Telefonların giderek büyüdükleri ve ekran genişlikleri arttıkça da rahat kullanımlarının sorgulanır bir hal aldığı gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Samsung'un popüler olan ancak ilginç boyutlara ulaşabilen "phablet"leri de bu savın en önemli destekçilerinden biri.
İşte tam olarak bu yüzden, Samsung Gear Live ürünleri giderek daha önemli bir konuma geliyorlar. Google destekli Android Wear yazılımı ile, telefonlardaki bildirim kontrol etme bağımlılığımız, devasa boyutlardaki telefonlardan, bileğimizdeki ürüne taşınıyor. Artık 5.7 inçlik ekranı ile Samsung Galaxy Note 3 gibi bir telefonunuz her titrediğinde, bu titreşimin sebebini öğrenmek için telefonunuz ile boğuşmanız gerekmiyor.
Akıllı saatiniz ile bu sorunun cevabını, bileğinizdeki ufak bir hareket ile öğrenmeniz mümkün. Böylelikle de daha rahat kırılabilen ve "kaybolabilen" akıllı telefonunuz daha uzun bir süre cebinizde kalabilir.
Telefonun avantajları bileğinizin üstünde
Tabii ki bu akıllı saatin cep telefonlarının yerini tutacak bir ürün olmadığını söylemek gerekiyor. Akıllı saatler, SIM kartları için bir bölüm taşımıyorlar ve aramaları direkt olarak saat üzerinden yapmanız mümkün değil.
Rakibi olan LG G Watch gibi, bu akıllı saat de Android 4.3 veya Android 4.4, ya da beta testinde bulunan biri iseniz Android L işletim sistemine sahip bir telefon istiyor.
Gear Live ile mesajlarınıza, e-postalarınıza, Facebook bildirimlerinize göz atmanız ve bazen ses komutlarına cevap verme olasılığı olan direkt pek çok uygulamayı kullanmanız mümkün.
Samsung, Tizen'li akıllı saatlerinde de aynı yolu izliyor. Ancak, Google'ın Android'i ile çalışması, Gear Live ürününün asıl önemini belirleyen nokta oluyor. Bu yazılım sayesinde, Gear Live, Samsung'un Tizen ile çalışan akıllı saatlerinden biraz daha iyi bir fiyata sahip ve daha rekabetçi bir saat olma özelliğini taşıyor.
Ekran
LG G Watch vs Samsung Gear Live
Samsung Gear Live, LG G Watch ile beraber Google Now'ın gücünün akıllı saat formundaki öncüsü olma özelliğini taşıyor ancak saatin en ilgi çeken ve belki de en tahmin edilebilir olan özelliği donanım kısmında bulunuyor.
Kare şeklindeki akıllı saat, 1.63 inçlik bir Super AMOLED ekrana ve inç başına 278 piksel imkanı sunan 320x320 çözünürlüğe sahip.
Her zaman açık olan ekran ise, bileğinizin dönüşü veya ekrana tıklamanız ile beraber aydınlanıyor ve en parlak halinde en iyi şekilde gözüküyor. Tabii ki bu durum da pil ömrünü önemli ölçüde azaltıyor.
Tabii ki bütün bu özellikler tanıdık geliyor olabilir çünkü bunların tamamı Gear 2, Gear 2 Neo ve Galaxy Gear ürünlerinde de bulunuyordu. Açıkçası, Samsung'un bu özellikleri yenilemesi için de çok geçerli bir sebep bulunmuyor denilebilir.
Bütün bu özelliklerin arasında ise LG G Watch, daha düşük kaliteli, 1.65 inçlik LCD IPS ekrana sahip ve sadece inç başına 240 piksellik 280x280 çözünürlüklü bir ekran sunuyor.
Başka bir deyiş ile, Moto 360 gelene kadar, akıllı saat marketinin kralı konumunda bulunacak olan ismin Gear Live olduğu söylenebilir.
Hafif şişman ancak sağlam üretilmiş Samsung Gear Live'ı kolunuza takmak ise, oldukça rahat bir tecrübe olarak karşımıza çıkıyor ancak firma, akıllı saat formunu neredeyse hiç değiştirmemiş durumda. Bunun anlamı da, Galaxy Gear gibi daha önce üretilen diğer akıllı saatlerin tüm artı ve eksi özelliklerinin Gear Live'da da bulunması oluyor.
Gear Live, aynen Galaxy Gear'da olduğu gibi, sağ tarafında bulunan tek tuş ile temiz bir görüntü sunuyor. Yani Gear 2 ve Gear 2 Neo'da ön taraftaki ana ekran tuşu, daha az rahatsız edici bir noktaya çekilmiş durumda.
Samsung'un bu tek tuşu hiçbir şekilde rahatsız edici değil. Saatin yan tarafıyla aynı düzlemde bulunan tuş, bileğinizi nasıl oynatırsanız oynatın, rahatsız edici bir hal alamıyor.
