Antalya'da Özel Medstar Hastanesi, bünyesine kurulan kemoterapi ve sanat merkezi ile 2 yılda 8 bin kanser hastasına sanat dolu bir tedavi imkanı sağlanıyor. Hastalar kemoterapi tedavisi alırken resim yapıp müzik dinliyor. Kemoterapi ve Sanat Merkezi'nin Kurucusu Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, "8 binin üzerindeki hastamız bu merkezle tanışarak tedavi olmuştur" dedi.
Üç yıl önce Dünya Kanser Günü'nde hastane bünyesinde faaliyete başlayan Özel Medstar Hastanesi Kemoterapi ve Sanat Merkezi'nde hastalar ilaç dışında müzik, resim ve sosyal aktivitelerle sağlığına kavuşuyor. Hastanenin denizi gören katında yapılan sanat merkezinde hastalar resim yapıp, satranç oynuyor. Müzik eşliğinde kemoterapi alan hastalar, zamanın nasıl geçtiğini anlamadıklarını ve resim yaparak hayatlarındaki olumsuzlukları tuvale döktüklerini belirtiyor. Merkez içerisinde bir resim öğretmeni ve bir de arp sanatçısı bulunuyor.
"8 BİN HASTA İYİLEŞTİRDİK"
Kemoterapi ve Sanat Merkezi'nin kurucusu Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, sosyal aktivite merkezinin kuruluşundan bu yana yaklaşık 8 bin hastaya müzik, resim ve diğer sosyal aktivitelerle manevi destek vererek iyileştirdiklerini söyledi. Özdoğan, "15 yıldır kanser tedavisiyle ilgileniyorum. Onkoloji çok özel ve ilgi bekleyen hastaların olduğu bir alan. Hastalarımıza en güzel hizmeti vermek adına çalışıyoruz. Gelişmekte olan ülkelerde kanser korkusu hala ön planlarda. Biz kanserin konuşulmasını ve üzerine gidilmesini istiyoruz. Sanat merkezi ile yoğun negatif havayı çok olumlu birkaç dokunuşla yok etmeye çalışıyoruz. İki yılda kliniklerimizde 10 bin onkoloji hastası kabul ettik. Günlük 60 hastamıza kemoterapi tedavisi uyguluyoruz. Sanat merkezi hizmetimizden 8 binin üzerindeki hastamız bu merkezle tanışarak tedavi olmuştur" dedi.
Hastalara resim dersi veren resim hocası Aysun Erdoğan, merkezin 3 yıllık bir geçmişinin olduğunu belirterek, "Sanat insan üzerine çok etkili. Kanser hastalarına ne kadar yararlı olduğunu burada yaşayarak gördük. Hastalar boyalarla tanışırken mutlu olup, sıkıntılarını unutuyorlar. Burası hastanemizin Kemoterapi ve Sanat Merkezi oluyor. Burada resim, arp müziği, yoga, Türk Sanat Müziği korosu, tiyatro gibi hizmetleri veriyoruz. Tedavi almadıkları halde hobi köşemizde çalışma yapan ziyaretçilerimiz var" diye konuştu.
"EVİMDEN FARKI YOK"
"Çok iyiyim. Evimden farkı yok" diyen Hatice Avcu ise yüzünün sol tarafına konan lenfoma teşhisini burada tedavi alırken unuttuğunu belirtti. Kendini evinde gibi hissettiğini söyleyen Avcu, "Kendimi hiç rahatsız hissetmiyorum. Çok iyiyim. Evimden farkı yok. Hastalık beni olumsuz etkilemedi. Rahatsızlığım yok her şey kolay gidiyor. Ortam çok iyi memnunum. Güzel bir uygulama yapıyorlar inceledim, güzel vakit geçirdim. Moral çok önemli Allah herkese şifa versin. Hastalığın adını bile anmıyorum" dedi.
"RESME HAYALLERİMİ YANSITTIM"
Rektum kanseri olan Hatice Marangoz, aktivitelerden memnun olduğunu belirterek, "Bize iyi davranmaları daha mutlu ediyor. Müzik zihnimizi dinlendiriyor. Resim zihnimizdeki dışa vurmak adına yararlı oluyor. Aktivelerden memnunum. Ben bu resimde hayallerimi, düşüncelerimi yansıttım" dedi.
"HASTANEDEN KOPAMIYORUM"
Kanser tedavisi görerek iyileşen ve hala hastaneye gelmeye devam eden Fatma Coşkun ise tedavi sonrasında yeni bir hayata başladığının altını çizerek şöyle konuştu:
"Kanser tedavisi aldım. İyileştim. Resim yapıyorum burada sosyal aktivitelere katılıyorum. Özellikle kemoterapi alırken resim yaptım ve her geldiğimde ilaç almaya değil de nasıl bir resim yaparım sevinciyle geldim. Resim yaparken zamanın nasıl geçtiğini bilmiyordum. Bu hastalık benim sosyal aktivitelerle tanışmama sebep oldu. Hayatımda yeni bir sayfa açıldı. Tedavim bitti. Ama ben bu hastaneden kopamıyorum. Hazırlanıp haftanın 3 günü geliyorum."
Tedavi gören hastalar kanserin iyileşmeyecek bir hastalık olmadığını ve kanser hastalarına mutlu olmaları için eğlenceli etkinlikler yapmalarını tavsiye etti. - ANTALYA
Son Dakika › Yaşam › Kanseri Sanatla Yendiler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?