Korona günlerine denk gelen 23. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, "evde kalmanın" her halini dünyadan 76 filmle internet üzerinden evlere taşıyor.Evlenmemiş kadınları aşağılamak için yüzyıllardır kullanılan "evde kalmak" deyimi korona günlerinde hayatta kalmanın can simidine dönüştü. Ancak bu kez evlenmemiş kadınlardan çok işe gitmek zorunda kalan, evde duramayan herkes evde kalamamanın politik yönüne dikkat çekiyor.
Türkiye'de kadınlar için dayanışmanın güçlenmesinde en etkin rolü oynayan sivil toplum kuruluşlarından Uçan Süpürge de, gelenekselleşen kadın filmleri festivalini bu yıl "evde kalmak" temasıyla gerçekleştiriyor.
Kadın yönetmenlerin sinemaya kazandırdığı 31 ülkeden 76 filmi sinemaseverlerle buluşturan 23. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Festivali, "Evde kaldık" sloganıyla internet üzerinden canlı yayınlanan açılış töreniyle başladı.
"Hepimiz evde kaldık"
Oyuncular Yetkin Dikinciler ve Ece Dizdar'ın sunuculuğunu yaptığı online açılışı, festivalin onursal genel başkanı Türkan Şoray yaptı. Yetkin Dikinciler'in "Hangi kentte, hangi ülkede olursanız olun, festival bu kez size bir dokunuş kadar yakın. Sinemada film izleyeceğimiz günlerin gelmesini istiyoruz ama her sorunun bize açtığı bir yeni kapı da oluyor. Pandemi de festivalin sınırlarını kaldırıverdi" sözleri büyük beğeni topladı.
Festival organizasyon ekibinden Dicle Kızılkan, en başta "Doğa" olarak belirlenen festivalin temasını "evde kalmak" olarak değiştirirken, korona günlerinin kendilerine bir fırsat sunduğunu anlatıyor. Kızılkan, "Kadınları aşağılamak, istenmediklerini vurgulamak için kullanıldı bu deyim hep. Ama bu kez korona günlerinin sloganı oldu. ve evde kalmak deyimini alaşağı etmek, kadınların hayatına daha da güçlü dokunmak için bir fırsat geçti elimize. Hepimiz evde kaldık" diyor.
Sınırsız, limitsiz, biletsiz İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve Uçan Süpürge Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sündüz Haşar da, "İlk kez sınırsız, limitsiz, biletsiz bir festival yapıyoruz. Hep bu festivalin neden sadece Ankara'da yapıldığına dair şikayetler alıyorduk. Şimdi sınırları aştık. Türkiye'den, Berlin'den, Afrika'dan izleyebilirsiniz" diyor.
Festival cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sorunları "Pembesiz mavisiz", göçmenliği "Yersiz yurtsuz" bölümleriyle anlatırken, kadının ve çocuğun aile hallerine tanıklık eden "Olay Yeri Aile" temalı filmleri de gündeme taşıyor. "Erkekliğin ideolojik aygıtları" ismiyle eklenen özel bir bölümde de festivalde kaçırılmaması gereken filmler sunuluyor. İran filmlerinden Exam (Sınav), İspanya'dan You'll be a man (Erkek olacaksın) bölümün en favori filmlerinden. Festivaldeki uzun filmler, kurmacalar, belgeseller, animasyon ve deneysel filmlerde her kültür ve renkten izler bulmak mümkün.
İrlanda yakın planda Sündüz Haşar, festivalde "bu yılın ülkesi"nin İrlanda olduğunu anlatırken, "Hem İrlanda sinemasını tanımış, hem orada kadın yönetmenler dünyaya nasıl bakıyor konusunda fikir sahibi olacağız. Ev içi şiddetin yüksek olduğu ülkelerden biriydi İrlanda. Bir animasyon bir de belgesel yönetmeniyle söyleşi olacak" diyor.
Festivalde ödüller de online olarak dağıtılıyor. Festival, filmlerin yanında atölye ve etkinlikleriyle de dikkat çekiyor. Bu yıl düzenlenen atölye ve etkinlikler arasında yoga ve hareket atölyesi, çocuklarla felsefe, çocuklarla film çözümlemesi, yaratıcı yazarlık atölyeleri yer aldı. Yetişkinler için ise sanatla terapi, hafıza mekanları, korona günlerinde kadına yönelik şiddet ve hukuk, çocuk istismarı, müzik ve film ilişkisi üzerine atölyeler yapılıyor.
14 Mayıs'a kadar sürecek festivalde filmler ve tüm etkinliklerle ilgili ayrıntılar, Uçan Süpürge Vakfı'nın sosyal medya hesaplarından takip edilebilecek.
Film öncesi ve sonrası söyleşiler de Uçan Süpürge Vakfının internet sitesi www.ucansupurge.org.tr den, YouTube kanalından, Facebook ve Twitter hesaplarından izlenebilecek.
Hilal Köylü/ Ankara
(c)?
Son Dakika › Yaşam › Kadınlar değil festival evde kaldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?