Prof.dr Altuntaş, Kök Hücre Nakli ile İlgili Akıllardaki Soruları Cevapladı - Son Dakika
Yaşam

Prof.dr Altuntaş, Kök Hücre Nakli ile İlgili Akıllardaki Soruları Cevapladı

Prof.dr Altuntaş, Kök Hücre Nakli ile İlgili Akıllardaki Soruları Cevapladı

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü ve Türk Aferez Derneği Başkanı Prof.Dr.Fevzi Altuntaş Organ Bağışı Haftası (3-9 Kasım) kapsamında...

04.11.2013 14:55

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü ve Türk Aferez Derneği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş Organ Bağışı Haftası (3-9 Kasım) kapsamında yaptığı açıklamada sağlıklı 18-55 yaş arası herkesin kök hücre vericisi olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Altuntaş; " Hayat kurtarmak bazı hassasiyetleri göstermekle mümkündür. İnsan inançları ve değerlerini açıkça ortaya koyabilmelidir"dedi.

Prof Dr. Altuntaş yaptığı açıklamada " Türkiye'de kök hücre nakli sorunu Sağlık Bakanlığı ve SGK'nın teşvik edici uygulamaları ile çözüldü. Bundan 10 yıl önce bu ülkede bunlar hayal edilemiyordu. Ancak günümüzde akrabadışı, kordon kanı ve doku grubu uyumsuz nakilleri konuşur hale geldik. Bu durum ülkemizin kök hücre nakli alanında kısa süre içinde geldiği noktayı özetlemektedir" ifadesini kullandı.

DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE KÖK HÜCRE NAKİLLERİ

Prof. Dr. Altıntaş, Kök Hücre nakilleri ile merak edilen konuları ise şöyle sıraladı:

"Dünyada yılda 60 bin civarı kök hücre nakli yapılmaktadır. Bunların 25 bin'den fazlası allojenik nakillerdir ve bunlarında yaklaşık yüzde 45-60'ı akraba dışı vericilerden yapılmaktadır.

Türkiye'de nakiller en az yurt dışındaki kadar başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Son 10 yıl içerisinde merkez sayısı 5-6 kat, nakil sayısı ise 10 kat artış göstermiştir. Nakil sırası bekleme dönemi bitmiştir. İhtiyacı olan tüm vatandaşlarımız tamamen ücretsiz olarak bu hizmetten yararlanabilmektedir. Bunda da Sağlık Bakanlığı ve SGK'nın teşvik edici uygulamaları önemli olmuştur.

Kemik iliği nakillerinde iyileştirmeye ihtiyacı olan alan gönüllü verici sayısının artırılmasıdır. Gelişmiş ülkelerde milyonlara ulaşan kayıtlı gönüllü verici sayısı Türkiye'de sadece 38 bin civarındadır. Bu durum, kardeşi olmayan, diğer akrabalarından da uygun verici bulamayan hastaların tedavi seçeneğini azaltmaktadır. Avrupa ülkelerinde yüzde 50'lerde olan akraba dışı vericilerden yapılan kemik iliği nakli oranı Türkiye'de yüzde 5-10'lara düşmektedir ki bu oran henüz istenilen düzeyde değildir. Bu nedenle kök hücre ve doku bilgi bankası artık bir ihtiyaçtır.

TÜRK- KÖK PROJESİ HAYATA GEÇİYOR

Gönüllü kök hücre ve doku bilgi bankası nedir? Ne iş yapar?

Kök hücre nakli ihtiyacı olan bir hastanın önce kardeşleri ve akrabaları doku grubu uyumu açısından araştırılır. Eğer hastanın doku grubu uygun kardeş veya akraba vericisi yok ise, o zaman önce ulusal sonra uluslararası kemik iliği doku bilgi bankalarında uygun başka bir verici olup olmadığı araştırılır. Buralarda kök hücreler değil, verici bilgileri saklanmaktadır.

Bu nedenle kök hücre nakli gereken hastaların en kısa sürede ve en yüksek nitelikte tedavi olma şansı, gönüllü verici havuzunun artırılması ile mümkündür. Bu şekilde nakil için bekleyen hasta sayısı ve ölümler azaltılabilecektir.

