Alo 110'da Gülümseten Diyaloglar

ÖNDER FELEK - SERHAT ZAFER - Sivas'ta, Alo 110 İtfaiye Hattı'nı arayan vatandaşlar ile santral görevlileri arasında telefonda zaman zaman gülümseten diyaloglar yaşanıyor.

Alo 110 İtfaiye Hattı'nı arayanlar arasında, yangın ve kaza ihbarında bulunan, çeşitli konularda yardım talep eden vatandaşların yanı sıra su isteyen, saatin kaç olduğunu soran ve özel günleri kutlayanlar da yer alıyor.

Hattı gereksiz yere meşgul eden kimi vatandaşlar ile itfaiye görevlileri arasında zaman zaman "Annem dışarıda, yemeğin altını ben söndüreyim mi?", "Abi seni seviyorum da ayağın çok kokuyor", "Küçük kardeşimin ateşi var ama sigara yakmam için bana vermiyor" gibi ilginç diyaloglar da yaşanıyor. Bu diyaloglar, duyanları gülümsetiyor.

Sivas Belediyesi İtfaiye Müdürü İbrahim Alaçam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 128 personel ve 21 araçla hizmet verdiklerini, yangınlarda, trafik kazalarında ve kurtarma gerektiren durumlarda görev aldıklarını söyledi.

Alaçam, geçen yıl bin 105 yangına müdahale ettiklerini, 132 arama kurtarma faaliyetine katıldıklarını, 16 bin 281 kişiye yangına müdahale ve alınacak tedbirler konusunda eğitim verdiklerini belirtti.

Alo 110 Hattı'na her gün çok sayıda ihbar geldiğini ve bunların yarısına yakınının asılsız çıktığını aktaran Alaçam, ses kayıt sistemine geçilmesine rağmen halen asılsız ihbarların sürdüğünü kaydetti.

Asılsız ihbarlar ve gereksiz çağrılar nedeniyle santral görevlilerinin işlerine yoğunlaşamadığını dile getiren Alaçam, "Ses kayıt sistemiyle dinlemeye takılanları savcılığa bildiriyoruz. Vatandaşlarımızdan itfaiyeyi meşgul etmemelerini rica ediyorum. Sizin meşgul ettiğiniz zamanda bir yakınınızın veya akrabanızın evinde yangın çıkabilir" dedi.

Alaçam, asılsız ihbarlarda bulunanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, yaklaşık 6 ay önce yaşadıkları bir olayı şöyle anlattı:

"Günlük gece 12'den sabah 8'e kadar arayan ve hayvan sesleri çıkaran vatandaşımızla karşılaştık. Bununla ilgili yasal işlem başlattık. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılığın işlemlerinin ardından bu kişinin bir öğrenci olduğunu anladık. Çok zeki bir öğrenci, hatta okul birincisi olduğunu kendisi söyledi. Yanındaki arkadaşıyla gelmişti. Santral görevlisi 8 saat boyunca rahatsız ediliyordu, ilginç sesler çıkarılıyordu."

Bazı kişilerde bu durumun hastalık boyutunda olabileceğine dikkati çeken Alaçam, telefon numaralarının santral görevlilerinin masasındaki telefonda göründüğünü, bu nedenle gereksiz yere çağrı yapan kişilerin aramadan önce bir kez daha düşünmesi gerektiğini vurguladı.

- "Yanıyorum bana bir bardak su verir misiniz?"

Santral görevlisi Sebahattin Tuncer de okulların kapanmasının ardından çocukların kendilerini telefonla sık sık rahatsız ettiğini ve gereksiz çağrıların arttığını belirterek, ebeveynlerden bu konuda duyarlı olmalarını istedi.

Çok sayıda asılsız ihbar ve gereksiz çağrı geldiğini, zaman zaman ilginç diyaloglar da yaşadıklarını anlatan Tuncer, "Annem dışarıda, yemeğin altını ben söndüreyim mi?" diye arayan kişiye, "Yavrum, yemeğin tadına bak, pişmişse söndür" gibi esprili yanıt verdiğini aktardı.

Tuncer, hattı arayarak, "Elim boş okeye mi döneyim yoksa biteyim mi?", "Yanıyorum bana bir bardak su verir misiniz?", "Saat kaç?", "Polisi arayacaktım ama siz çıktınız lütfen polisi bağlar mısınız?", "Küçük kardeşimin ateşi var ama sigara yakmam için bana vermiyor", "Liseyi bitirdim, itfaiyede çalışabilir miyim?", "Abi seni seviyorum da ayağın çok kokuyor" gibi gereksiz muhabbetlerle kendilerini meşgul eden çok kişi olduğunu söyledi.

"Tüpçünün telefonunu verir misin?", "Kel misin?", "Uyuyamadım bana bir masal anlatır mısın?" gibi ilginç soru ve taleplerin de geldiğini aktaran Tuncer, Öğretmenler Günü, Anneler Günü, Babalar Günü gibi özel günleri kutlamak için de hatta çok sayıda çağrı geldiğini sözlerine ekledi. - Sivas