Adana'da inme hastalığı geçiren geçiren ve sol tarafı felç vaziyette Başkent Hastanesi'ne kaldırılan 3 aylık hamile kadın, 2,5 saat süren operasyon sonucunda bebeğiyle birlikte kurtarıldı.
Adanalı İngilizce öğretmeni, 37 yaşındaki Seçil Geçil, 8 yaşında bir kız çocuğu annesi ve ikinci çocuğuna henüz 3 aylık hamileydi. Yeniden anne olmanın heyecanını yaşayan genç kadın, okuldan eve geldiğinde yemek yedikten sonra yatağına uzandı ancak, bir daha kalkamadı. Evde hiç kimsenin bulunmadığı sırada aniden gelişen ve halk arasında "inme" olarak bilinen hastalık nedeniyle sol tarafı tutmayan, kusma ve ağzından köpükler gelmeye başlayan kadın, kendinden haber alamayan yakınlarının kapıyı açarak girmesi sonucu şuuru kapalı olarak bulundu.
Eve gelen Ziraat Mühendisi eşi Serkan Geçil ve yakınları tarafından özel bir hastaneye kaldırılan genç kadın, buradan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma ve Uygulama Merkezi Yüreğir Hastanesi'ne sevk edildi. Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zülfikar Arlıer tarafından muayene edilen genç kadın, hamileliğinin de yarattığı zorluklara rağmen MR çekiminin ardından operasyona alındı. Yaklaşık 2,5 saat süren operasyonda, genç kadın da bebeği de kurtarıldı.
Doç. Dr. Arlıer, genç kadının hastaneye getirildiğinde şuurunun kapalı olduğunu belirterek, "Son derece riskli bir durumla karşı karşıyaydık. İnme hastalığı yaşlılığa bağlı hastalık olarak bilinir ancak, nadir de olsa genç yaşlarda da görülür. Hastamız da genç olduğundan, durum yaşlılara oranla daha riskliydi. Hastanın normal kalp anjiyosu gibi kasığından girip kalbin üst tarafında beynin şah damarına özel bir kateter yardımı ile ulaştık. Oradaki pıhtıyı özel bir cihazla çektik. Daha sonrada kalan pıhtıları gebe olduğu için noktasal verdiğimiz İlaçlarla erittik. Ağır bir inme vakasıydı" dedi.
Doç. Dr. Arlıer, hastanın kısa bir rehabilitasyonla normal hayatına döneceğini belirterek, "Hastamızın sol tarafındaki felçlik durumu artık yok. Ayağa kalkabiliyor, şuuru yerinde, konuşabiliyor, hatta kendi özel ihtiyaçlarını giderebiliyor. Yeni tedavi yöntemleri sayesinde hastamız kurtuldu. Eskiden bu durumdaki hastalar ne yazık ki kaybediliyordu' diye konuştu.
TÜRKİYE'DE 3 MERKEZDE 5-6 DOKTOR UYGULAYABİLİYOR
İnme hastalığındaki bu tedavi yönteminin Türkiye'de 3 merkezde uygulanabildiğini, Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi'nin de bunlardan birisi olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Arlıer, şöyle devam etti:
"Bu yöntemi uygulayabilen hekim sayısı ise tüm Türkiye'de 5/6 hekim. Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu ve Akdeniz'de uygulayan tek hastane biziz. Bu yöntemi iki yıldır uyguluyoruz. Gebe olan anne ve çocuğu birlikte kurtardığımız Türkiye'de de Dünyada da ilk hasta. Girilen damarların zedelenmemesi ve hastanın zarar görmemesi için çok az narkoz verdik ve oradan pıhtıyı çekip aldık."
Doç. Dr. Arlıer, inme vakalarında ilk 4,5 saatin çok önemli olduğunu belirterek, bu süre geçirildikten sonra hastanın kurtarılma şansının yok denecek kadar azaldığını ifade etti. İnmede, özellikle vücudun bir bölümünde aniden ortaya çıkan belirtilerine de dikkati çeken Doç. Dr. Zülfikar Arlıer, şunları söyledi:
"Yüz, kol veya bacakta uyuşma, güçsüzlük veya konuşma bozukluğu en önemli belirtilerdir. Bir ya da iki gözde ani görme kaybı veya görme azlığı, baş dönmesi ve dengesizlik, çift görme, aniden başlayan ve nedeni bilinmeyen şiddetli baş ağrısı ile bilinç bulanıklığı veya bilinç kaybı da belirtiler arasında sayılır. Bu belirtilerin inmeyle ilişkisini belirleyen en önemli özellik çoğunlukla aniden ortaya çıkmasıdır."
İnme tedavisindeki amacın ölüm ve sakatlık riskini azaltmak olduğunu ifade eden Doç. Dr. Arlıer, "İnme tek bir hastalık değildir. Beyin damar tıkanıklığı veya beyin kanamasına bağlı olarak ortaya çıkabilir" dedi.
Doç. Dr. Arlıer, merkezleri bünyesinde hem Nörolojik Yoğun Bakım (NYB) hem de İnme Yoğun Bakım ünitelerinin bulunduğunu, bu konuda deneyimli, özel olarak yetiştirilmiş uzman doktor ve hemşirelerin görev yaptığını belirtti. Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, orak hücreli anemi, sigara içimi ve yüksek kolesterolün inmeye neden olan risk faktörleri arasında yer aldığını vurgulayan Doç. Dr. Arlıer, genetik faktörler ve yaşın ilerlemesiyle birlikte riskin de arttığını sözlerine ekledi.
Tedavisinin ardından ayağa kalkıp, yoğun bakım ünitesinin kapısında kendisini bekleyen eşiyle buluşması duygu dolu anların yaşanmasına yol açan Seçil Geçil ise, yaşadıklarını bir hayal perdesi gibi hatırlayabildiğini söyledi.
"YATAĞA UZANDIĞIMI HATIRLIYORUM"
Seçil Geçil, "Eve geldiğimde yemeğimi yedikten sonra uykum geldi. Yatağa uzandığımı hatırlıyorum o kadar. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Şükürler olsun ki doktorlarımız sayesinde hem ben hem bebeğim kurtulduk. Üstelik bebeğim de hiç zarar görmedi" diyerek, doktoruna teşekkür etti. - ADANA
Son Dakika › Yaşam › Mucizevi Kurtuluş - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?