Madenciler, Madenciler Gününde Duygularını Anlattı

Zonguldak'ta maden işçileri, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla maden sektöründeki zorlukları anlattı. GMİS Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam ise "İşçi açıklarının giderilmesi gerekiyor. Çünkü iş sağlığı ve güvenliğini tehdit edecek durumdadır" diye konuştu.

4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla Emeğin Başkenti tabir edilen Zonguldak'ta gün boyunca etkinlikler düzenlendi. Maden Mühendisleri Odası tarafından Şehitler Anıtı önünde Yer Üstü Temsili Maden Ocağı kuruldu.

Temsili madeni ziyaret edenler arasında maden işçileri yer aldı. İşçilerin yanı sıra madenci aileleri ve çocukları temsili ocağını gezerek bilgi aldı. Babası maden işçisi olarak çalışan Mücahit Nadullu, şöyle konuştu: "Tüm madencilerin Madenciler Günü'nü kutluyorum. Benim babam TTK'da çalışıyor. Her akşam babamın eve gelişini endişeyle bekliyoruz. Madende çalışmak her kişinin harcı değildir. Yer altında kazanılan para helal paradır. Alın teri ile kazanılan paradır. Tüm madencilerin gününü tekrar kutluyorum. Bir keresinde babam eve eli sargılı bir şekilde gelmişti. Biz bir şey oldu diye korkmuştuk. Babamın parmağı kırılmıştı. Çok üzülmüştük. Kötü bir durumdu."

GÖÇÜKTEN SAĞ ÇIKTI

Temsili ocağı gezenler arasında yer alan 5 yıllık maden işçisi Mehmet İnal da yerin metrelerce altında çalışırken iş kazalarının istemeden de olsa yaşandığına dikkat çekti. İnal, 2009 yılında maden ocağında işe başladığını belirterek "Maden kazası geçiriyoruz. Ufak tefek kazalarımız illa ki oluyor" diye konuştu.

Başından geçen göçük olayını anlatan 42 yaşındaki maden işçisi Bayram Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir kez göçük altında kaldım. Allah'a şükür kötü bir şey olmadı. İlk başlarda madene inerken korkuyorduk. Ama şimdi olmuyor. Fabrikada çalışıyormuş gibi halimiz oluyor. Alıştırdık kendimizi, 14 yıldır maden işçisiyim. Ama artık korkumuz yok. Eşim ve çocuklarımın ilk başlarda da korkusu oluyordu. Alıştık artık, madenle iç içe olduğumuz için pek korku olmuyor."

"EMEĞİN GİRMEDİĞİ EV YOK"

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam ise Zonguldak'ın Emeğin Başkenti olduğunu belirterek alın teri ve kömür tozunun karıştığı, emeğin girmediği evin olmadığını söyledi.

Dünya Madenciler Günü etkinliklerinde yer aldıklarını ifade eden Sarıçam, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncelikle 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nü, tüm madenci arkadaşlarımızın tüm emekçilerin gününü kutluyoruz. Bu gün bizim için Zonguldak için çok önemlidir. Her karışında madencinin emeği, maden şehidinin olduğu bir ildeyiz. Alın terinin, kömür tozunun karıştığı emeğin girmediği bir ev yok. Bizim için çok önemli. O yüzden bu gün geniş bir etkinlikle Dünya Madenciler Günü programımız var. Maden Mühendisleri Odası'nın hazırlamış olduğu, bizim de desteklediğimiz bir kortej yürüyüşümüz. Platform açılışımız var."

Maden ocağını temsili bir şekilde halka tanıttıklarını anlatan Sarıçam, sözlerine şöyle devam etti: "GMİS olarak TTK'da, MTA iş yerlerindeki madencilerin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nü kutluyoruz. Kazasız belasız sağlıklı sıhhatli çalışmalar diliyoruz. İş güvenliğinin, iş sağlığının öne çıkarılmış olması, böyle 4 Aralık ile ilgili, bu tür çalışmaların önde olmasıyla, biraz daha dile gelmesini istiyoruz. TTK ve MTA işyerlerindeki çalışanlarımızın, iş yerindeki eksikliklerin daha fazla gündeme gelmesi bakımından da bizler için önemlidir. İşçi açıklarımız hat safhaya ulaştı. İşçi açıklarının giderilmesi gerekiyor. Çünkü iş sağlığı ve güvenliğini tehdit edecek durumdadır. İşçi açıklarının giderilmesi bir an önce kurum yetkililerinin göz önüne alarak, yerinde incelenerek işçi açıklarının giderilmesini talep ediyoruz. Tüm emekçilere ve tüm madencilere de 4 Aralık'ın huzurlu geçmesini, bir sonraki kutlama günlerinde önlemlerin alınmış olması dileğiyle kutluyoruz."

"ÇOK ACILAR YAŞADIK"

Zonguldak'ın madencilik sektöründe beş binin üzerinde maden şehidi verdiğine dikkat çeken Sekreter Muharrem Sarıçam, şöyle konuştu: "Biz bu acıları çok yaşadık. 5 binin üzerinde maden şehidi olan bir iliz. Türkiye, Avrupa'da üçüncü, dünyada birinci iş kazalarının en fazla yaşandığı yerdir. Yetkililerimizin, İLO ve diğer örgütlerin hazırlamış olduğu iş güvenliği ve iş sağlığı ile ilgili maddeleri Türkiye'nin çoğu maddelerini imzalamadığını gördük. Uluslararası platformlara baktığınız zaman. Biz madenciliğin bilhassa devlet eliyle yapılarak daha çok iş sağlığı ve iş güvenliğine giderek bu ölümlerin ve kazaların önüne geçilebileceğini her zaman söylüyoruz. 80 kişi çok. Yaşadığımız olaylara baktığımızda iş kazalarının önlenebilir olduğunu, yüzde 100'ünün önlenebilir olduğunu insanla ve doğayla ilgili kazaların çok az olması gerektiği yerde, dünya ortalamasına göre Türkiye'de en fazladır. Bu ölümlerin yaşanması bizim yüreğimizi yakıyor. Biz açıklıkları kendi teknik personelimizle, kurumdaki bütün bu tür sıkıntıları yerinde inceleyerek rapor yaparak kurum yetkililerine sunuyoruz. Bunu da sürekli bütün ocaklarımızda, çalışan işyerlerimizde inceleme yaparak, orada yapılması gerekenleri gördüğümüz eksiklikleri yazarak önce kurum yetkililerine sonra da üst makamlara bildiriyoruz." - ZONGULDAK