Büyük depremler sadece yapıları değil, insan psikolojisini de derinden sarsıyor. Uzmanlar, depremlerden sonra herhangi bir gerçek sarsıntı olmamasına rağmen kişinin sallantı hissine kapılmasının bilimsel bir adı olduğunu belirtiyor: Hayalet Deprem Sendromu.
Deprem sonrası bireylerde sıkça görülen bu sendrom, kişilerin yaşadığı yoğun stres ve korkunun bir yansıması olarak ortaya çıkıyor. Özellikle artçı sarsıntıların devam ettiği dönemlerde bu durum daha da belirginleşiyor. Kişi, bulunduğu ortamın tamamen güvenli olduğuna beyni tarafından ikna olunamadan sürekli bir "alarm hali" içinde yaşamaya başlıyor.
Hayalet Deprem Sendromu'nun temelinde, beynin denge ve hareket algısını yöneten sistemin stres altında daha hassas hale gelmesi yatıyor. Normalde fark edilmeyecek küçük titreşimler ya da içsel beden tepkileri, beyin tarafından dışsal bir sarsıntı gibi algılanabiliyor. Bu durum da kişiye "yine deprem oluyor" hissini yaşatıyor.
Ayrıca stresin tetiklediği kas gerginliği, hızlı kalp atışları, terleme gibi bedensel belirtiler de bu yalancı sarsıntı hissini güçlendiriyor. Korkunun tetiklediği bu refleksler, kişinin psikolojik olarak sürekli tetikte kalmasına ve durumu daha da gerçek hissetmesine neden oluyor.
Her ne kadar deprem anında sakin kalmak hayati önem taşısa da, insanların korku ve panik yaşaması doğaldır. Ancak bu duyguların farkında olup süreci doğru yönetmek, psikolojik etkilerle başa çıkmada büyük önem taşıyor. Uzmanlar, bu süreçte psikolojik destek alınmasının, kişinin yeniden güven duygusunu inşa etmesine yardımcı olabileceğini vurguluyor.
Hayalet Deprem Sendromu, sadece fiziki değil, psikolojik iyileşmenin de zaman aldığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Son Dakika › Yaşam › Hayalet deprem sendromu: Sarsıntı geçti ama ekisi sürüyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?