Van'daki Deprem

Çocuk Vakfı'nca yapılan "Van Depremi Sosyo-Ekonomik ve Psikolojik Durum Tespiti" araştırması sonuçlarına göre, Van depreminden etkilenen depremzedelerin yüzde 56.8'inin psikolojik sorun yaşadığı tespit edildi.

Vakfın Nişantaşı'ndaki merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Vakıf Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, araştırmanın Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden 18 öğrenci, bir araştırma görevlisi ve bir öğretim üyesi olmak üzere toplamda 20 kişilik bir ekiple yapıldığını söyledi.

Bu deprem araştırmasının Türkiye'de ilk olduğunu kaydeden Şirin, araştırmanın 7-15 Aralık 2011 tarihleri arasında Van, Erciş ve Van merkeze bağlı köylerde 1505 geçici barınakta kalan 10 bin 515 kişiyi temsil eden kişiler üzerinden yapıldığını belirtti.

Şirin, araştırma sonucuna göre deprem sonrası hizmetlerin koordine edilemediği ve koordinasyonun sağlanamadığı sonucunun çıktığını ifade ederek,

"Bu araştırma ile Türkiye'de bundan böyle gerçekleşmesi muhtemel olan depremlerde ve deprem sonrasında nelerin yapılacağını net bir fotoğraf içinde görmüş olduk. Türkiye, 23 Ekim Van depremiyle yeniden bir acemilik yaşadı. Bu bakımdan bu saha araştırması bize bir çok şey öğretti" dedi.

-Araştırma sonuçları-

Araştırmanın editörlüğünü yapan Prof. Dr. Korkut Tuna, araştırmada görüşülen kişilerin yüzde 51.8'inin erkek, yüzde 48.2'sinin kadın olduğunu belirterek, bu kişilerin yüzde 63.7'sinin çadırda, yüzde 13.9'unun kendi imal ettikleri barınaklarda, yüzde 10.1'inin prefabrike evlerde, yüzde 9'unun Mevlana evlerinde, yüzde 3.3'ünün de farklı konteynerlerde kaldığını söyledi.

Araştırma sonucuna göre, depreme bağlı sağlık sorunları arasında yüzde 56.8 oranla psikolojik sorunların başta geldiğini belirten Tuna, psikolojik açıdan karşılaşılan sorunlarda, kişilerin yüzde 87'sinin her an deprem olacak korkusu yaşadığı, yüzde 85.7'sinin aile bireyleri için kaygılandığı, yüzde 77.5'nin kapalı ortama girememe korkusu yaşadığı, yüzde 76.5'inin de hayatın değerini daha iyi anladığını belirttiğini kaydetti.

Tuna, psikolojik açıdan yapılan araştırmada bunların yanında "kabuslar görüyorum", "iştahım kalmadı", "yaşama isteğim azaldı", "yardıma muhtaç olmam onurumu kırıyor", "artık hayatın hiç anlamı kalmadı", "geleceğe yönelik güven duygumu yitirdim" tarzındaki yöneltilen sorularda da önemli ölçüde olumsuzluk belirten beyanlar olmasına rağmen, "hiç de değil" şeklinde cevapların da olduğunu, bunun da depremzedelerin yaşanılan büyük felakete rağmen güçlü yanlarının bulunduğunu gösterdiğini aktardı.

Tuna, görüşülen kişilerin yüzde 42'sinin deprem nedeniyle konutunun oturulamayacak derecede hasar gördüğünü söylediğini, yüzde 11.2'sinin de tamamen hasar gördüğünü belirttiğini ifade ederek, araştırma sonucuna göre depremzedelerin en önemli ihtiyaçlarının yüzde 73.2'sinin gıda, yüzde 67.2'sinin barınma ve yüzde 59.5'inin de giyim eşyası olduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Yardım ve hizmetlerdeki aksaklıklar konusunda görüşülen kişilerin yüzde 28.9'unun dağıtım ve organizasyonu yetersiz bulduğunu belirten Tuna, yüzde 21'inin yardımların dağıtımının adaletsiz olduğunu, yüzde 9.5'inun da ihtiyaca göre yardım gelmediğini düşündüğünü kaydetti.

Tuna, depremzedelerin kısa vadeli isteklerinde yüzde 80.9 oranla daha iyi barınma, yüzde 15.1 oranla da daha iyi gıda, giyim ve hizmet istediklerini belirterek, geleceğe yönelik olarak da yüzde 59.9'unun devletin yapacağı konutlara geçmek istediğini, yüzde 22.3'ünün "evimi tamir eder otururum" dediğini, yüzde 17.3'ünün de "kendi konutumu yaptırırım" dediğini kaydetti.

Çalışma konusunda görüşülen depremzedelerin yüzde 86.2'sinin "devletin göstereceği işte çalışırım", yüzde 8.8'inin "işimi yeniden kurarım" şeklinde düşündüğünü ifade eden Tuna, şunları söyledi:

"Van depreminde en memnuniyet verici hizmet, sağlık alanında tespit edilmiştir. Türkiye, deprem öncesi, deprem sırası ve sonrası bütün paydaşların içinde yer alacağı strateji ve eylem planından yoksundur, her deprem felaketi sonrası benzer acemiliklerin yaşandığı bir ülke görüntüsü vermektedir."

- İSTANBUL