAVET EDİYORUZ, KÖYÜN NASIL YOK EDİLDİĞİNİ GÖRSÜNLER"

Yalan olduğu iddia edilen bu hususlar, bu dört hususun gerçek boyutunu açıkladım. Ancak devletin resmi kurumları eliyle, Çambükü aleyhine bir propaganda oluşturmak amacıyla böyle bir açıklama yapılmasını biz köylü adına kabul edemiyoruz. Bu bizi çok üzdü. Söylediğimiz bu hususlarla ilgili şüphesi olan herkesi Çambükü köyüne davet ediyoruz. Gelsinler köyün alanını görsünler, OSB yapılacak, yapılması planlanan alanı görsünler, mezarlık alanını görsünler, yok edilen ağaçları görsünler, tarlaları görsünler, Çambükü köyünün nasıl yok edildiğini görsünler, bildirilerle açıklamalarla gerçeklerin üstü kapatılamaz. Ancak biz OSB yetkililerinin eninde sonunda bu yanlıştan döneceğini düşünüyoruz. Çünkü devletimiz güçlü, alternatif alan yok diye 55 hanelik bir köyü yok etmeyeceğini, uygun alanı bulacağını, isterse OSB'yi başka bir tarafa kaydırabileceğini, yapabileceğini biz biliyoruz. Çambükü köyü halkı adına bunu bekliyoruz."