Ancak bu tuşun çok da işlevli olduğunu söylemek doğru olmaz. Ekranın aydınlanması için ekrana dokunmanız veya bileğinizi çevirmeniz yeterken, ekranın her zaman aktif olan kısık ışıklı moduna geçmesi için avucunuz ile ekranın üstünü örtmeniz yetiyor.
Rahatlıkla ayrılan kordonlar
Bu güç tuşunun hemen yanında ise, küçük bir mikrofon bulunmakta. Bu mikrofon sayesinde, "OK Google" komutları çalıştırılabilmekte. Ürünün yan tarafında ise, şarj olması için bir micro-USB girişi bulunmuyor. Bunun yerine, kalp ritmi monitörünün hemen üstünde, bir Pogo şarj terminali bulunmakta.
Gear Live'ın avantajı ise, 22mm kordonların pek çoğu ile uyumlu olması. Yani daha şimdiden alternatif saat kordonları bulmanız mümkün durumda. Şimdilik ürünün standart kordonları ise siyah veya şarap kırmızısı renklerine sahip durumda. Ayrıca, LG'nin 64 gramlık saatinden az miktar hafif olan 59 gramlık Gear Live, seleflerinin sert plastik malzemesine ve Gear Fit'in iki çatallı kopçasına sahip.
Samsung Gear Live, daha önce üretilen Tizen sistemli saatler ile aynı şekilde 512MB RAM ve 4GB sabit hafızanın yanı sıra 300 mAh pil ile karşımıza çıkıyor.
Ancak, işlemci konusunda bir güncelleme yapılarak, 1 GHz çift çekirdekli çipten, bir miktar daha hızlı olan 1.2GHz Qualcomm Snapdragon 400'e geçilmiş durumda. Üstelik bütün bu sistem güncellemesinin yanı sıra, saatin ağırlığında da bir miktar düşüş yaşanmış durumda. 59 gram ağırlığındaki Gear Live, 68 gramlık Gear 2 ile 55 gramlık Gear 2 Neo'nun arasında yer alıyor.
Bu ağırlık düşüşünün sebeplerinden biri ise, Gear Live'da, Gear 2'de bulunan dışa dönük kameranın bulunmuyor olması. Ayrıca, yakın bir zamanda saatlerin üzerlerinde bize dönük kameralar ile görüntülü görüşme yapmak mümkün olur mu bilinmez ama, şu an için saatlerin üzerlerinde, özellikle de dışa dönük bir şekilde duran kameralar, gerekli bir parça gibi gözükmüyorlar.
Samsung Gear Live'da halen bir kalp ritmi monitörü bulunmakta. Ayrıca, Bluetooth 4.0'ın yanı sıra, pusula, gyro ve hız ölçer de saatin içerisinde yer alıyor.
Samsung Gear Live, IP67 derecesi ile su dayanımına sahip durumda. Her ne kadar su geçirmez olmasa da, Gear Live ile 1 metre derinlikte yarım saat boyunca suda kalmak mümkün.
Android Wear, Google'ın giderek daha da kullanılması kaçınılmaz bir hal alan mobil işletim sisteminin basitleştirilmiş bir sürümü olarak karşımıza çıkıyor. Bu sistemin üretim amacı ise, Samsung Gear Live gibi giyilebilir teknoloji ürünlerini içeriyor.
Sistemin, kart tabanlı arayüzü içinde kaymaya başladığınızda, yazılımın Google Now ve Google Glass UI üzerinden pek çok özelliği aldığını ve Android KitKat'ın değiştirilmiş bir sürümü olduğunu görmek mümkün.
İçerik farkındalığına sahip kişisel asistanınız ise, genellikle takviminizdeki olaylar veya günün belirli zamanlarında sıklıkla ziyaret ettiğiniz mekanlar arasındaki seyahat sürelerinden sizi haberdar ediyor.
Google ayrıca, yaptığınız aramalara göre hangi spor takımının favoriniz olduğunu da biliyor ve gerçek zamanlı skor güncellemeleri ile size maçların gidişatını sunabiliyor. Aynı durum, randevular, arkadaşlarınızın doğum günleri, takip ettiğiniz hisse senetleri ve benzeri pek çok şey için geçerli durumda.
Bu bildirimlerin tamamı, sizin herhangi bir şey yapmanıza gerek duymadan, saat göstergesinin hemen altında yer alıyor. Ekranı yukarı ve aşağı kaydırarak da farklı bildirimlerin arasında geçiş yapmanız mümkün. Uyarıları sağa doğru ittirdiğinizde ise, bu uyarıları iptal etme seçeneğine sahipsiniz.
Uyarıları sol tarafa ittirdiğinizde ise, bu uyarılar ile ilgili daha fazla seçenek edinebiliyorsunuz. Genellikle bu seçenekler, "cevapla", "sil" ve "telefonda aç" gibi genel durumları içeriyor.