SAĞLIK BAKANLIĞI TEŞVİK EDİYOR, YURT DIŞINDAN HASTALAR NAKİL İÇİN TÜRKİYE'Yİ TERCİH EDİYOR

Bakanlığın teşvik edici uygulamaları ile Türkiye'de son 10 yıl içinde kemik iliği nakil sayısı büyük bir ivme kazanmıştır. Gerek nakil sayısı gerek ise yatak sayısı bakımından çok büyük mesafe alınmıştır. Türkiye şu anda Avrupa'da nakil sayısı bakımından 4. sıradadır. Anadolu'da Avrupa Birliği akreditasyon kuruluşu JACIE tarafından akredite edilen merkezlerimiz vardır. Artık Yurt dışından ciddi sayıda hasta nakil olmak için Türkiye'ye gelmektedir. Hatta yurt dışında kemik iliği nakli merkezleri kurulması ve nakillerin yapılması için eğitimler verilmekte, danışmanlıklar yapılmaktadır.

'TÜRK KÖK' PROJESİ HAYAT BULUYOR

Dünya Kemik İliği Bankası havuzu, 22 milyonun üzerinde gönüllü vericiden oluşan büyük bir havuzdur. Bunların çoğunu Amerika (8.000.000), Almanya (5.000.000), İngiltere (850.000), İtalya (380.000) ve Fransa (225.000) oluşturmaktadır. Ülkemizde ise bu rakam henüz istenilen düzeyde değildir.

Ancak, Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada TürkKök doku tipleme ihalesinin yıl sonuna kadar yapılacağını açıkladı. Öte yandan Kızılay aracılığı ile de kemik iliği vericilerinin tespit çalışmaları yapılacak. Türkiye'nin Kemik iliği bankacılığı alanında da önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde gelişmiş dünya ülkeleri standardını yakalamış olması beklenmektedir.

Akraba dışı gönüllü verici bulma şansı etnik özelliklere ve HLA gruplarının sıklığına göre değişkenlik göstermektedir. Bu bağlamda, her etnik gruba ait kemik iliği bankalarının oluşturulması ayrı bir önem arz etmektedir. Çünkü kendi etnik grubundan doku grubu uyumlu verici bulma şansı artmaktadır.

Uygun vericinin bulunması belirli bir de zaman almaktadır. Bu süre yaklaşık 2-9 ay arasında değişmektedir. Bu süre bazı hastalar için beklenemeyecek kadar uzun olabilmektedir. Bu nedenle her toplumun kendi bankasını oluşturması ayrı bir önem arz etmektedir.

Gelişmiş bir kemik iliği bankacılığı ile sadece kendi vatandaşlarımıza değil diğer coğrafyalarda, orta asyada ve balkanlarda yaşayan soydaşlarımıza da hizmet verilebilecektir.

KÖK HÜCRE KAYNAKLARI NELERDİR?

Günümüzde etkinliği kanıtlanmış ve klinik kullanımda olan 3 kök hücre kaynağı vardır: Bunlar; 1) Kemik iliği, 2) Periferik kan ve 3) Göbek kordon kanıdır. Güncel olarak periferik kök hücre daha sık kullanılmaktadır.

Dolaşan periferik kanda bulunan kök hücreler aferez cihazı dediğimiz özel bir aygıt ile damardan toplanabilir. Burada, kişi sadece bir süre, kan verir gibi, kolundan bir serum seti takılarak, istirahat pozisyonunda uzanır. Acı veya sıkıntı vermeyen, kolay bir işlemdir. İşlemden önce vericilere bir süre cilt altından dolaşan kandaki kök hücre sayısını arttırmak amacı ile bir aşı yapılır. Ameliyathane koşulları gerekmez.

KÖK HÜCRE NAKLİ HANGİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILIR?

"Kök hücre umuttur, kök hücre gelecektir." Kök hücre nakli başlıca kan kanserleri dediğimiz akut myeloblastik lösemi (AML), akut lenfoblastik lösemi (ALL), lenf bezi kanserleri dediğimiz non-Hodgkin lenfoma (NHL), Hodgkin lenfoma, kemik iliği kanserleri dediğimiz multiple myeloma, kronik myelositik lösemi (KML), kronik lenfositik lösemi (KLL) ve myelodisplastik sendrom (MDS) tedavisinde kullanılmaktadır. Bu hastalıkların dışında, kansızlık yapan hastalıklar olan aplastik anemi, paroksismal noktural hemoglobinüri (PNH), hemoglobinopatiler (talasemi, orak hücreli anemi), primer amiloidoz, immün yetmezlik durumları ve kalıtsal metabolik hastalıklar kök hücre naklinin kullanılabileceği diğer durumlardır.

