Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve Organ Nakli Uygulama Merkezi Müdürü Prof.Dr. Şükrü Ulusoy, Türkiye'de son safhaya gelmiş 70 bin böbrek hastası olduğunu belirterek, esas tehlikenin arkadan gelen 7,5 milyon böbrek hastası olduğunu söyledi.
Gümüşhane İl Sağlık Müdürlüğü tarafından "İlimiz ve ülkemiz genelinde diyaliz ve böbrek nakli" konulu panel düzenlendi. Panele Gümüşhane Valisi Dr. Yusuf Mayda, Vali Yardımcısı Meral Uçar, Belediye Başkan Yardımcısı Bilal Özdener, Emniyet Müdürü Ahmet Can, Sağlık Müdürü Dr. Emre Boşnak, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op.Dr. Aziz Ahmet Surel, Halk Sağlığı Müdürü Dr. Engin Pehlivan, Gümüşhane Üniversitesi Genel Sekreteri Mustafa Baytar, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Akçay, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan İl Sağlık Müdürü Dr. Emre Boşnak, paneli düzenlemelerindeki amacın toplum böbrek sağlığına dikkati çekmek olduğunu belirterek, her geçen gün böbrek kayıplarının arttığını söyledi.
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve Anadolu Böbrek Vakfı Başkanı Prof.Dr. Ayla San tarafından yönetilen panelde katılımcılara Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve Organ Nakli Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şükrü Ulusoy, Şiran Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm.Dr. Mustafa Kaya tarafından "Ülkemizde dünden bugüne diyaliz ve böbrek nakli," "Kronik böbrek yetmezliği hastalarında tedavi yöntemleri" ve "Bölgemizde diyaliz ve böbrek nakli" konularında bilgi aktarıldı.
Panelde sunumunu gerçekleştiren ve Türkiye'de ilklere imza atan Gümüşhaneli akademisyenlerden Prof.Dr. Ayla San, Türkiye'de diyaliz ve böbrek nakli ile ilgili geniş bilgi aktardı.
San, Türkiye'de diyalizin öneminin 1963 yılında Ulus Meydanına düşen uçaktan sonra varıldığını belirterek, diyaliz makinelerinin böbreğin fonksiyonlarından sadece birisini yaptığını söyledi.
Diyalizin arttıkça sorunların da artığını dile getiren San, bu noktadan sonra kalitenin yakalanmasında zorlanıldığını belirterek, bu konuda hem akademik hem de Anadolu Böbrek Vakfı aracılığıyla yapılan çalışmalardan bahsetti.
Türkiye'de 859 hemodiyaliz merkezi ve 16 bin civarında cihaza karşın 53 bine yakın hasta olduğunu kaydeden San, hasta sayısının her geçen yıl artmasına rağmen sektörde personel sıkıntısı yaşandığını söyledi.
Tıp dünyasında büyük heyecan uyandıran çeşitli gelişmeler olmasına rağmen böbreklerin asli fonksiyonuna ulaşmanın imkansız olduğuna vurgu yapan San, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böbreklerimiz o kadar üstün organlar ki 150 gramlık ağırlıklarıyla günde 180 litre suyu süzerek, 1-1,5 litresini idrar yoluyla dışarı atmamızı sağlıyor. Öncelikle böbreklerimizi korumamız gerek. Bunun altın kuralları var. Egzersiz yapmalıyız, sigara içmemeliyiz, tuzu kesmeliyiz, kan şekerini sürekli takip etmeliyiz, sağlıklı beslenmeliyiz ve yeteri kadar sıvı tüketmeliyiz. Son günlerde moda olan aktarlardan herşeyi alıp içmemeliyiz."
Katılımcılara kronik böbrek yetmezliği hastalarında tedavi yöntemleri konusunda bilgi veren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve Organ Nakli Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şükrü Ulusoy da vücuttaki en önemli hayati fonksiyonlardan birisinin böbrekler olduğunu söyledi.
Kalbin pompaladığı kanın beşte birinin direk böbreğe katkı sağladığını ifade ederek böbreğin önemine vurgu yapan Ulusoy, böbrek hastalıklarından korunmak için yapılabilecek en basit şeyin her sabah güne bir bardak su içerek başlanması olduğunu belirtti. Böbrekteki en ufak bir sorunun tüm vücudu ve organları etkilediğini dile getiren Ulusoy, Türkiye'de böbrek hastalıkları oranının yüzde 15,7, Karadeniz bölgesinde yüzde 16,1 olduğunu belirterek, "Türkiye'de 7,5 milyon civarında kronik böbrek hastası var. Son dönem dediğimiz beşinci evredekilerin sayısı 70 bin civarında. Son döneme adım adım giren 7,5 milyon hasta var" diye konuştu.
Kronik böbrek hastalığının belirtilerinin silik olduğunu, o nedenle de erken teşhisin çok zor olduğunu kaydeden Ulusoy, şunları söyledi: "Şeker hastası değilseniz ve gece uykudan uyanıp idrara çıkıyorsanız bu kronik böbrek hastalığının en erken işaretidir."
Hem dünya hem de Türkiye'de bu hastalığın hızla arttığını, Türkiye'deki sağlık bütçesinin yüzde 5'inin böbrek hastaları için kullanıldığını hatırlatan Ulusoy, sözlerine şöyle devam etti: "Hiçbir diyaliz makinesi böbreğin asli fonksiyonlarını yerine getiremiyor. En etkili tedavi yöntemi böbrek naklidir. Ülkemizde nakil sorunu kadar bağış sayısının azalması da büyük sorunlardan birisidir."
Bölgedeki diyaliz ve böbrek nakli konusunda bilgi veren Şiran Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Kaya da, Gümüşhane'de ilk diyaliz ünitesinin 1992 yılında Gümüşhane Devlet Hastanesinde iki cihazla kurulduğunu söyledi. Merkez, Kelkit, Şiran ve Kürtün ilçelerinde vatandaşlara diyaliz hizmeti sunulduğunu belirten Kaya, genel olarak fiziki şartların iyileştirilmesi ve diyaliz sertifikalı personel konularına yoğunlaştıklarını dile getirerek, "Biz hastalarımızın ne kadar yaşatabilirizin değil, nasıl konforlu yaşatabilirizin derdindeyiz" dedi.
Panelin sonunda panelistlere plaketlerini veren Gümüşhane Valisi Dr. Yusuf Mayda ise Gümüşhane'nin yetiştirdiği akademisyenlerden Prof.Dr. Ayla San nezdinde tüm panelistlere teşekkür ederek, tüm vatandaşları organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet etti.
Vali Mayda, hiçbir tedavi yönteminin organların orijinali gibi olamayacağını belirterek, "Hocalarımızın belirttiği 9 şarta mutlaka uyalım. Şimdiden tedbirlerimizi alalım. Hepimiz hasta ve organ nakline aday kişileriz" diye konuştu. - GÜMÜŞHANE
Son Dakika › Yaşam › Böbrek Hastaları Artıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?