Ekran aktif iken ise, "OK Google" cümlesi ile, ses tanıma seçenekleri aktif edebiliyorsunuz. Bu ses komutları ileyse, uygulamaları açmaktan mesaj yazmaya kadar pek çok farklı özelliği kullanabilmektesiniz.
Google'ın yazılımı genellikle doğru sözcükleri anlıyor ancak bazı sorunlar hala bulunmakta. Örneğin, cümleniz bitmeden önce uygulamanın kesilmesi mümkün. Yani komut verirken düşünmek için vaktiniz pek yok.
Genel olarak bakıldığında ise, yaşanan sorunların pek çoğu, Google Glass'ta yaşananlarla aynıları gibi gözüküyor.
Şu anda Android Wear için pek fazla uygulama bulunduğu söylenemez. Açıkçası bu durumun oldukça olağan olduğunu söylemek de lazım. Sonuç olarak Android Wear uygulamalarının çoğalması için, öncelikli olarak Gear Live ve diğer akıllı saatlerin üreticiler tarafından benimsenmeleri gerekiyor.
Maps avantajı
Marketteki bazı uygulamalar ise, diğerlerine göre çok daha işlevsel konumdalar. Örneğin Google Maps uygulaması, bir ses komutu ile çalışabilmesi özelliği ile beraber oldukça kullanışlı bir hal alıyor. Bu ses komutu, özellikle araba sürerken oldukça büyük kolaylık sağlayabilmekte. Normalde cep telefonunuzdan pek çok farklı komutun ardından ulaşabildiğiniz yönlendirme programı, saatiniz üzerinden sadece bir cümle ile ulaşılabilir konumda.
Ses tanıma
Ses tanıma özelliğinin diğer faydaları arasında ise, Google Hangouts ve mesajlaşma servisleri üzerinden mesaj göndermek yer alıyor. Ayrıca, Gear Live üzerinde bir hoparlör olmamasına rağmen, "Play: Turn Down for What?" ile çalınan müzikler Google Play Music sayesinde telefonunuza iletilebiliyor.
Akıllı saatin içerisinde, Google Fit de bulunmakta ve Google Fit sayesinde, günde attığınız adımların yanı sıra, sorduğunuz takdirde kalp ritminizi de ölçebiliyorsunuz. Ancak, adım sayısı, Fitbit'in giyilebilir ürünlerinde olabildiği gibi, daha doğru olan Jawbone Up24'e göre fazla gözükmekte. Kalp ritmi izleyicisi ise, medikal amaç için kullanıma uygun değil.
Gelecek zamanlarda ise, çok daha fazla uygulamanın giyilebilir teknoloji ürünlerine ulaşması bekleniliyor.
Samsung Gear Live, LG G Watch ve yakın zamanda gelmesi beklenen Moto 360 gibi, Android 4.3 ve üzeri cihazlar ile uyumlu olarak çalışıyor.
Ürünü, Bluetooth ve gerekli olan Android Wear uygulaması ile beraber telefonunuza bağlamanız oldukça kolay. Ancak, görünene göre, bu akıllı saatlerin tabletler ile bağlantı kurmaları mümkün değil. Ayrıca, Google sistemleriyle çalışan diğer akıllı saatler gibi, Gear Live da iPhone 5S ve benzerlerine bağlanamıyor. Android Wear saatlerinin Apple'ın kendi içine kapalı ekosistemi ile uyumlu olmamaları, açıkçası çok da şaşırtıcı bir durum değil.
Samsung Gear Live, pek çok alanda oldukça başarılı olmasına rağmen, pil ömrü konusunda bir miktar sıkıntı yaşıyor gibi gözüküyor. Düzgün bir parlaklık ayarı kullandığınız takdirde, Gear Live'ın pili yaklaşık olarak bir gün ancak dayanıyor.
Ancak unutmamak lazım ki, Gear Live'ın 300 mAh bataryası, LG G Watch'ta bulunan ve rahatlıkla bir buçuk gün dayanabilen 400 mAh pilden bir miktar daha küçük.
Gear Live'ın sahip oldu bu kısa pil ömrü ile birlikte en büyük sıkıntısı ise, ürünün şarj olma şeklinden dolayı kaynaklanıyor. Ürün ile beraber gelen küçük şarj cihazı, çok rahat kaybolabilecek boyutlara sahip. Ayrıca, Pogo şarj aletini mutlaka yanınızda taşımak zorundasınız çünkü günlük bir gezi sırasında bile saatinizi şarj etmeniz gerekecektir.
Bunun karşılığında ise Moto 360 akıllı saati, Qi kablosuz şarj yöntemini de içeren bir şarj yoluna gidecek. Qi'nin yanı sıra kablolu şarj yöntemlerini de kullanacaktır ancak Nexus 7'nin de kullandığı Qi gibi ortak bir yöntemin kullanılabilecek olması, son derecede avantajlı bir durum olarak karşımıza çıkıyor.
Son Dakika › Teknoloji › Samsung Gear Live Testte! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?