ALLOJENIK KÖK HÜCRE NAKLİ NEDİR?

Doku grubu (HLA) tam uyumlu vericiden yapılan kök hücre naklidir. Verici hastanın bir kardeşi, akrabası veya akrabası olmayan bir kişi olabilir. Kardeş sayısı arttıkça kök hücre vericisi bulma şansı da artar. Eğer hastanın uygun kardeşi yok ise, o zaman yurt dışı kemik iliği bankaları ile bağlantı kurularak uygun verici olup olmadığı araştırılır.

KİMLER KÖK HÜCRE VERİCİSİ OLABİLİR?

Bulaşıcı ciddi bir hastalığı olmayan 18-55 yaş arası sağlıklı herkes verici olabilir. Kan bankasına gidip kan verebilen herkes kök hücre vericisi de olabilir.

KÖK HÜCRE BAĞIŞI ÖNCESİ HANGİ TESTLER YAPILMAKTADIR?

Adaylar önce genel sağlık kontrolünden geçirilir. Genel sağlık durumu uygun olanlara HLA denilen doku grubu tayini ve bir takım kan testleri yapılır.

Kök hücre vericisi olmanın insan sağlığına zararı var mıdır?

Kök hücre vericisi olmanın insan sağlığı üzerine olumsuz önemli hiçbir riski bulunmamaktadır.

Adaylar işlem öncesi sağlık kontrolünden geçirilir. Genel sağlık durumu uygun olanlara HLA denilen doku grubu tayini yapılır. Doku grubu uygun birden fazla verici bulunursa diğer kriterlere bakılır. Doku grubu uyumsuzluğunda, nakledilen dokunun reddedilmesi riski bulunmaktadır. Ayrıca, "Graft versus host" hastalığı denilen, nakledilen hücrelerin alıcının bazı organlarına saldırarak harap etmesi durumu da ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunlar naklin başarısını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle doku grubu uyumu öncelikle aranmaktadır.

VERİCİNİN KİŞİSEL BİLGİLERİ SIKI KORUNUYOR MU?

Verici kişisel bilgilerinin korunması yasal zorunluluktur. Bağışçının kimliği, sağlık durumu ve test sonuçları tamamen gizli tutulmaktadır. Kök hücre nakli yapıldıktan sonra bile verici bilgileri iki taraf istemez ise açıklanmamaktadır.

KÖK HÜCRE TOPLAMA İŞLEMLERİ NEREDE YAPILIR?

Kök hücre ameliyathane veya aferez merkezlerinde toplanmaktadır.

KÖK HÜCRE VERİCİSİ OLMAK DİNİMİZCE SAKINCALI MIDIR?

Hayır. Türkiye Dinayet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun bu konu ile ilgili basın açıklaması vardır ve bu açıklamada net bir şekilde yetişkinin kendi bünyesinden alınan kök hücrelerle yapılan çalışmaların dinimiz açısından bir sakıncası olmadığı ifade edilmiştir.

-"NAKİL KADAR NAKİL SONRASI DA ÖNEMLİ"-

Milyonların umudu kök hücredir ancak kök hücre nakli, herşeyin sonu veya sorunların bittiği anlamına da gelmiyor. Hastalar aylar, yıllar sonra bile ciddi problemler ile karşılaşabilir. Ayrıca, verici bulunamayan lösemi, lenfoma, myeloma hastalarının tedavisinde son yıllarda çok önemli gelişmeler olmuştur. Bu hastalıkları ilaçla da tedavi etmek mümkündür. Bu bağlamda da geleceğe umutla ve inaçla bakmak, yaşama sıkı sıkı bağlı olmak tedavi başarısını artıracaktır.

Sonuçta, her an hepimizin kök hücre nakline ihtiyacı olabilir. Bu nedenle gönüllü verici kayıtlarımızı ve testlerimizi yaptırıp hayat kurtarmak için hazır beklemeliyiz.

Unutmayalım, gönüllü bağışçı olmak sosyal sorumluluğun bir gereğidir. Bu aynı zamanda milli bir görevdir". - ANKARA

Kaynak: İHA

Son Dakika Yaşam Prof.dr Altuntaş, Kök Hücre Nakli ile İlgili Akıllardaki Soruları Cevapladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement