İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi'nce düzenlenen Akademik Düşünce Konferansları kapsamında, Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu, " Osmanlı'dan Günümüze Türk İslam Sanatları" isimli konferansını İKÇÜ'lülerle buluşturdu.
Prof.Dr. İlber Ortaylı ile başlayan konferanslar dizisinin ikincisi İKÇÜ'lü akademisyen ve öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Turan Gökçe ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansı, Rektör Prof.Dr. Galip Akhan, Gaziemir Kaymakamı Şerafettin Tuğ, Çiğli İlçe Müftüsü Ahmet Hamdi Başpınar, Rektör Yardımcıları Prof.Dr.Tancan Uysal, Prof.Dr.İbrahim Attila Acar, Prof.Dr.İbrahim Kocabaş, Rektör Danışmanı Taha Aksoy, Dekanlar, akademisyenler, idari personel ile öğrenciler izledi.
"SANAT HAYATIN HER ZERRESİNDE"
Sanatın hayatın her alanında olduğunu anlatan sanat için birçok tarifinin olduğunu anlatan Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu, hayal olmadan hiçbir şeyin geliştirilemeyeceğini söyledi. Prof. Dr.Kuşoğlu, " Sanayicilerle yaptığım bir konferansta, sanatın sanayinin hem arka bahçesi hem de vitrini olduğunu söylemiştim. Sanayiciler bu zamana kadar öyle bir şey düşünmediğini aktardı. Sizin hayaliniz yoksa bir makine icat etmeniz veya yeni biçimler kazanmanız ancak teknolojide bir makine icat etmeden öteye gitmez. Eğer sanattan nasibinizi aldıysanız yaşadığınız yer güzeldir. Yoksa hapishane duvarlarından ne farkı olabilirdi" diye konuştu. Sanat eğitiminin küçük yaşlarda başlamanın gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet Zeki Kuşoğlu, "Eğer benim mimar ve mühendislerim sanatı ilkokuldan itibaren öğrenmeye başlasalardı çok daha farklı eserler vücuda getireceklerdi" dedi.
Prof. Dr. Kuşoğlu, sanatın bayramlarda çocuklara resim yaptırmak olmadığını, çocuklara sanata yönlendirmenin bambaşka bir program olduğunu açıkladı. Prof. Dr.Kuşoğlu, "İlkokulda çocuklarımızı sanata yönlendirmek, resim ve heykel yapmak demek değildir. Cumhuriyet bayramında bir cumhuriyet resmi veya bir vazo koymak onu yaptırmak sanat değildir. Sanat çocuklarımızı medeniyet dairesi içinde yetiştirmektir. Bambaşka bir programdır. Bizde böyle olmadığı için veli gidip öğretmene resimden bırakılır mı diye sorgulayabiliyor. Benim düşündüğüm sanat eğitiminde çocuğun resim yapması da gerekmiyor. Sanat, müzik eserini dinlemeyi öğrenmesi, bir sanat eserinin karşısında onun ne olup ne olmadığını bilmesidir" dedi.
"BATI BİZE HAYRAN, BİZ BATIYA"
Batılı aydının bütün sanatkarlarını bildiğini, eserlerine sahip çıktığını, bizde ise durumun böyle olmadığını anlatan Prof. Dr. Kuşoğlu, yurtdışında sanata verilen değerin üst seviyede olduğunu sanatıyla ve sanatçısıyla daima övündüklerini ifade etti. Prof. Dr. Kuşoğlu, "Yurtdışına gittiğiniz zaman ilk önce müzelerini gezdirirler. Evlerinde sahip oldukları eserleri ile övünürler. Ama benim üniversitelim üç tane hat sanatçısı ismini, iki minyatür sanatçısı ismini, iki çini üstadı ismini söyleyemez. Mozart, Bach, Beethoven'ın eserleri bilinir, dinlenilir. Bu güzel bir şeydir. Ancak bizim Mehmet Siyah Kalem'den Itri'den, yüzlerce makamımızdan kimsenin haberi yok. Bu başkalaşım bizim canımıza okumuş" diye konuştu.
Konferansın sonunda Prof. Dr. Kuşoğlu'na Rektör Prof.Dr. Akhan tarafından Katip Çelebi'nin 400.doğum yılı anısına bastırılan hatıra parası takdim edildi.Ayrıca Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Turan Gökçe, Prof. Dr. Kuşoğlu'na katılımları nedeniyle teşekkür plaketi sundu. - İZMİR
Son Dakika › Yerel › Akademik Düşünce Konferanslarında Sanat Tartışıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?